Loading AI tools
Adana ilinin merkezi olan şehir Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Adana, Türkiye'nin Adana ilinin merkezi olan şehridir. Seyhan, Yüreğir, Çukurova ve Sarıçam olmak üzere 4 ilçeye bölünür. Türkiye'deki yedinci büyük metropolitan alan olup ülkenin önde gelen tarım, ticaret ve kültür merkezlerinden biridir. Türkiye'deki maden zengini 4. bölge olan Adana; krom, demir, manganez, kurşun ve çinko yatakları açısından önem taşımaktadır.
Adana | |
---|---|
Şehir | |
Slogan: Akdeniz'in İncisi | |
Adana'nın Türkiye'deki konumu | |
Ülke | Türkiye |
Bölge | Akdeniz Bölgesi |
İl | Adana |
İdare | |
• Belediye başkanı | Zeydan Karalar (CHP)[1] |
Yüzölçümü | |
• Toplam | 13844 km² |
Rakım | 23 m |
En yüksek nokta | 3.756 m (12.322 ft) |
En alçak nokta | 0 m (0 ft) |
Nüfus (2024) | 2.270,298 |
• Yoğunluk | 163/km² |
Zaman dilimi | UTC+03.00 (TRS) |
Posta kodu | 01XXX |
Alan kodu | (+90) 322 |
Plaka kodu | 01 |
İklim | Csa |
Resmî site Adana Büyükşehir Belediyesi |
Adana'nın merkezi; Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan coğrafi, ekonomik ve kültürel bir bölge olan Çukurova'nın merkezinde bulunur. Yaklaşık 6,33 milyon insana ev sahipliği yapan bölgenin büyük bir bölümü, tarıma oldukça elverişli, geniş ve düz bir arazidir.
Birçok kaynağa göre Adana ismi Hitit İmparatorluğu egemenliğindeki Kizzuvatna krallığının AdaniyaURU adlı şehrinin isminden türemiştir.[2][3] Yunan kolonizasyonu dönemiyle birlikte bölgeye yerleşen Yunan halkları tarafından ortaya atılan iddialar ise bu ismin; Mısır'dan gelip Yunan şehri Argos'a yerleşen mitolojik Yunan kabilesi Danaoi ya da efsanevi karakter Danaus'la ilgili olduğu şeklindedir. Danaja adındaki bir ülkeyle bağlantılı olan erken Mısır metinleri Thutmosis II (MÖ 1437) ve Amenophis III'ten (MÖ 1390-1352) kalan yazıtlardır.[4] Miken Uygarlığı'nın çöküşünden (MÖ 1200) sonra Ege'deki bazı mülteciler Kilikya sahillerine gitmişlerdir. Dananayim ya da Danuna sakinleri; III. Ramses hükümdarlığı sırasında MÖ 1191 yılında Mısır'a saldıran bir grup denizci olarak tanımlanır.[5] Denyen ise Adana şehrinin sakinleri olarak bilinir. Ayrıca söz konusu ismin PIE dilinde da-nu (nehir) Dana-na-vo (nehir kenarında yaşayan insanlar) (İskitli göçmenler) ve Rigveda'da (Danavas) yaşayan iblisler ile bir bağlantısı olması mümkündür.[6]
Homeros'un İlyada'sında şehir Adana olarak anılır. Helenistik dönemde Kilikya'daki Antiohya (Yunanca: Ἀντιόχεια τῆς Κιλικίας) ya da Antiochia ad Sarum (Yunanca: Ἀντιόχεια ἡ πρὸς Σάρον; "Sarus üzerindeki Antiohya") olarak da bilinirdi. The Helsinki Atlas editörleri Adana'yı geçici olarak Quwê olarak tanımlamışlardır. Bu isim Hititlerin yıkılışından sonra bölgede kurulan Geç Hitit Krallıklarından biri olan Kue'den (Hiyava) gelmektedir. İsim bazı kaynaklarda aynı zamanda Coa olarak da gösterilir ve Kitab-ı Mukaddes'te belirtilen Kral Süleyman'ın atlarını temin ettiği yer olduğu yönünde yaklaşımlar bulunmaktadır.[7] Şehrin Ermenice ismi Ատանա Atana ya da Ադանա Adana'dır.
Bir antik Grek-Roman efsanesine göre Adana ismi kökenini; Seyhan Nehri (Sarus) yakınlarında bir yere gelip Adana'yı kuran Uranus'un iki oğlu Adanus ve Sarus'tan almaktadır. Şehrin ismine ilişkin daha eski bir efsaneye göre ise Akad, Sümer, Babil, Asur ve Hitit mitolojileri tarafından ormanın yakınlarında yaşadığına inanılan ve Tesup veya Ishkur olarak da bilinen gök gürültüsü tanrısı Adad'ın ismi bu bölgeye verilmiştir. Bu savı kanıtlayan Hititlerin isimleri ve el yazmaları o bölgede bulunmuştur. Bu teori gök gürültüsü tanrısının çok fazla yağmur getirmesi ve bu yağmurun bölgeye büyük bir bolluk sağlamasından beridir devam eder. Bu tanrı yörenin sakinleri tarafından sevilir ve saygı duyulurdu. Onun şerefine, söz konusu bölge "Uru Adaniyya;" diğer bir deyişle "Adana Bölgesi" olarak anılmaya başlanmıştır.
Ali Cevad'ın 'Memalik-i Osmaniye Coğrafya Lügatı'na göre ise Adana'da yaşayan İslamlar, Adana ismini, Harun Reşid'in vali nasbettiği Ebu Süleym Ezene'ye nisbet etmektedir. Aynı kitaptaki bilgilere göre yerleşik Rumlar, Adanus ve Sarus adlı iki kardeşin adını öne çıkarırlar.[8]
Adana'nın tarihçesi 3.000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır; bölgedeki arkeolojik bulgular Paleolitik Çağ'a değin uzanan insan yerleşkelerini gün yüzüne çıkarmıştır. Arkeologların taş bir duvar ve bir şehir merkezi buldukları Tepebağ Höyüğü Neolitik Çağ'da inşa edilmiştir ve Çukurova bölgesindeki en eski şehir olarak düşünülmektedir. Adana isminde bir yer Sümer destanlarından biri olan Gılgamış Destanı'nda söz edilmektedir; ancak bu çalışmanın coğrafyası, sözü geçen yerin konumunu belirlemek için çok muğlaktır.
Hattuşaş'ta (Boğazkale) bulunan Hitit Kaya yazıtlarına göre Kizzuvatna, MÖ 1335 dolaylarında Hititlerin koruması altında Adana'yı yöneten ilk krallıktı. Aynı zamanda şehir Uru Adaniya ve sakinleri ise Danuna olarak anılırdı. MÖ 1191-1189'a rastlayan yıllarda Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan batı kaynaklı akınlar ovanın denetiminin çok sayıda küçük çaplı krallıklara geçmesine neden olmuştur. Hititler sonrası dönemde şehir Geç Hitit Krallıklarından biri olan Hiyava veya diğer adıyla Kue hakimiyetine girmiştir. Akabinde de Asurlular MÖ 9. yüzyılda, Persler MÖ 6. yüzyılda, MÖ 333'te Büyük İskender, Selevkoslar, Kilikya korsanları, Romalı devlet adamı Pompey ve Kilikya Ermeni Krallığı (Kilikya Krallığı) bölgenin denetiminde söz sahibi olmuşlardır.
Adana'nın tarihçesinin, özü itibarıyla Tarsus'un tarihçesiyle bir bağlantısı vardır; Seyhan Nehri'ne komşu olan bu iki şehrin konumu nehir tarafından değiştirildiğinden bu şehirler sıklıkla aynı kent olarak anılır ve ismi de asırların seyrine göre değişmiştir. Romalılar döneminde Adana göreceli olarak az bir önem arz etmekteydi ve bu sıralarda bölgenin metropolü konumunda Tarsus bulunmaktaydı. Gnaeus Pompeius Magnus devrinde ise şehir Kilikya korsanları için bir hapishane olarak kullanılmıştır. Birkaç yüzyıl sonra şehirde doğuya giden Roma askerî yolu üzerinde yerel bir istasyon kurulmuştur. MS 395'te Roma İmparatorluğu'nun kesin çöküşünün ardından bölge Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası hâline gelmiş ve muhtemelen Julianus'un hükümdarlığı zamanında gelişmişti. Büyük köprülerin, yolların, hükûmet binalarının, sulama ve fidanlıkların inşasıyla beraber Adana ve Kilikya bölgenin en önemli ve gelişkin ticaret merkezi hâline gelmiştir. Özellikle Kilikyalılar devrinde Ayas (bugünkü adıyla Yumurtalık) ve Kozan (eski adıyla Sis) bölgedeki diğer büyük şehir ve yönetim merkezleriydi.
Adana tarih boyunca sırasıyla Luvi Krallığı (MÖ 1900), Arzava Krallığı (MÖ 1500-1333), Hitit İmparatorluğu (MÖ 1900-1200), Asurlular (MÖ 713-663), Pers İmparatorluğu (MÖ 550-333), Helen Antik Yunan Uygarlığı (MÖ 333-323), Selevkos İmparatorluğu (MÖ 312-133), Kilikya Prensliği (MÖ 178-112), Romalılar (MÖ 112-MS 395), Bizans İmparatorluğu (395-638; 964-1071), Abbasiler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Memlükler, Ramazanoğlu Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'nin egemenliği altına girmiştir.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana'nın tarihi, coğrafi konumu nedeni ile MÖ 6000 yıllarına dek uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititlerden Osmanlıya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetin beşiğidir. Yaygın görüşe göre Adana, adını Yunan mitolojisine göre gök tanrısı Uranus'un oğlu Adanus'tan almıştır. Ancak bu konuda başka görüşler de ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen ve MÖ 1650 yılına tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden Uru Adania yani Adana bölgesi olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile Adana isminin en az 3640 yıllık bir geçmişi vardır. Bir başka rivayete göre eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince And ağacı olarak tanınması da kente Adana isminin verilmesinde etkili olmuştur. Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan fırtına tanrısı Adad (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan Nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır. Fenikeliler de bölgeye efendi anlamına gelen tarım ve bitki tanrısı Adonis'in adını vermişlerdir.
Tarihî araştırmalardan elde edilen bilgilere göre Adana, Yontma Taş Devri'nden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Kilikya'nın en eski yerleşim merkezlerinden biri Tepebağ Höyüğü ilk çağlardan kalmadır. Höyükte rastlanan surlarla çevrili kent çekirdeği burada Neolitik Çağ'da yaşayan kent dönemine ışık tutmaktadır.
Kilikya yöresinde yapılan arkeolojik araştırmalar neticesinde on değişik uygarlık ile devlet, krallık, beylik ve padişahlık gibi çok çeşitli siyasi güçlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Kilikya'yı egemenlikleri altına alan medeniyetler şu şekilde sıralanabilir: Luvi Krallığı, Kizzuvatna Krallığı, Hitit Krallığı, Kue (Ove) Krallığı, geç Hitit Krallığı, Asur Krallığı, Syennesis Krallığı, Pers İmparatorluğu, Helenistik Dönem, Selevkos Krallığı, Otonom Dönem, Roma İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu.
Orta Çağ'da da Adana eski önemini korumaya devam etmiş, bu durum İpek Yolu'nun buradan geçmesiyle daha da artmıştır. Bu dönemde buraya egemen olan uygarlıklar ise şunlardır: Doğu Roma İmparatorluğu (395 - 638), Selçuklular (1071 - 1097). Bu dönemde çeşitli uygarlıklar Kilikya bölgesine egemen olmak için savaşlar yapmışlardır.
7. yüzyılın ortalarında şehir Araplar tarafından ele geçirilmiştir. Arap kökenli bir kaynağa göre şehrin ismi Yazene'nin torunu Ezene'den gelmektedir.
Bizans 964'te Adana'yı yeniden ele geçirmiştir. 1071'de Alp Arslan'ın Malazgirt Meydan Muharebesi zaferinin ardından Selçuklular, Bizans İmparatorluğu'nun büyük bir kısmını hâkimiyeti altına almıştır. 1071 yılından bir süre önce Adana'ya ulaşıp şehri ele geçirmişlerdir ve 1097'de Birinci Haçlı Seferi önderi Tancred, Adana'yı ele geçirene kadar şehri ellerinde tutmuşlardır.
1132 yılında I. Levon komutası altındaki Kilikya Ermeni Krallığı tarafından ele geçirilmiştir. 1137'de ise bölgeye Bizans kuvvetlerince el konulmuştur fakat Ermeniler 1170 dolaylarında şehri yeniden hâkimiyetleri altına almışlardır. 1268'de şehrin büyük bir bölümünü yıkan şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Deprem sonrasında Adana yeniden inşa edilip 1359'a kadar Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir bölümü olarak kalmıştır ancak yapılan bir barış antlaşması sonucu şehir III. Konstantin tarafından Mısır'ın Memlük Sultanı'na devredilmiştir. Memlüklülerin şehre girmesiyle beraber birçok Türk ailesinin Adana'ya yerleşmesine olanak sağlanmıştır. Memlükler tarafından getirilen Ramazanoğulları, Osmanlılar Adana'yı ele geçirene dek şehirde hüküm sürmüş Türk ailelerinden birisidir.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Adana ve çevresi Fransa tarafından işgal edildi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı esnasında gösterdiği diplomatik başarı sonucu yapılan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile Fransa, Adana ve çevresinden çekilmek zorunda kaldı (5 Ocak 1922).
II. Dünya Savaşı sırasında (30 Ocak 1943) İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve İsmet İnönü, Adana'ya 23 kilometre uzaklıktaki Yenice'de bir araya gelmiştir. Toplantıda Churchill, Türkiye'nin müttefikler yanında II. Dünya Savaşı'na katılmasını istemiş, ancak İnönü bunu reddetmiştir. Tarihte bu zirve Adana Buluşması olarak bilinir.
1955 yılında Demokrat Parti hükûmetinin ABD ile yaptığı anlaşma gereği olarak, Adana'nın 10 km doğusundaki İncirlik beldesinde NATO Hava Üssü kuruldu. Soğuk savaş yıllarında, 1991 Körfez Savaşı'nda ve 2003 Irak Savaşı'nda etkin olarak kullanılmıştır.
1956 yılında Seyhan Barajı ve Hidroelektrik Santrali hizmete açıldı.
1998 yılında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Ceyhan Depremi olarak bilinen depremde çoğu Ceyhan'da olmak üzere toplam 145 kişi yaşamını kaybetti.
Adana, 1986 yılında çıkarılan 3306 sayılı Kanun[9] ile büyükşehir unvanı kazandı. Başlangıçta iki ilçe (Seyhan ve Yüreğir) Adana Büyükşehir Belediyesinin sınırlarına dâhil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları, valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 30 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[10] Bu sınırlar içinde kalan 5 ilçe, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi.[10] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[11]
6 Şubat'ta meydana gelen depremler Adana'ya zarar vermiştir. Depremde Adana'da 454 kişi ölmüş ve birçok kişi yaralanmıştır.[12]
Şehrin kuzeyini hidroelektrik santrali ve 1956 yılında yapımı tamamlanan Seyhan haznesi kuşatır. Baraj hidroelektrik kuvveti için yapılmış olup alçak Çukurova düzlüğünü sulamak amaçlıdır. Ovaya dökülen şehrin iki sulama kanalı, şehir merkezi boyunca doğudan batıya doğru geçer. Yüreğir Ovasını sulama amaçlı yapılan başka bir kanal da bulunmaktadır.
Şehir merkezinin denizden yüksekliği 23 metredir.
Adana, tipik Akdeniz iklimine sahiptir. Kışları ılık ve yağışlı, yazları ise sıcak ve kuraktır. En yüksek sıcaklık, 24 Ağustos 1958 tarihinde 45,6 °C olarak ölçülmüştür. En düşük sıcaklıksa 20 Ocak 1964'te −8,1 °C olarak kayıtlara geçmiştir.
Adana iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | Yıl |
En yüksek sıcaklık (°C) | 26,5 | 26,7 | 32,0 | 37,5 | 40,6 | 41,3 | 44,0 | 45,6 | 43,2 | 39,4 | 33,3 | 30,8 | 45,6 |
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) | 14,9 | 16,2 | 19,5 | 23,8 | 28,2 | 31,7 | 33,8 | 34,6 | 33,1 | 29,0 | 22,5 | 16,8 | 25,3 |
Ortalama sıcaklık (°C) | 9,6 | 10,5 | 13,5 | 17,5 | 21,7 | 25,6 | 28,1 | 28,5 | 25,9 | 21,3 | 15,5 | 11,2 | 19,0 |
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) | 5,5 | 6,1 | 8,5 | 12,1 | 15,9 | 20,0 | 23,2 | 23,5 | 20,4 | 15,9 | 10,7 | 7,1 | 14,0 |
En düşük sıcaklık (°C) | −8,1 | −6,4 | −3,6 | −1,3 | 5,6 | 11,2 | 11,5 | 14,8 | 9,3 | 4,8 | −4,3 | −4,4 | −8,1 |
Ortalama yağış (mm) | 109,8 | 84,8 | 67,8 | 54,7 | 47,6 | 19,8 | 7,0 | 5,3 | 17,6 | 40,6 | 72,7 | 126,7 | 654,4 |
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[13] |
Yıl | Toplam | Şehir | Kır |
---|---|---|---|
1927[14] | 109.215 | 72.577 | 36.638 |
1935[15] | 130.471 | 76.473 | 53.998 |
1940[16] | 138.783 | 88.119 | 50.664 |
1945[17] | 152.970 | 100.780 | 52.190 |
1950[18] | 186.071 | 117.642 | 68.429 |
1955[19] | 241.394 | 168.628 | 72.766 |
1960[20][a] | 280.658 | 231.548 | 49.110 |
1965[21] | 347.093 | 289.919 | 57.174 |
1970[22] | 413.365 | 347.454 | 65.911 |
1975[23] | 541.551 | 475.384 | 66.167 |
1980[24] | 665.732 | 574.515 | 91.217 |
1985[25] | 858.840 | 777.554 | 81.286 |
1986 yılında Adana büyükşehir statüsü kazanıp il merkezinde yeni ilçeler kurulmuştur. Bu yıldan itibaren il merkezi nüfusu aşağıdaki gibidir.
2004 yılında çıkarılan kanun nedeniyle il merkezinde olmayan Karaisalı ilçesi de büyükşehir sınırlarına girmiş olup 2008-2012 yılları arasındaki nüfus verilerine Karaisalı da dahil edilmiştir. 2012 yılında ise ilin tamamı büyükşehir sınırlarına girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1893 yılında yapılan nüfus sayımı sonucuna göre Adana merkezin nüfusu 70.702 kişidir. Bunun %82'sini Türkler, %14'ünü Ermeniler, %2'sini Rumlar ve %2'sini Katolik oluşturmaktaydı.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen yardımlar ve başlayan endüstriyel yatırımlar ile büyüme sürecine giren Adana ilinin nüfusu, 2016 yılı TÜİK verilerine göre 2.201.670 kişiye ulaşmıştır.
Adana, ilk sanayileşen şehirlerden biri olmuştur. Seyhan Barajı'nın inşasıyla ve tarım tekniklerindeki gelişimlerle beraber 1950'li yıllarda tarımsal verimde büyük gelişmeler yaşanmıştır.
Adana; pamuk, buğday, soya fasulyesi, arpa, üzüm ve narenciyenin büyük miktarlarda üretildiği Çukurova tarım bölgesinin pazarlama ve dağıtım merkezidir. Türkiye yetilen mısır ve soya fasulyesinin yarısını Adana'da üretilmektedir. Türkiye'deki yerfıstığının %34'ü ve portakalın %29'u Adana'da yetiştirilmektedir. Bölgedeki çiftçilik ve tarım kaynaklı şirketlerin çoğu genel müdürlüklerini Adana'da açmıştır.
Tekstil ve deri sanayi Adana'nın üretiminin %29'unu oluşturan[34] büyük sanayi kollarıdır ve bitkisel yağ ile işlenmiş yiyecek üreten tesisler de sayıca fazladır. 2008 itibarıyla Adana'da Türkiye'de en üst sıralarda yer alan 500 sanayi firmasının 11'ine ev sahipliği yapar.[35] Otomotiv sanayide Adana'nın en büyük firması olan Temsa'nın 2.500'den fazla çalışana sahip olup yıllık 4.000 otobüs üretmektedir. Marsan-Adana, Türkiye'deki en büyük margarin ve bitkisel yağ fabrikasıdır.[36] Advansa Sasa, 2.650 kişiye istihdam sağlamakta olup Avrupa'nın en büyük polyester üreticisidir.[37] Adana Organize Sanayi Bölgesi'nin 1225 hektar alan üzerine kuruludur ve küçük-orta ölçekli 300 civarı tesise ev sahipliği yapmaktadır.
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, fuarlara, iş konferanslarına ev sahipliği yapar ve şu anda Çukurova'daki işletmeler için temel buluşma noktasıdır.[38] Akademi yönelik 2000 kişilik Kültür ve Kongre Merkezi, 2010 yılında Çukurova Üniversitesi kampüsüne açılmıştır.[39] Adana HiltonSA, Sheraton, Seyhan, Sürmeli, Divan, Doubletree By Hilton ve Anemon otelleri şehrin 5 yıldızlı otelleridir. Bu otellerden Sheraton ve HiltonSA nehrin doğu yakasında, Anemon oteli şehrin batı ucunda, diğerleri ise şehrin merkezindedir.[40][41]
Adana'da medya ulusal ve yerel acenteler aracılığıyla yürütülmektedir. 1918'de yayınlanmaya başlanan Yeni Adana, Adana'nın en eski gazetelerinden olup hâlâ yayın hayatına devam etmektedir.[42] Ekspres, Toros ve Bölge gazeteleri hem Adana'da hem de Çukurova'da hizmet veren diğer yerel gazetelerdir. Çukurova TV, Adana'daki en büyük yayın şirketidir. Kanal A, Akdeniz TV ve Kent TV diğer büyük yayın şirketleridir. Birçok ulusal gazetenin bölgesel yayımcılık merkezi Adana'da bulunmaktadır. Hürriyet gazetesinin eki Hürriyet Çukurova 48.000 tiraja sahip en popüler bölgesel gazetedir.
Güney Türkiye'deki önde gelen ticari merkezlerden biri olan şehir birçok şirketin ve kamu kuruluşunun bölgesel müdürlüklerine ev sahipliği yapmaktadır. TÜYAP Sergisi ve Kongre Merkezi fuarlar ve iş konferanslarına ev sahipliği yapmakla birlikte şu anda Çukurova'daki iş meseleleri konusunda ana buluşma noktasıdır.[43] Akademiye yönelik 2000 koltuklu Alper Akınoğlu Kongre Merkezi 2012 yılında Çukurova Üniversitesi kampüsüne açılması beklenmektedir.[44]
Adana Ticaret Odası (ATO) 1894 yılında pamuk ticaretine rehberlik etmek ve düzenlemek için kurulmuş olup Türkiye'deki ilk ticaret odalarından biridir. Günümüzde bu ticaret odası 25.000'den fazla şirket üyesi ve buna ek olarak iş hisseleri ve onlar adına destekçilere sahiptir.[45] Adana Ticaret Borsası, 1913'te kurulmuş olup tarım ürünlerinin çiftlik hayvanlarının ticaretini güvenli ve açık bir biçimde düzenlemekle sorumludur. Borsanın şu anda 1350 üyesi vardır ve Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nun karşısında bulunmaktadır. 24 Nisan 2014 tarihinde CumhurBaşkanı Abdullah Gül'ün, Adana-Ceyhan istikameti, D 400 karayolu üzeri 11. km'de, temelini attıkları 72.000 M2'lik alanda yaptıkları yeni yerlerine 18 ay sonra taşınacaklardır.[46]
Turizm endüstrisi Seyhan Nehri'nin her iki yakasına ve şehir merkezine inşa edilmekte olan birçok otelle beraber gelişmektedir. Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinin sahil bölgelerinin Enerji merkezli Sanayi Bölgeleri olarak kabul edilmesi Adana'yı otel inşası konusunda cazip bir noktaya taşımıştır. 4200 misafir kapasiteli 29 otel iki yıl içinde ikiye katlanacaktır; otel yataklarının toplam sayısı 8400'e yükselmektedir.[47] HiltonSA, Sheraton, Seyhan, Sürmeli, Divan, Doubletree By Hilton ve şehrin batı ucundaki Anemon oteli şehrin 5 yıldızlı otelleridir.[41][48]
Alüvyonların getirdiği verimli toprakları nedeniyle senelerdir bir cazibe merkezi olan, ülkenin en verimli ovalarından Çukurova'da buğday, ayçiçeği, zeytin, nar, mısır, narenciye (portakal, turunç, mandalina ve limon), muz, kivi, baklagiller, şekerkamışı, patates, domates, biber, marul, lahana, soğan, pirinç, soya, pamuk, üzüm, yerfıstığı, bakla, börülce, fasulye, hıyar, badem, karpuz, kavun, yenidünya, lavanta gibi birçok ürün üretilmektedir.Ama bu ürünlerin en önemlisi pamuktur. Üretim klasik sulama sistemlerinden, yağmurlama (damla sulama) teknolojisine geçilmektedir.
Tarım ile birlikte hayvancılık da coğrafi koşulların imkân vermesiye Adana ekonomisine ülke ekonomisinin ortalamasının üstünde katkı sağlamaktadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanı sıra, Akdeniz'e kıyısı bulunan Adana'nın ilçeleri Yumurtalık ve Karataş'ta deniz mahsulleri üretimi de önemli bir yer tutmaktadır.
Adana ili genelinde hayvan mevcudu ilin coğrafi durumu, iklim şartları ve tarımsal karakterine göre değişiklik göstermektedir. Ova kısımlarında tüm alanlar ekime ayrıldığından daha çok ahır hayvancılığı yapılmaktadır. Şehir merkezine yakın yerlerde besi hayvancılığı ve tavukçuluk, dağlık ve ormanlık yerlerde ise koyun ve keçi beslenmektedir.
Adana'dan komşu il ve ülkelere her zaman hayvan sevkiyatı yapılmaktadır. Bunun yanında %80 oranında Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden canlı hayvan ve ürünlerinin girişi yapılmaktadır. Özellikle kurban bayramı döneminde bu oranın arttığı görülmektedir. Kaçak girişlerin engellenememesi sağlıklı değerlere ulaşılmasını zorlaştırmaktadır.[49]
Türkiye'de en fazla miktarda bal üretimi yapılan illerden biri olan Adana, kovan başına en fazla verim alınan illerden olma özelliğini de taşır.[50]
Metalik madenler içinde krom, demir ve manganez, kurşun, çinko, enerji hammaddelerinden kömür ve endüstriyel hammadde kaynaklarından kuvars ve kuvarsit, kil, barit, kireçtaşı ve kum agregası ve pomza bu zenginliklerin başında gelmektedir.
Krom madenciliğinde Türkiye genelinde 4. bölgeyi oluşturan Adana ili, komşu olduğu Mersin ve Hatay limanlan sayesinde önemli ihraç potansiyeline sahiptir.
Bugüne kadar maden ürünleri içinde Adana'ya en fazla döviz kazandıran kromitin son yıllarda düşen fiyatları sebebiyle şu anda durma noktasında görünmesine rağmen, yakın gelecekte kromit madenciliğinde bir canlanma beklenmektedir.
İl içindeki ikinci derecede öneme sahip demir ve manganez de özellikle İsdemir için üretilmektedir. Son yıllarda yanlış politikalar yüzünden ithal cevhere yönelen İsdemir'in yerli cevhere gereken önemi vermesi kaçınılmaz olup, bu sektörde canlanma olacağı beklenmektedir.
Tufanbeyli ilçe sınırları içinde yer alan ve termik santral kurmaya uygun 300 milyon tondan daha büyük bir rezerve sahip ortalama 1100-1300 kcal/kg'lık linyit yatakları ihale aşamasındadır. Adana ili için yine önemli miktarda kuvars kumu ve kuvarsit yatakları bulunmuş olup, Mersin'deki Anadolu Cam Sanayi, İzocam gibi sanayi kuruluşlarına uzun süreli potansiyel yaratmaktadır.
Aynı şekilde kırmataş teknolojisine uygun çok fazla kireçtaşı ve beton agreası bulunan Adana'da çok iyi kalitede olmasa da ihtiyaçları fazlasıyla karşılayacak kil yatakları da mevcuttur. Adana il sınırları içinde Türkiye rezervinin %7,4'ünü oluşturan pomza yatakları da geleceğe yönelik önemli bir hammaddedir.
Sonuç olarak 21. yüzyıla girerken Adana madencilik sektöründe de iddialı olabilecek ve ülke ekonomisine katkılar sağlayacak potansiyele sahiptir. Enerji açığını kapatmak amacıyla çevre dostu domestik yakıt üretimine elverişli kaliteli kömür ithalatı da Adana il sınırları içerisindeki Toros Gübre ve Kimya Sanayi limanından gerçekleştirilmektedir.[51]
Adana, geçmişinde Pamukbank ve Akbank gibi bankaların kuruluşuna tanıklık etmiş, köklü bir finans sektörüne sahiptir.
Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların bölge genel müdürlükleri Adana'da bulunmaktadır. Adana, Seyhan ilçesi, Atatürk Caddesi ve Ziyapaşa bulvarının olduğu bölgede finans sektöründe faaliyet gösteren firmaların bölge genel müdürlükleri bulunmaktadır.
2021 yılında Adana'da konaklayan turist sayısı 989.939'dur. Turistlerin yüzde 85'i yerli olup 15’i yabancıdır.[52]
Şehirde turistik mekanlardan bazıları:
Adana her ne kadar Türkiye'nin gelişmiş şehirlerinden biri olsa da otel bakımından fakir şehirlerinden biridir. Fakat, son zamanlarda çok fazla otel yapımı ve inşaatı dikkat çekmektedir.[53]
Mevcut oteller:
Adana mimarisinin altın çağı 15. yüzyılın sonları ve Ramazanoğulları'nın Adana'yı başkenti olarak seçtiği 16. yüzyıldır. Şehir o dönemde birçok yeni mahallelerin kurulmasıyla beraber süratle büyür. Adana'nın tarihi açıdan dönüm noktası sayılabilecek birçok yapısı bu dönemde inşa edildiği için Memlüklü ve Selçuklu mimarisi Adana'nın mimarlık tarihinde önemli bir yer tutar. Roma-Bizans Devri'nde kalan tek eser Taşköprü olup birkaç kamu binası Osmanlı hükümdarlığı sırasında şehre inşa edilmiştir.
Tepebağ'ın tarihi mahallesindeki ilk imar çalışmaları neolitik çağa uzanır. Seyhan Nehri'nin karşısındaki tepede bulunan Tepebağ'ın surlarla çevrilmesinin ardından Taşköprü'nün uzağında kalmıştır. Varlıklı bir Ermeni mahallesi Osmanlı döneminde ortaya çıkmıştır ve Tepebağ şehrin Ermeni mimarisini tarihi evleri ve taşokullarıyla yansıtır. Günümüzde Tepebağ bir arkeolojik parka çevrilmekte olup, arkeolojik kazıların yanında 18. yüzyıldan kalma evler ve kamu binaları restore edilip butik otellere, kafelere ve restoranlara dönüştürülmektedir.
Şehrin içinden geçen Seyhan nehri üzerindeki köprülerden en dikkat çekeni 4. yüzyıldan kalma bir Roma köprüsü olan Taşköprü'dür.[54] 2007 yılına kadar motorlu araçlara açık olan bu köprü dünyadaki en eski köprü unvanına sahipken günümüzde sadece yaya ve bisiklet trafiğine açıktır. Berlin-Bağdat Demiryolu Projesinin bir ayağı olan Demirköprü, 1912'de inşa edilen bir tren köprüsüdür. Şehir merkezinin güneyinde bulunan Regülatör köprü ise nehir suyu için bir regülatör olarak kullanılan bir köprüdür. Aynı zamanda yayalara tahsis edilen üç köprü de bulunmaktadır, bunlar; Seyhan ve Mustafakemalpaşa köprüleri, metro köprüsü ve O-50 otoyolunun köprüsüdür.
1882 yılında Adana valisi tarafından inşa edilen Büyük Saat, 32 metre yüksekliğiyle Türkiye'deki en uzun saat kulesidir. Fransız işgali sırasında hasar görmüştür ama 1935'te yeniden inşa edilmiştir ve şehrin armasında sergilenmektedir. Kazancılar Çarşısı, Büyük Saat civarında kurulmuştur.
Ramazanoğlu Konağı, 1495 yılında Halil Bey'in hükümdarlığı sırasında inşa edilmiştir. Üç katlı olan konak hem taş hem de tuğlayla örülmüştür ve Türkiye'deki en eski ev örneklerinden biri olarak kabul edilir. Ramazanoğlu ailesinin yaşadığı yer Harem bölümüdür. Kalıntıları günümüze ulaşamayan Selamlık bölümü ise devlet işlerinin görüşüldüğü yerdi.
Çarşı Hamam, 1529'da Ramazanoğlu Piri Paşa tarafından inşa edilmiştir ve Adana'daki en büyük hamamdır. Beş kubbesi bulunan hamamın iç bölümleri mermerle kaplanmıştır. Hamamın inşa edildiği yıllarda değirmen çarkları ve kanallar aracılığıyla hamama su taşınırdı.[55]
Irmak Hamam, Seyhan Belediye Binası'nın yanında bulunur ve antik Roma hamamlarının kalıntıları üzerine Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1494'te inşa edilmiştir. Suyu nehirden geldiği için bu ismi almıştır. Şehirdeki diğer tarihi hamamlar ise Mestenzade Hamamı ve Yeni Hamam'dır.
Sabancı Camii tarihi bir geçmişe sahip olmamasına rağmen Adana'da en çok ziyaret edilen camidir, bunun sebebi de Orta Doğu'daki en büyük cami olmasıdır. Osmanlı Mimarisi'ne sadık kalınarak inşa edilen cami 1998 yılında hizmete açılmıştır ve 28500 kişiye kadar kapasitesi vardır. Caminin altı minaresi bulunmakla beraber bunların dördünün yüksekliği 99 metredir. Kubbesi 32 metre çapındadır ve ibadet alanından 54 metre yüksektedir. Seyhan Köprüsü'nün köşesinde ve Seyhan Nehri'nın batı kanadında bulunmaktadır. Bu sayede geniş bir alandan görülebilmektedir.[56]
1541 yılında Ramazanoğlu devrinde külliye biçiminde inşa edilen Ulu Camii ise medresesi ve türbesiyle Adana'nın en çok ilgi gören Orta Çağ mimarisine sahip bir yapısıdır. Pencerelerinin etrafında göze çarpan süsleme sanatlarının yanı sıra camide siyah ve beyaz mermer taşlarına rastlanır. Bunlar iç mekanda kullanılan 16. yüzyıl İznik çiniciliği ile ünlüdür. Minarelerde ise kullanılan dik şemalarla Memlüklerin etkisi görülmektedir.
St. James'in Kilisesi 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye Yağ Camii çevrilmiştir.[57] İleriki zamanlarda 1525'te Piri Mehmet Paşa tarafından camiye bir minare ve 1558'de de bir medrese eklenmiştir. Camide Selçuklu mimarisi görülmekle beraber cami sarı taştan yapılmış bir kapıya sahiptir.
Abdülrezzak Antaki tarafından 1724 yılında inşa edilen Yeni Camii günümüzde bazı kesimlerce hâlâ Antaki Cami olarak anılmaktadır. Camide memlük mimarisinin etkisi görülmektedir. Cami dikdörtgen biçiminde yapılmıştır ve güney cephesindeki duvarlarda taş işlemeciliği bulunmaktadır.[58]
Alemdar Mescidi, Şeyh Zülfi Mescidi, Kızıldağ Ramazanoğlu Camii, Hasan Ağa Camii (Çivi kullanılmadan inşa edilmiş 16. Yüzyıl mimarisi) tarihi değere sahip diğer camiilerdeir.
19. yüzyılda şehrin dört kilisesi vardı:: 2 Ermeni, 1 Yunan ve 1 Latin. Bebekli Kilise 1870 yılında inşa edilmiş olup 1915'e kadar bir Ermeni Kilisesi olarak kullanıldı. Günümüzde ise şehrin Roma Katoliği kesimine hizmet vermektedir. Şehir merkezinde 5 Ocak Meydanı'nda bulunmaktadır. Abidinpaşa Caddesi'nde ise daha büyük bir Ermeni Kilisesi bulunurdu.[59] Cumhuriyet dönemi sırasında kilise yıkılıp yerine Merkez Bankası kurulmuştur. Latin Kilisesi de 1845 yılında Kuruköprü alanında inşa edilmiştir ve 1924'te müzeye çevrilmiştir.
Adana, büyük bir kısmı koruma altına alınmış birçok park ve bahçeye ev sahipliği yapmaktadır.[60] Şehrin sahip olduğu ılıman iklim sayesinde, park ve bahçeler kış bakımına ihtiyaç duymaksızın tüm yıl açık kalabilmektedir.
Seyhan Nehri'nin her iki yakasında bulunan gezi patikaları, şehrin tamamından Seyhan Havzası'nın en güney ucuna kadar sürmektedir. Gezi patikaları daha sonra, Seyhan Havzası'nın güney kıyıları boyunca devam eden Adnan Menderes Bulvarı'yla kesişmekte ve bulvarın geniş kaldırımları, havzanın batı ucundaki patikaya kadar uzanmaktadır. Eski ve yeni baraj arasında bulunmakta olan Dilberler Sekisi nehrin batı yakası boyunca uzanmakta olup patikanın en manzaralı bölümüdür. Eski barajın patikası üzerinden Seyhan nehri'ni geçen ve sulama kanalının batı yakası boyunca devam eden gezi patikaları doğu yönünden şehrin batı ucuna kadar uzanmaktadır. Bu patika yolunun bazı kısımları henüz tamamlanmamıştır. Şehir içerisinde birkaç parkı bağlayan yaklaşık 30 km lik patika yolu bulunmaktadır.
Seyhan Merkez Park, Seyhan Nehri'nin her iki yakasında ve Sabancı Camii'nin hemen kuzeyinde bulunan 33 hektarlık şehir parkıdır. Açık bir alanda çok sayıda ağaç ve bitki türlerine ev sahipliği yapan parkın manzarası büyük ilgi çekmektedir. 2100 koltuklu amfitiyatro, bir Çin üsulü bahçe ve iki kafesiyle şehrin merkezi eğlence alanıdır. Ayrıca Parkta pek çok kürekçinin cazibe merkezi konumunda bulunan Kürekçilik Kulübü vardır.
Atatürk Parkı, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş 4.7 hektarlık bir şehir parkıdır. Merkezi olarak ticari bölgede bulunmaktadır. Açılışından itibaren çeşitli tören ve toplantıların gerçekleştirildiği, cumhuriyet dönemi ile özdeşleşmiş simgesel bir parktır; Parktaki mermer kaide üzerinde Atatürk heykeli ile onu çevreleyen bir heykel grubu, cumhuriyet dönemi heykeltraşlarıdan Ali Hadi Bara'nın eseridir.[61]
Süleyman Demirel Parkı, Çukurova Üniversitesi araştırmacılarının özel çalışmaları için oluşturulmuş odunsu bitkilerin canlı koleksyonunu bünyesinde barındıran büyük bir botanik bahçedir. Bu ağaç parkı ayrıca eğitim amaçlı ya da şehir sakinleri tarafından eğlence amaçlı kullanmaktadır. Parkta 512 tür bitki vardır.[62]
İnönü Botanik Parkı, Adana Adalet Sarayı'nın bitişinde bulunmakta olup birçok türde Çukurova çiçekleri burada sergilenmektedir.
Çobandede Parkı, Seyhan Havzası'nın batı kıyısındaki 16.5 hektarlık bir parktır. Bir tepede bulunmakta olup Havza ve çevresinin manzarasına sahiptir. Ayrıca parkta Karslı Köyü'nün ilerigelenlerinden Çoban Dede'nin mezarı bulunmaktadır. Birçok insan onun mezarını ibadet etme ve ona dua etmek için ziyaret etmektedir.
Yaşar Kemal Korusu, Seyhan Nehri'nin doğu yakasında Dilberler Sekisi'nin karşısında bulunan bir yürüyüş alanıdır. Aslen Çukurovalı olan ünlü yazar Yaşar Kemal adına yaptırılmıştır.
Çatalan Korusu, Çatalan ve Seyhan Havzaları arasında eğlence alanıdır.
Seyhan Nehri'nin batı yakasında (Seyhan) bulunan seki, yürüyüş parkuru ve semte verilen genel ad.
Dilberler Sekisi, alüvyal tabanlı vadi üzerindeki Seyhan Nehri'nin, yeniden canlanarak yatağını kazması neticesinde oluşan yüksekte kalmış eski vadi tabanıdır. Türkiye'de çeşitli zamanlarda epirojenez görüldüğü için vadiler boyunca taraçalar da görülür. Taraçalar biriktirme şekilleri olmakla birlikte oluşumlarında akarsu aşındırması da etkili olmuştur.
Dilberler Sekisi, Seyhan nehri 'nin zamanla yüzeyi aşındırarak şekil verdiği ve teraslar oluşturduğu doğal bir yapıdır. Nehir kenarında bulunan bu bölge zamanla Çam, okaliptüs, salkım söğüt, palmiye ve rengârenk çiçeklerle yeşillendirilmiş ve nehir yakınında şelalenin bulunduğu yaklaşık 1.5 milyon metrekarelik Seyhan Vadisi bir rekreasyon alanı oluşturulmuştur. Sekide, yosun kokusuyla karışık Seyhan'ın kokusunu hissederek sabah yürüyüşleri ve akşam gezileri yapılabilmektedir. Ayrıca köprünün kolonlarında kim olduğu bilinmeyen Graffiti sanatçıları tarafından yapılan imzalar bulunmaktadır.
Nehir kenarında, Seyhan Barajı ile Eski Baraj arasındaki yaklaşık 5 kilometrelik Dilberler Sekisi yürüyüş ve gezinti parkuru bulunur. Buradan, Gençlik Köprüsü ile Seyhan nehrinin diğer yakasındaki Yaşar Kemal Korusu'na bisikletle ya da yürüyerek geçmek mümkündür. Seki sayesinde kentin göbeğinde kentten apayrı, yeşil ve doğayla başbaşa zaman geçirilebilmektedir.
Adana'daki ilk şehir tiyatrosu Osmanlı yıllarında, 1880 yılında, Ziya Paşa tarafından kurulan Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Adana Şehir Tiyatroları'dır. Devlet Tiyatroları Adana Sahnesi ise 1981 yılından beri sanatseverlere çeşitli temsiller sunmaktadır. Klasik müzikseverler için kentteki en önemli kurum 1992'de kurulan Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'dır. Orkestra her cuma akşamı ve her cumartesi sabahı Büyükşehir Belediyesi Konser Salonunda klasik müzik konserleri düzenlemektedir.
1960-1975
Nezih Coş’un 1969’da (s.19-26) gerçekleştirdiği taramaya göre Adana’da 35’i salon, 75’i yazlık olmak üzere, 110 sinema işletmesi faaliyet göstermektedir. Bu işletmelerin seyirci kapasitesi 86.900’ü bulmaktadır.
Yerel süreli yayınlardan ve sözlü kaynaklardan adresi tespit ve teyit edilen 66 sinema işletmesi de ATO kaydını yaptırmaksızın şehirde faaliyet göstermektedir (EK5). Tüm bunlarla birlikte 1960-1975 yılları arasında şehirde, aynı anda 100’ün üzerinde sinema işletmesinin faaliyette olduğunu7, bu işletmelerin de Kıyıboyu, Sular, Kuruköprü ya da Yamaçlı gibi semtlerde veya Eski İstasyon Meydanı, Saydam Caddesi ya da Debboy Caddesi gibi şehrin ekonomik, kültürel ve toplumsal merkezlerinde yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Bunların dışında şehirde kimi okulların, fabrikaların ve askerî birliklerin de sinema salonları vardır. Örneğin İncirlik Hava Üssü’nde sadece Amerikan askerî personeli için film getiren ve gösteren bir sinema salonu bulunmaktadır. Şehir merkezinin 1970’deki nüfusu 525.668 kişidir (TÜİK - 1970 Genel Nüfus Sayımı Veri Tabanı). Şehrin merkezî nüfusu, Coş’un aktardığı (1969, s.19-26) 86.900 seyircilik kapasiteye oranlandığında sandalye/koltuk başına yaklaşık 6 seyircinin düştüğü görülmektedir. Bu oran Adana Bölgesinin diğer büyük şehirlerinden Diyarbakır için yaklaşık 10,5, Kayseri için 9 ve Konya içinse 10’dur. Aynı dönemde İstanbul’da sandalye/koltuk başına seyirci oranı 6, Ankara’da 11,5’ken İzmir’de 2,7’dir (Coş, 1969, s.19-26 ve TÜİK - 1970 Genel Nüfus Sayımı Veri Tabanı). Tüm bunlar bahsi geçen dönemde sinemanın büyük şehirlerin toplumsal ve kültürel hayatında işgal ettiği yeri göstermektedir. 1960-1975 yılları arasında sinema Adana için kritik önemde toplumsal alan ve kültürel ortam oluşturmaktadır.[63]
Çukurova'nın ürünü pamuğu simgeleyen “Altın Koza Film Festivali” ilk kez 1969 yılında ‘Altın Koza Film Şenliği' adıyla Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü öncülüğünde gerçekleştirildi.[64] Türk Film Arşivi'nin katkılarını da yanına alan Altın Koza Film Festivali, o tarihten bu yana her yıl zenginleşen içeriği ile sadece Çukurova Bölgesi'nin değil, Türkiye'nin en önemli kültür-sanat etkinliklerinden biri oldu.[65]
Şenlik, ilk kez düzenlendiği 1969 yılından itibaren Türk sinemasına verdiği ödüllerle destek olmaya başladı. İlk yıl, Metin Erksan, Kuyu filmi ile En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında Altın Koza'yı evine götürürken, Fatma Girik, Ezo Gelin ile En İyi Kadın Oyuncu, Yılmaz Güney, Seyyit Han ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine sahip olan ilk Altın Koza'lı sanatçılar oldu.
1973 yılına kadar Şenlik beş kez sinemaseverlerle buluştu. Ancak Altın Koza, ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle onsekiz yıl sürecek bir suskunluğa gömüldü. 1992 yılında Adana Belediyesi, Adanalılar ve sanat dünyasından gelen "Altın Koza yeniden canlansın" talebini sonuçsuz bırakmayarak Şenliği, Türk sanat dünyasına yeniden armağan etti. Altın Koza, bu süreçte Adana kültür-sanat yaşamındaki boşluğu doldurması gerektiğini düşünerek sinema şenliğini bir kültür-sanat festivaline dönüştürdü.
Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali, 1992'de düzenlediği Ulusal Uzun Film Yarışması'nın yanı sıra Türk Sineması'nın geleceğine de sahip çıktı. Festival, Öğrenci Filmleri Yarışması'nı da programına ekledi ve Türkiye'de ilk kez bu alanda yarışma düzenleyen Festival oldu. Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali ayrıca resim, tiyatro, müzik, fotoğraf ve düşünsel çalışmaları Adanalı sanatseverlerin beğenisine sundu.
1998'de Adana depremine duyarsız kalamayan Büyükşehir Belediyesi Yönetimi o yıl Altın Koza bütçesini depremzedeler için kullanarak Festivali düzenlememe kararı aldı. 1999'da ise Marmara depremi nedeniyle ülkede ulusal yas ilan edilmesi sonucu Festival gerçekleştirilemedi. Festival bütçesi o yıl da Marmara depreminden zarar gören depremzedelere aktarıldı.
1999 yılı itibarıyla Altın Koza yıla yayılan kültür sanat etkinlikleriyle devam etti. 7 yıllık aradan sonra 12. Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali 2005 yılında 31 Mayıs-05 Haziran tarihleri arasında yapıldı. 2005 yılından bu yana kesintisiz devam eden Festival, programına eklediği ‘Dünya Sineması' ve ‘Akdeniz Filmleri Seçkisi' ile uluslararası kimliğe bürünmüş ‘Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması' ile de bu kimliğini pekiştirmiştir.
Altın Koza Film Festivali, Akdeniz Ülkeleri'nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri'nden Japonya'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinden filmi, sektörün her alanında görev yapan sinema profesyonelini konuk eden bir sinema platformu haline gelmiştir.
1998 yılından itibaren her yıl Sabancı Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Genel Müdürlüğü Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali çerçevesinde çok sayıda yabancı ve yerli tiyatro topluluğu oyunlarını sergilemektedir.
Her yıl düzenlenen ve 1 ay süren tek milletlerarası festival olma özelliğine de sahip festival süresince sergilenen oyunları 20.000'e yakın tiyatrosever izlemektedir. Festival programındaki oyunlar 2005 yılına kadar sadece Adana'da sergilenirken, bu oyunların bir bölümü 2005 yılından beri İstanbul'da Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde de sahneye konmaktadır.
18-19-20 Mayıs 2012 tarihli Adana Uluslararası Hava Oyunları Festivali, çok hafif motorlu hava araçları sınıfında Türkiye'de düzenlenen ilk festivaldir.
Uluslararası Engelli Gençlik Festivali, her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen konuklarıyla, Adana'da düzenlenen ve renkli görüntülere sahne olan bir etkinliktir.
11 Nisan 2014 -13 Nisan 2014 tarihleri arasında bu yıl 2. si olmak üzere her yıl kutlanmaya başlanmıştır. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen misafirleri ile Adana'da çok renkli görüntüler sergilenmiş olup, Adana'nın tanıtımına çok büyük katkı sağlamıştır.[66]
Geleneksel Türk ve Akdeniz mutfağının birçok özelliğini içerisinde barındıran Adana mutfak kültüründe; acı, ekşi, narenciye, deniz ürünleri, zeytinyağı ve yeşillikler sıkça kullanılmaktadır. Adana mutfağında et oldukça önemli bir malzemedir ve mutfak ürünlerinin çoğunda et kullanılmaktadır. Adana mutfağının en ünlü yemeği Adana kebabıdır. Kebap, genellikle bol salata çeşidinin yanı sıra yanında şalgam ile tüketilir. Son yıllarda Adana Kebabı Adana Ticaret Odası tarafından tescillenmiş ve restoranlarda Adana Kebabı olarak kebap satılmasına çeşitli hijyen ve lezzet standartları getirilmiştir. Ayrıca şehirde her yıl Adana mutfağının tanınmasını ve korunmasını amaçlayan Adana Lezzet Festivali düzenlenmektedir. Adana mutfağının diğer ünlü yemekleri ise şunlardır:
Coğrafi Işaretin Adı | Türk Patent ve Marka Kurumu Tescil Tarihi |
---|---|
Adana Kebabı | 08.02.2005 |
Adana Şalgamı | 06.03.2020 |
Adana Bici Bici | 17.09.2020 |
Adana İçli Köfte | 28.09.2020 |
Adana Halka Tatlısı | 05.10.2020 |
Adana Kol Böreği | 06.10.2020 |
Adana Analı Kızlı | 26.10.2020 |
Adana Şırdan | 26.10.2020 |
Adana Aşlama | 26.10.2020 |
Adana Taş Kadayıfı | 06.01.2021 |
Adana Karakuş Tatlısı | 11.01.2021 |
Karataş Kıddesi | 27.12.2021[67] |
2023-24 Sezonunda Adana Demirspor Süper Lig'de, Adanaspor ise 1. Lig'de mücadele etmektedir. Her iki takım da maçlarını 2021 yılına kadar 1938 yılında hizmete açılan 16.095 seyirci kapasiteli 5 Ocak Fatih Terim Stadyumu'nda oynamış, 19 Şubat 2021 tarihinden itibaren Yeni Adana Stadyumunda oynamaktadır. Ayrıca 2021 yılında 36.117 kişilik Yeni Adana Stadyumu yapılmıştır. 3. Lig de Adana 01 FK, Bölgesel Amatör Lig'de Ceyhanspor, Sarıçam Kürkçülerspor, Adana 5 Ocak FK ve İmamoğlu Belediyespor yer almaktadır. Adana İdman Yurdu da Kadınlar Süper Ligi'nde mücadele etmektedir.
