Sosyalist hukuk
Marksist-Leninist ideolojiye dayalı hukuk sistemi / From Wikipedia, the free encyclopedia
Sosyalist hukuk, Komünizm'in hakim olduğu eski SSCB ve Doğu Avrupa ülkelerinde ve günümüzde Küba, Kuzey Kore ve yumuşatılmış şekilde Çin'de uygulanan Marksist-Leninist ideolojiye dayalı hukuk sistemi.
Sosyalizm (Toplumsalcılık) bir hukuk sistemi olmanın ötesinde bir yönetim biçimi, siyasal ve ekonomik sistem ve ideolojidir. Ancak hukuktaki yansımaları nedeniyle bir hukuk sistemi olarak da ele alınabilir. Temel belirleyicisi devletin, üretim araçlarına (fabrikalara, tarım arazilerine, hayvan çiftliklerine, maden ocaklarına) ve temel tamamlayıcı kurumlarına (bankalar, kooperatifler) mutlak egemen ve sahip olmasıdır. (Kolhoz: Kolektif tarım çiftliği).[1] Devletçi bir modeldir. Özel teşebbüs, üretim araçlarına sahip olamaz. Ancak daha sonra tercihen gayrımenkuller de devletleştirilebilir. Ör: SSCB’de evler de devlete aitti. Üretici gücün insan emeği ve dolayısıyla toplum olduğu düşüncesi benimsenir. Devlet üretime hakim güç olarak ön plana çıkar. Kişilerarası eşitlik vurgusu yapılır. Kolektif (topluluk olarak, kitle halinde) hareket etme ve buna uygun bir biçimde örgütlenme ve çalışma planlanır. Devlet toplum adına tüm piyasayı kontrolü altında tutar. Serbest Piyasa Ekonomisi geçerli değildir. Merkezi Planlama esastır. Bir yıl içinde tüm ülkede ne üretilip ne kadar tüketileceği önce yerel ve bölgesel olarak hesaplanır, daha sonra tek merkezde (başkentte) eşgüdümlü olarak değerlendirilir ve düzeltmeler yapılır. İşçi sınıfına özel bir önem verilir. Bankacılık sistemi etkin değildir, çünkü ihtiyaç duyulmaz. Topluma ve dayanışmaya büyük önem verilir. Bu durumun doğal sonucu olarak özel hukukun önemi büyük ölçüde azalmıştır.[2] Kamu Yararı en önemli kavramlardan biri olarak öne çıkar.
Marksist ideoloji de toplumsal kurumlar arasında altyapı ve üstyapı ayrımı vardır. Alt yapı kurumu olan ekonomi, üst yapı kurumları olan ahlak, din ve hukuku belirler. Bu nedenden dolayı burjuva toplumlarda üst yapı kurumu olan hukuk toplumu idare edenler için bir araçtır.
Sosyalist hukukta üretim araçlarının özel mülkiyetine izin verilmemiş ve bireyin menfaati yerine toplumun menfaati esas alınmıştır.[3] Bu sistemde "sosyalist kanunîlik" ilkesine göre kanunlar idarecileri değil yönetilenleri bağlıyor ve idareciler toplum yararına gördükleri durumlarda kanunlardan ayrılabiliyorlardı. Sosyalist hukukta, hukukun amacı burjuva adaletini tesis etmek değil toplumu değiştirerek komünist topluma geçişi sağlamaktır.[4] Marksist teoriye göre komünist topluma geçişle birlikte hukukta devlet gibi kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Sosyalizmden komünizme geçiş dönemindeki bu sistemde hukuk, komünist topluma geçişte bir araçtır.[4]