En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

Birinci Göktürk-Sasani Savaşı

Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Remove ads

Birinci Göktürk-Sasani Savaşı, Batı Göktürk Kağanlığı ile Sasaniler arasında 588-589 yılları arasında yapılan savaştır.

Pratik Bilgiler Tarih, Bölge ...
Remove ads

Savaş

Özetle
Bakış açısı

587-588 kışında Batı Göktürklere karşı sefere çıkan Doğu Göktürk Hükümdarı Baga Kağan, Batı Göktürkler üzerine bir sefer düzenlemiştir. Bu sefer sırasında okla alnından vurularak hayatını kaybetmiştir.[8] Bu gelişmenin ardından Batı Göktürk Kağanı Tardu, Doğu Göktürk taarruzunu durdurmayı başarmıştır. Tardu Kağan, oğlu Yang-su Tegin'i 12.000 kişilik bir orduyla Sasani topraklarına göndermiştir. Göktürklerin yaklaştığını öğrenen yaklaşık 70.000 kişilik Sasani kuvveti kaçmıştır.[9][10][11] Bunun üzerine Göktürk ordusu ciddi bir direnişle karşılaşmadan Herat ve Badgis bölgelerini ele geçirmiştir.[12] Savaşın devamında Göktürkler ile Sasaniler arasında barış müzakereleri başlatılmıştır. Ancak müzakereler sürerken Sasani İmparatorluğu, Ermenistan genel valiliğini yürüten Mihranîler hanedanına mensup Behram Çubin komutasında 12.000 kişilik bir orduyu harekete geçirmiştir.[13] Bu duruma öfkelenen Yang-su Tegin, kendi emrindeki 12.000 kişilik süvari birliğiyle Sasanilere karşı saldırıya geçmiştir. Ancak Behram Çubin, Göktürk ordusunu Baroron Geçidi olarak bilinen dar bir bölgede pusuya düşürerek kuşatmıştır.[2] Yaklaşık 12 kilometrelik bir alana yayılan savaş sahası,[14] dağlarla çevrili ve oldukça dardı; bu durum her iki taraf için de geri çekilme imkânını ortadan kaldırmış, manevra kabiliyetini sınırlamıştır. Göktürk birliklerinin savaş tecrübesinin sınırlı olması da bu çarpışmada önemli bir dezavantaj oluşturmuştur. Türk ordusundaki kişilerin daha savaş başlamadan ölüme hazır olduğunu haykırması, Sasani ordusunda bir panik havası yaşanmasına neden olduysa da Behram, tam zamanında müdahale ederek bir bozgunu önledi.[14] Sasani ordusunun psikolojik bozgunluğunun kaybolmaya başladığını gören Yang-su Tegin, sol cenahı bozulmuş olan Sasani ordusuna karşı tüm gücüyle bir süvari hücumu başlattı. Türklerin saldırısı öylesine şiddetliydi ki, kumandan Behram'ın kendisi dahi kaçmayı düşündü.[14] Firdevsî, Behram'ın kaçmaya çalışmasının gerçek bir firar denemesi olduğunu kaydeder.[15] Behram kaçmaya çalışsa da Herat vadisi sadece Türkler için değil, Sasaniler için dahi bir kapan gibiydi. Bu denemenin ardından Behram, elit askerleri de dahil olmak üzere tüm gücüyle karşı saldırıya geçti. Neticede Behram'ın karşı saldırısı yoğun uğraşlar sonucu başarılı oldu, Yang-su Tegin savaşta Behram'ın attığı bir okla öldürülünce Türklerin düzeni bozuldu ve artık yenilgi kaçınılmazdı. Nihayetinde Sasaniler çok zorlu da olsa bir zafer kazandılar ancak savaş bitmemişti. Yel Tegin sürekli Behram'ın ordusuna karşı vurkaç yapıyordu, hatta bir defasında az kalsın Behram'ı ele geçiriyordu.[16] Behram Yel Tegin'den çekiniyordu ve onunla savaşmak istemiyordu. Bu yüzden de Behram, Yel Tegin'e bir mektup göndererek:

"Şüphesiz, sizin Hakanlılar (yani Eftalitler) ile yakınlığınız vardır. Siz, hükümdarımız Firuz'u öldürünce, kan davasında bulunmamış, barış yapmayı tercih etmiştik. Şimdi siz de bizim daha önce yaptığımız gibi yapın."[17]

dedi. Ancak yine de iki tarafın karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdı, Yel Tegin bir gece çarpışmasında mağlup oldu ve Paykend kalesine sığındı.[18] Fakat Behram bu kaleyi kuşatınca teslim oldu ve Sasani şahı Hürmüz, onu nezaketle karşıladı. Teslim olan Yel Tegin, barış anlaşması karşılığıyla serbest bırakıldı ve ülkesine döndü, barış anlaşmasının ardından iki ülke arasında 603 yılına kadar[a] herhangi bir çatışma olmadı.

Remove ads

Ordu

Özetle
Bakış açısı

Yang-su Tegin'in ordusu Taberi'ye göre; 300.000,[19] Firdevsî'ye göre; 400.000 [15] kişiden oluşsa da bu sayıların abartılmış olduğu düşünülmektedir. Göktürkler, Mukan Kağan döneminde dahi 400.000 kişilik bir orduya sahip olamamıştır ve bölünmüş bir kağanlığın tek kanadının 400.000 gibi o dönem için imkansız sayılabilecek bir ordu kapasitesine ulaşması mümkün değildir. Türk ordu kültüründe her askere en az 3 at düşerdi[2] ve bu durumda Türklerin 1.200.000 ata sahip olması gerekir ki böyle bir sürüyü besleyecek coğrafya şartlarının (İran'da bu kadar büyük bir at sürüsünü besleyecek mera bulunması mümkün değildir.) ve lojistik imkanların bulunmayışı bu rakamların imkansızlığını destekler niteliktedir (Ayrıca her savaşçının atlarına bakmak için bir ispir sahibi olduğu gerçeği ve bu büyüklükte bir ordunun kullanması gereken ispir sayısı da göz önüne alınarak ordu büyüklüklerinin gerçek dışı olduğu bir teçhizat faktörü üzerinden de desteklenmektedir). Savaş alanının 12 km genişliğe sahip olduğundan, bu kadar büyük bir ordunun dönemin Göktürk savaş nizamında bu alana sığması ve yerleşmesinin imkansız olduğu da tarihçiler tarafından belirtilir. Baroron Vadisi yakınlarında Türk ve Pers ordularının büyüklüğünün, birbirine denk olduğu düşünülmektedir.[2][14][20][21]

Thumb
Behrâm-ı Çûbîn ve Baga Kağan (İran'da Sava Şah olarak bilinir) arasında çatışma
Remove ads

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. Nitekim 603 yılında Kuşanlar isyan ettiğinde, Göktürkler onlara yardıma gelerek Sasaniler'i mağlup edecek ve tüm Doğu İran'ı ele geçireceklerdir.

Kaynakça

Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads