I. Tahmasb
2.Safevi Şahı / From Wikipedia, the free encyclopedia
I. Tahmasb (Farsça: طهماسب; d. 22 Şubat 1514 - ö. 14 Mayıs 1576), Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.
I. Tahmasb شاه طهماسب | |||||
---|---|---|---|---|---|
Safevi şahı | |||||
Hüküm süresi | 23 Mayıs 1524 - 25 Mayıs 1576 | ||||
Taç giymesi | 2 Haziran 1524 | ||||
Önce gelen | I. İsmail | ||||
Sonra gelen | II. İsmail | ||||
Doğum | 22 Şubat 1514 İsfahan, Safevi Devleti | ||||
Ölüm | 14 Mayıs 1576 (62 yaşında) Kazvin, Safevi Devleti | ||||
| |||||
Hanedan | Safevî Hanedanı | ||||
Babası | I. İsmail | ||||
Annesi | Taçlı Begüm[1][2] | ||||
Dini | Şii İslam |
Safevî hanedanının en uzun hükümdarlığını süren İran şahı. I. İsmail'in oğlu ve halefi idi. 1524'te on yaşında tahta çıktı ve Safevi İmparatorluğu’nun omurgasını oluşturan Kızılbaşların denetimine girdi. Kızılbaş liderleri, Tahmasb’ın naibi olmak için aralarında savaştılar. Bununla birlikte, yetişkinlik döneminde Tahmasb, şahın gücünü tekrar ortaya koymayı başardı ve sadece büyük ölçüde, İran toplumunda, Kafkasyalılardan oluşan etkili ve amaçlı bir şekilde yeni bir katman yaratarak büyük miktarda Kafkas elementleri kullanıma sokulması ile kabileleri kontrol edebildi.
Günümüzdeki bazı kaynaklarda üçüncü kuvvet olarak da adlandırılan bu yeni katman yalnızca yüz binlerce etnik Çerkes, Gürcü ve Ermeni'den oluşacak ve İran'ın kraliyet sarayında, haremlerinde, sivil toplumda önemli rol oynamaya devam edecekler hem de askeri yönetimin yanı sıra Tahmasb'tan yüzyıllarca düşünülmüş ve mevcut olan diğer tüm mevkilerde kullandılar ve sonunda Kızılbaşlar'ın imparatorluğun işleyen görevlerinin çoğunda etkili gücünü tamamen ortadan kaldıracaklardı ve böylece bunlar da en baskın hale gelecekti. Sınıfı olarak da meritokratik Safevi krallığında en dikkat çeken ardıllarından biri olan Safevilerin en büyük imparatoru I. Abbas (aynı zamanda Büyük Abbas olarak da bilinir) bu politikayı ve bu yeni katmanın İran toplumunda yaratılmasını tamamlar ve sonuçlandırır.
Tahmasb’ın saltanatı, başta Safevî'nin baş düşmanı olan Osmanlılar ve uzak doğudaki Özbekler olmak üzere yabancı tehditlerle karşı karşıya kaldı. Ancak 1555'te Amasya Barışı vasıtasıyla Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkileri düzeltti. Bu antlaşma ile Ermenistan ve Gürcistan eşit olarak bölüştürüldü. Osmanlı İmparatorluğu Bağdat da dahil olmak üzere Irak'ın çoğunu aldı, Safevilere eski başkentleri Tebriz'i ve diğer kuzey-batı bölgeler (Dağıstan, Azerbaycan) savaşlardan önce olduğu gibi kaldı. Ayrıca Osmanlılar, İranlı hacıları, Mekke ve Medine'nin kutsal mekanlarına ve Irak'taki Şii’lerce (bkz: İmam Ali Türbesi) kutsal yerlere gitmesine izin verdi. Bu barış, Şah Muhammed Hüdabende döneminde bozuluncaya dek 30 yıl sürdü.
Tahmasb, sürgün olan Babür imparatoru Hümayun ve Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Bayezid'i kabulü, Çehel Sütun sarayının duvarlarındaki bir tabloda tasvir edilir.
Şah Tahmasb'ın daha uzun soluklu başarılarından biri, Osmanlı savaşlarında, ticareti sürdürülen İpek Yolu'nun kesilmesinin ekonomik etkilerine yanıt olarak, ulusal bir ölçekte İran halı endüstrisine teşvik edilmesiydi.