Mersin Basketbol'un haklarını satın alan Adana Basketbol, Kadınlar Basketbol Süper Ligi'de mücadele etmektedir.
Voleybolda Sultanlar Ligi'nde Çukurova Belediyesi Adana Demirspor mücadele etmektedir. Voleybol kadınlar 2. Liginde, Seyhan Bld. ve Adana Voleybol ligde kalırken, Çukurova Efes ve Adana DSİ küme düşmüştür. Erkekler 2. Liginde ise Seyhan Bld. yer almaktadır.
2018-19 sezonu sonunda Seyhan Belediyespor ve Adasokağı SK, kadınlar hentbol 2. Liginde kalmıştır.
Ziraat Türkiye Kupası'nda, Kozanspor 2.turda, Adanaspor 5.turda elenmiştir. Adana Demirspor son 16 turunda Sivasspor'a elenmiştir.
Adana'nın diğer önemli spor tesisleri: 2.700 kişilik Yeşiloba Hipodrumu, 2.500 kişilik Menderes Spor Salonu ile Yeşiloba Spor Salonu ve 2.200 kişilik Atatürk Yüzme Havuzudur.
1938 yılında Adana Belediye başkanı Turhan Cemal Beriker ve Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Rıza Salih Saray'ın girişimleri ile Adana'da bir yüzme havuzunun yapılması için karar verilmiştir. 1939 yılında yapılan Atatürk Yüzme Havuzu'nun açılmasıyla birlikte Adana'nın su sporundaki büyük başarılarıda gelmeye başlamıştır. Özellikle Adana Demirspor Kulübü Yüzme ve Sutopu takımı Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük sutopu oyuncusu Muharrem Gülergin'in önderliğinde 17 yıl hiç yenilmeden, 22 yılda tek mağlubiyet alarak toplamda 29 defa Türkiye şampiyonu olmuştur. Bu takım İstanbul ve bütün Türkiye'de "Yenilmez Armada" olarak anılmıştır. Atatürk Yüzme Havuzu'nda yetişen sporcular yüzmenin her branşında ve her mesafede sayısız Türkiye rekorları kırmışlardır. Manş Denizini birçok ülke sporcuları yüzerek geçmiştir. Ancak rekor Adana Demirsporlu Erdal Acet'indir. Manş'ı ilk kez hem de bütün zamanların en iyi derecesi ile geçen Erdal Acet ayrıca 5 kez milletlerarası İstanbul Maratonunu kazanmıştır.
Büyükşehir illerinde Merkezi yönetim Vali, İl Müdürleri ve İl Danışma Kurulundan oluşur.
Adana, bir ‘büyükşehir'dir. Bu özelliğine göre yönetimi belirlenmiştir. Protokolde ilk sırada yer alan Vali, merkezi yönetimi temsil eder ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi'ne devretmiş ve kaldırılmıştır.[68]
Adana Valisi, 1964-Konya doğumlu Yavuz Selim KÖŞGER, Ağustos 2023/376 kararla Tarihinde İzmir Valisi iken atanmıştır.[69]
Yapımı tamamlanan Adliye binasıyla şehre 2. ağır ceza, 1. çocuk, 4. sulh ceza ile 3. icra mahkemeleri kuruldu. Ayrıca şehirde 31 savcı ve 37 hakim görev yapmaktadır.[70]
Büyükşehir Belediyelerinde Yerel yönetim, Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Büyükşehir Belediye Encümeni'nden oluşur.
Yerel yönetimi temsil eden Büyükşehir Belediye Başkanı', ildeki tüm seçmenlerin oy çokluğu ile seçilir. Yerel seçimlerde İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Belediye Meclisi için de oy kullanılarak ilçelerin belediye meclisleri oluşur. İlçe Belediye meclislerinden alınan üyelerle (başkan kontenjanı, ilçe nüfusu ve parti oy oranına göre) de Büyükşehir Belediye Meclisi oluşur. Bu mecliste ilçe belediye başkanları da yer alır.[71][72] Meclisin başkanı Büyükşehir Belediye Başkanı'dır. Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur. (5216 saylı kanun 16.madde)
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi'ne devretmiş ve kaldırılmıştır.[68]
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, 1958 Adana doğumlu Zeydan Karalar (CHP), 31 Mart 2024 seçimlerinde %46,72 oy oranıyla seçilmiştir.[73]
'Adana Büyükşehir Belediye Meclisi üye sayısı 79'dur (Büyükşehir Belediye Başkanı, 15 ilçe belediye başkanı ve 63 üye) CHP 46, MHP 16, AK Parti 12, YRP ve bağımsızlar 2'şer ve İYİ Parti de 1 üyeye sahiptir.[74]
2023 Türkiye genel seçimleri sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisinde Adana'yı temsil eden 15 milletvekiliğinin 5'er tanesini AK Parti ile CHP, 2'şer tanesini MHP ile İYİ Parti ve 1 tanesini de YSP kazanmıştır.[75]
Adana belediye başkanları listesi
Adana Belediye Başkanları | |||
---|---|---|---|
İsim | Görev Yılı | ||
Said Efendi | 1868-1870 | ||
Abdülkadir Efendi | 1883-1884 | ||
Ahmet Tevfik Bey | 1884-1886 | ||
Sırkıntılı Hacı Mustafa Efendi | 1886-1888 | ||
Ramazanoğlu Kasım Bey | 1890-1892 | ||
Debbağzade Hacı Ali Efendi | 1892-1895 | ||
İbrahim Rasıh Efendi | 1895-1899 | ||
Hacızade Ali Efendi | 1895-1899 | ||
Ramazanoğlu Suphi Paşa | 1899-1903 | ||
Ramazanoğlu Tevfik Kadri Bey | 1906-1908
1918-1919 | ||
Süleyman Vahid Efendi | 1913-1915 | ||
Diblanzade Mehmet Fuat Bey | 1919-1922 | ||
Alimünif Bey | 1922-1926 | ||
Turhan Cemal Beriker | 1926-1938 | ||
Kasım Ener | 1939-1946 | ||
Fazlı Meto | 1946-1947 | ||
Hazım Savcı | 1947-1950 | ||
Numan Güreli | 1950-1951 | ||
Zahit Akdağ | 1951-1954 | ||
Ali Sepici | 1954-1955
1959-1960 1963-1968 | ||
Ali Bozdanoğlu | 1955-1956 | ||
Galip Avşaroğlu | 1956-1958 | ||
Daniş Arıkoğlu | 1958-1959 | ||
Erdoğan Özlüşen | 1968-1973 | ||
Ege Bağatur | 1973-1977 | ||
Selahattin Çolak | 1977-1980
1989-1994 | ||
Nuri Korkmaz | 1980-1981 | ||
Ali Mehmet Kelecek | 1981-1984 | ||
Aytaç Durak | 1984-1989
1994-2010 | ||
Zihni Aldırmaz (Başkan Vekili) | 2010-2014 | ||
Hüseyin Sözlü | 2014-2019 | ||
Zeydan Karalar | 2019- |
Adana Belediyesi, 1871 yılında kurulmasına rağmen şehir Muhtesip sistemi ile 1877'ye kadar Gözlüklü Süleyman Efendi tarafından yönetilmeye devam edilmiştir. İlk modern belediye yönetimi, ikinci kaymakam Kirkor Bezdikyan ve ardılı Sinyor Artin ile başlamıştır. Yollar genişletilmiş ve yollara park taşı döşenmiştir, kanalizasyon ve siper sistemi devreye sokulmuştur, daha da önemlisi ilk belediye düzenlemeleri yürürlüğe girmiştir. Cumhuriyetin kuruluşunun ardından büyük alt yapı projeleri tamamlanmış ve şehrin kuzeyine planlanmış ilk mahalleler inşa edilmiştir. Turhan Cemal Beriker bu dönemde 12 yıl boyunca kaymakam ve vali olarak hizmet vermiştir. 1956'da Seyhan Barajı'nın tamamlanmasıyla şehirde büyük gelişmeler meydana gelmiş hatta şehir, rögar sistemlerini kurmak ve yerleşim alanlarını yol ve kamu alanlarına dönüştürmek gibi büyük ölçekli alt yapı projelerini başlatan dönemin başbakanı Adnan Menderes'in ilgisini çekmiştir. 1984'ten günümüze şehir manzarasında, büyük park ve bulvarların yapımı ve Seyhan Nehri'nin ıslahıyla önemli değişikler olmuştur.[76]
