İfade özgürlüğü
kişinin görüş ve fikirlerini iletme hakkı / From Wikipedia, the free encyclopedia
İfade hürriyeti, ifade özgürlüğü (ya da konuşma özgürlüğü), Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Birçok devlet ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır. Konuşma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü siyasal bağlamda dönüşümlü olarak kullanılan terimler olsa da, ifade özgürlüğünün hukuki anlamı, iletişim araçları arasında fark gözetmeksizin bilgi ve fikirlerin aranması, erişilmesi ve yayılmasına yarayan her tür faaliyeti kapsar.
Türkiye'nin İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi tercümesinin 19. maddesi şöyle der:
"Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir."
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ise 19. maddeyi şöyle açıklar:
- Herkes engel olmaksızın fikirlere sahip olmalıdır.
- Herkesin ifade özgürlüğü hakkı olmalıdır; bu hak, her türlü bilgi ve fikirleri sınır olmaksızın, sözlü, yazılı, basılmış, sanat veyahut da herhangi dilediği bir medya ortamıyla öğrenme, alma ve verme hakkıdır.
- 2. bölümdeki haklar özel haklar ve sorumluluklar getirir. Bu doğrultuda bazı limitler kanunlar tarafıyla uygulanabilir:
- a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı;
- b) Ulusal güvenlik, halk düzeni, veyahut da halk sağlığı ve huzuru.
20. madde de; şiddet propagandalarını yasaklar. 19. maddenin üçüncü bölümünde belirtilen iki bend, gerek monarşik, gerek militarist, gerek muhafazakâr rejimlerin talepleri doğrultusunda eklenilmiştir.
Bu tanımlara bağlı olarak ifade özgürlüğü mutlak olmayıp, ülkelere göre farklılıklar gösteren ve iftira, müstehcenlik, pornografi, kışkırtma, kavgacı sözler, nefret söylemi, gizli bilgiler, telif hakkı ihlali, ticari sırlar, gıda etiketleme, gizlilik anlaşmaları, mahremiyet hakkı, itibar, unutulma hakkı, kamu güvenliği, yalan beyan gibi çerçevelerle çizilen çeşitli sınırlamalar içinde uygulanır. Bu kısıtlamaları gerekçelendirmek için kullanılan prensiplerden birisi John Stuart Mill'in Özgürlük Üstüne eserinde "medeni bir topluluğun herhangi bir üyesi üzerine güç uygulamak, ancak başkalarını zarardan korumak için yapıldığında hakça olur" şeklinde belirttiği zarar ilkesidir.