Malatya Hadisesi
From Wikipedia, the free encyclopedia
Malatya Hadisesi, Vatan gazetesinin sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman’a karşı 22 Kasım 1952’de Malatya’da düzenlenen suikast girişimi.
Malatya Hadisesi | |
---|---|
Tarih | 22 Kasım 1952 (1952-11-22) |
Saat | 23.30[1] |
Konum | Malatya, Türkiye |
Diğer adı | Malatya suikastı |
Yaralı | Ahmet Emin Yalman |
Suçlama | Kasten adam öldürmeye teşebbüs, laikliğe aykırı cemiyet kurma ve faaliyette bulunma, Adam öldürmeye teşvik etme |
Mahkeme kararı | Tetikçi Üzmez yirmi, 8 sanık on ikişer yıl, öteki 3 sanık beşer yıl hapis. |
Olayda Başbakan Adnan Menderes'in DP ilk kongresine katılmak için gittiği Malatya’da yurt sayısı için çıktığı gezi çerçevesinde bulunan ve başbakanın Malatya ziyaretindeki etkinliklere katılıp gazete merkezine telefonla haber geçen Ahmet Yalman, bu maksatla gittiği Malatya postanesinden çıkıp otele dönerken saat 23:30'da Elazığ Lisesi son sınıf öğrencisi, yirmi yaşında bir genç olan Hüseyin Üzmez tarafından tabanca ile vurularak yaralandı.
Bu olayın ardından geniş kapsamlı ve büyük bir soruşturma ve kovuşturma açılarak suikast eyleminin bizzat planlanmasında ve uygulanmasına katıldığı tespit edilen Hüseyin Üzmez ile sekiz arkadaşına ölüm cezası verildi, fakat hafifletici sebeplerden dolayı Hüseyin Üzmez 20 yıl, onunla birlikte hareket eden Şerif Dursun, İlhan Civelek, Hüseyin Yabacı, Mahmut Şentürk ve Musa Çağıl 12'şer yıl ağır hapis cezası aldılar.[2]
Suikast ile doğrudan ilgili görülen kişilerin yanı sıra tahrik, kışkırtma vb. şekillerde sorumluluğu olduğu kanaatine varılan bazı siyasi kişi, dergi ve kuruluşlara karşı da sert tedbirler alındı.[3] Yurt çapında 1952 sonlarında başlayıp 1954 yılına kadar devam eden, çeşitli yayın organları ve dernekler ile 600'den fazla kişinin dahil olduğu geniş kapsamlı tutuklama, soruşturma ve davalar süreci yaşandı.[2] Tutuklananlar arasında bulunan Büyük Doğu dergisinin sahibi ve Büyük Doğu Cemiyeti başkanı Necip Fazıl Kısakürek, İslam Demokrat Partisi genel başkanı ve Büyük Doğu Cemiyeti başkan yardımcısı Cevat Rıfat Atilhan ve Türkiye Milliyetçiler Derneği mensuplarından Osman Yüksel Serdengeçti suikast davasıyla ilgili bir ceza almayıp serbest bırakılmakla birlikte,[3] bu süreçte benzer siyasi eğilimlerdeki birçok gazete, dergi, dernek ve parti kapatıldı.