Büyükşehir Belediyesi 1989'da kurulmuş ve belediye yönetimi, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Daha sonra Adana Belediyesi, büyükşehir belediyesi sıfatına sahip olmuş ve yeni iki ilçe belediyesi kurulmuştur; Seyhan ve Yüreğir. Karaisalı 2006'da şehre dahil edilmişti, Çukurova ve Sarıçam ilçeleri sırasıyla Seyhan ve Yüreğir ilçelerinin katılımıyla 2008'de kurulmuştur. 3 Şubat 2012'de, Karataş Belediye Konseyi Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlanma hareketi kabul edilmiştir, böylelikle geçiş işlemi tamamlandığında Karataş şehrin sekizinci ilçesi olacaktır.[77]
Büyükşehir belediyesi üç organdan oluşmaktadır; Büyükşehir Meclisi, Belediye Başkanı ve Encümen. İlçelerin belediye meclisleri büyükşehir konseyinde ilçelerini temsil etmek için üyelerinin beşte birini seçer. Bu nedenle büyükşehir konseyi, 10'u Seyhan ilçesinden, 8'i Yüreğir'den, 8'i Çukurova'dan, 6'sı Sarıçam'dan ve 2'si Karaisalı'dan ve seçmenler tarafından doğrudan seçilen büyükşehir belediye başkanı olmak üzere 35 encümenden oluşmaktadır.[78] İcra kurulu olan encümen, 5'i büyükşehir encümeni ve diğer 5'i de büyükşehir belediye başkanı tarafından büyükşehir salonuna seçilen yöneticilerden meydana gelmektedir.[79]
Aytaç Durak, Adana eski büyükşehir belediyesi başkanıdır ve beş dönem hizmet verdiği için şu anda en uzun süre koltukta kalmış belediye başkanıdır. Büyükşehir belediyesi bağlı bir encümenin onun hakkında ettiği sözlü bir iddianın ardından Durak 28 Mart 2010'da İç İşleri Bakanlığı tarafından belediye hizmetine son verilmiştir.[80] Encümen üyesi Zihni Aldırmaz, soruşturmalar tamamlanana dek başkan vekili olarak atanmıştır. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığına Hüseyin Sözlü seçilmiştir. 11 Nisan 2019 yerel seçimleri sonucunda dönemin Cumhuriyet Halk Partisi'nden Seyhan belediye başkanı olan Zeydan Karalar seçilmiştir
Mahalleler muhtar ve mahalle ihtiyar heyeti tarafından yönetilen ilçe belediyeleri içerisinde yer alan yönetim birimleridir. Mahalle sakinleri tarafından seçilmesine rağmen muhtarın görev yelpazesi kısıtlıdır, bu nedenle yerel hükûmetin yöneticisi olarak işlev görür. Muhtar, mahallenin sorunlarını ilçe belediyesine duyurabilir ve şehirdeki kamu kuruşlarının koordinasyonu için kurulmuş şemsiye organizayonu olan Adana Şehir Meclisinde koltuk sahibidir.[81] Mahalle yönetiminin ne sosyal hizmetler sağlasa ne de mahallede sorun yaşayan sakinlerle ilgilenmeyi artırmak için fona sahip olsa da, birçok şehir sakini, özellikle de düşük gelirli alanlardaki mahalleleriyle kendilerini kimliklendirmektedir.
Şehirde toplamda 254 mahalle vardır. Seyhan'ın 99 mahallesi vardır, 69'u şehir merkezi içerisinde, 30'u eski belediyeler ve mahalleye dönüştürülen eski köylerdir. Yüreğir'in 99 mahallesi vardır, 38'i şehir merkezinde ve 61'i kırsal kesimdedir. Sarıçam'da 29 mahalle, Çukurova'da 16 mahalle ve Karaisalı ilçesinde 11 mahalle vardır. Bir mahallenin nüfusu, şehir merkezinde veya kırsal kesimde olması durumuna göre 150'den 63.000'e kadar değişiklik göstermektedir.[82] Çukurova ilçesindeki bazı yerler başta olmak üzere baz mahalleler neredeyse bir ilçe kadar büyük olduğu için sakinlerin muhtara ulaşması güçtür.
Tepebağ, Kayalıbağ, Kuruköprü, Ulucami, Sarıyakup ve Alidede; Adana'nın tarihî mahalleleridir. Cumhuriyet döneminde planlanmış mahalleler olan Reşatbey, Cemalpaşa, Kurtuluş ve Çınarlı şehirdeki kültürel hayatın merkezidir. Güzelyalı, Karslılar ve Kurttepe, Seyhan Havzası'na bakan manzaralı mahalleler arasındadır.
Günümüzde Adana'da 514 okul öncesi eğitim kurumunda 19.644 öğrenci ve 720 ilköğretim okulunda 324.288 öğrenci eğitim görmektedir.[83] Şehirde ayrıca 121 genel ve 100 meslek lisesi bulunmakta olup, bu liselerde toplam 119.000 öğrenci eğitim hayatını sürdürmektedir.
Ayrıca Adana'da ön lisans ve lisans düzeyinde üniversite öğrenimi gören kişi sayısı 56.351 kişidir.
Şehrin önemli devlet liseleri ise Adana Anadolu Lisesi, Adana İmam Hatip Lisesi ve Adana Fen Lisesi'dir.
Şehirde bulunan 17 halk kitaplığından her sene 400.000 ila 500.000 kişi faydalanmaktadır.[83]
Adana'da Çukurova Üniversitesi, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi yükseköğrenim hizmeti vermektedir.
Adana'ya ilk demiryolu hattı İngilizler tarafından 1886 yılında kurulmuştur. Adana-Mersin arasındaki hatta günümüzde dizel lokomotifli trenlere ilaveten, raybüs ve DMU tipi hızlandırılmış banliyö trenleri çalışmakta olup, Adana-Mersin arasında günde karşılıklı yirmi dokuzar tren sefer yapmakta ve seyahat süresi 45 dakikaya inmiştir. Anahat trenleri olarak ise; İstanbul Haydarpaşa'ya İç Anadolu Mavi Treni; Ankara'ya Çukurova Mavi Treni, Kayseri'ye Erciyes Ekspresi ve Elazığ'a da Fırat Ekspresi yolcu taşımaktadır.
Otoyolla Adana'dan Ankara, Mersin, Gaziantep ve Hatay yönünde ulaşım mümkündür. D-400 Karayolu ve milletlerarası TEM otoyolu ile Adana'ya ulaşılır. Ankara'dan Aksaray, Pozantı üzerinden 472 km, İzmir'den Afyon-Konya-Ereğli üzerinden 873 km, İstanbul'dan Bolu, Ankara, Aksaray-Pozantı rotasıyla 909 km sonra Adana'ya ulaşılabilir. Şehir merkezine uzaklığı 5 km olan otobüs terminalinden Türkiye'nin her yerine otobüs seferleri düzenlenmektedir.
Şehrin hava ulaşımı, 1937 yılından 11 Ağustos 2024 tarihine kadar Türkiye'nin en eski havalimanlarından birisi olan Şakirpaşa Havalimanı'ndan sağlandı. İç ve dış hat seferlerinin gerçekleştiği Şakirpaşa Havalimanı, Türkiye'de yolcu taşınması sıralamasında 7. sırada yer almaktaydı. Şakirpaşa Havalimanı'ndan; iç hatlardan İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen ile Ankara-Esenboğa, İzmir, Antalya ve Trabzon'a; dış hatlardan KKTC-Lefkoşa ve Almanya'nın bazı şehirlerine doğrudan uçuşlar düzenlenmekteydi. 11 Ağustos 2024 tarihinde, Mersin il sınırları içerisinde bulunan Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın faaliyete geçmesiyle Şakirpaşa Havalimanı tarifeli uçuşlara kapatıldı.[84] Şehirde ayrıca askerî gayeli olarak kullanılan İncirlik Hava Üssü de bulunmaktadır.
Adana il sınırları içerisinde milletlerarası petrol ve yük taşımacılığına açık Botaş Limanı ve Toros Gübre Fabrikaları Limanı bulunmaktadır.
Şehir ulaşımında, Büyükşehir Belediyesi Otobüsleri ve özel halk otobüsleri, dolmuşlar ve taksiler kullanılmaktadır. Ayrıca 14 km güzergâhı ve bunun üzerinde 13 istasyonu bulunan Adana Metrosu, 2010 yılında hizmete açılmıştır. 2007'den bu yana Adana Büyükşehir Belediyesi Otobüsleri, özel halk otobüsleri ve Hafif Raylı Sistemi/Metroda Kentkart akıllı bilet kartları kullanılmaktadır. Adana Büyükşehir Belediyesi, 229 otobüsten oluşan bir filoyla şehir içinde hizmet vermektedir.
Adana'da birçok kamu, özel hastane, tıp merkezi ve poliklinik sağlık hizmetlerini yürütmektedir. Bunların başlıcaları aşağıdaki gibidir.
Kaynak:[87]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.