Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar
From Wikipedia, the free encyclopedia
Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki çatışmalar sırasında 1941-1945 yılları arasında teslim olan veya zorla yakalanan Sovyet savaş tutsaklarına karşı kasıtlı olarak kötü muamele uygulamasıdır. Bu uygulamaların sonucunda esir alınan yaklaşık 5,7 milyon (Rusya Savunma Bakanlığı verilerine göre 4 milyon 559 bin) Kızıl Ordu askerinden 3,1 ila 3,5 milyon arası kişi yaşamını yitirdi.
Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar | |
---|---|
Tarih | 1941-1945 |
Neden | • Irkçılık (Untermensch) • Barbarossa Kararnamesi • Komiser Emri • Açlık Planı |
Etken | Nazi Almanyası'nın yayılmacılık politikası |
Amaç | • Lebensraum • Genel Doğu Planı • Sovyetler Birliği'ni Nazi Almanyası'nın sömürgesi haline getirme |
Düzenleyen | • Wehrmacht (OKH - OKW) • Einsatzgruppen • Sicherheitsdienst • Sicherheitspolizei • Reichssicherheitshauptamt |
Can kaybı | 3,1 - 3,5 milyon arası kişi |
Suçlama | • Barışa karşı suçlar (uluslararası sözleşme ve anlaşmaları çiğneyerek savaşı planlama, başlatma ve yürütme) • İnsanlığa karşı suçlar (sürgün, imha ve soykırım) |
Dava | Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi davası |
Nazi Almanyası Lebensraum olarak bilinen doğu bölgelerinde yaşam alanı elde etmek ve bölgeyi sömürge haline getirmek amacıyla, Sovyet coğrafyasında topyekûn bir imha savaşı başlattı ve Genel Doğu Planı hazırlayarak bölgede soykırım ve etnik temizlik politikaları uyguladı. Nasyonal sosyalizme dayanan ırkçı ve antikomünist tutumları nedeniyle savaş sırasında ele geçirdiği esirleri yok etme yolu izledi. Nazi liderleri bu kapsamda çok sayıda bildiri yayımladı; Barbarossa Kararnamesi Nazi subaylarına yargısız infaz yetkisi verirken, Komiser Emri Sovyet siyasi komiserlerin tamamının derhal idam edilmesini emretti ve çok sayıda kişi imha kamplarında infaz edildi. Esir alınanlar sadece askerler değildi, Komünist Parti çalışanları, herhangi bir Sovyet organında görev yürütenler, Sovyet entelijansiyası ve çatışma bölgelerindeki tüm sivil erkekler esir kapsamına alındı. Nazi liderleri Açlık Planı hazırladı ve savaş sonrasında yaklaşık 30 milyon insanın açlıktan öleceği varsayıldı.
Esirlerin durumunu düzenleyen uluslararası antlaşmalara uyulmadı ve esirler son derece kötü muamelelere tabi tutuldu. Çok az yiyecek ve su verildi, kilometrelerce yürütülmeye zorlandılar, Dulag, Oflag ve Stalag adındaki savaş esiri kamplarına gönderildiler, ölümcül hastalıklara yakalandılar, doğrudan veya işgücü yolu ile topluca infaz edildiler. Bazıları, çalışma vasıflarına göre seçilerek Nazi Almanyası için çalışmaya zorlandı. Bazı esirler, Sovyetlere karşı Nazilerle işbirliği yaptı, bu kapsamda Naziler Hiwi, Trawniki, Schutzmannschaft, Doğu lejyonları gibi işbirlikçi lejyonlar oluşturdu.
II. Dünya Savaşı'nda ölen toplam asker sayısının yaklaşık yüzde 40'ı Nazilerin öldürdüğü Sovyet askerleridir. En büyük ölüm oranı 1941-1942 yılları arasında görüldü. Savaş sonrası kurulan Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi yaşananların savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamında olduğuna hükmetti.
Savaş sonrası tüm savaş esirlerine ihanet ve casusluk gerekçeleriyle şüpheli gözle bakıldı. Esirlerin esaret altında neler yaşadığını araştırmak amacıyla tarama kampları kuruldu. Nazilerle işbirliği içerisinde olanlar veya ağır suç işlediği tespit edilenler cezalandırılırken esaret altındayken Nazi karşıtı eylemlerde bulunan bazı askerler kahraman ilan edildi ve savaş sonrasında onurlandırıldı.