Loading AI tools
Türkiye'de bir tıp fakültesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, 14 Mart 1827'de II. Mahmut tarafından kurulan Tıphane-i Amire'nin ve Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin devamı olan, Türkiye'nin ilk ve en köklü iki tıp fakültesinden biridir.[1] Fakülte adını; bulunduğu semte ismini veren, III. Murad ve III. Mehmed devrinde sadrazamlık yapmış bir hekim olan Cerrah Mehmed Paşa'dan alır.
Kuruluş | 1827(Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane olarak) 1967 ) (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi olarak) | )
---|---|
Eski isim(ler)i | Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (1827-1909) Darülfünun Tıp Fakültesi (1909-1933) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (1933-1967) |
Bağlılık | İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa |
Dekan | Prof. Dr. Oğuz Çetinkale |
Dekan yardımcıları | Prof. Dr. Ali Metin Kafadar Prof. Dr. Emine Elif Güzel Meydanlı |
Konum | Cerrahpaşa, Fatih, İstanbul |
Web sitesi | cerrahpasa.iuc.edu.tr |
Ünlü mezun ve mensupları arasında; Başbakan Refik Saydam, Başbakan Sadi Irmak, Einstein'ın doktoru Rudolf Nissen, Atatürk'ün doktorları Neşet Ömer İrdelp, Akil Muhtar Özden ve Nihat Reşat Belger, Tıbbiyeli Hikmet Boran, Cemil Topuzlu, Adnan Adıvar, Hulusi Behçet, Mazhar Osman Usman, Lütfi Kırdar, Türkan Saylan, Cüneyt Arkın, Sevil Atasoy, Mustafa Altıoklar ve Küçük İskender yer alır.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, YKS'de en yüksek puanla öğrenci alan devlet tıp fakültesidir.[2]
Fakültenin İngilizce ve Türkçe programlarının ikisinin de, WFME (World Federation For Medical Education) tarafından yetkilendirilmiş TEPDAD'dan (Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) akreditasyonu olup, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkiye'deki 118 tıp fakültesinden (143 tıp programı) diploması yurtdışında geçerli/akredite sayılan 41 fakülte (48 tıp programı) arasında yer alır. Cerrahpaşa, İstanbul içerisinde hem Türkçe hem de İngilizce programı akredite olan tek tıp fakültesidir.[3]
Fakültenin 26 tıp fakültesi ile Erasmus+ ikili anlaşması bulunmaktadır.[4] Fakülte bu özelliği ile Türkiye'de en çok Erasmus+ ikili anlaşmasına sahip tıp fakültesidir. Ayrıca Cerrahpaşa, AAMC'nin (Association of American Medical Colleges) VSLO (Visiting Student Learning Opportunities) programına katılımcı olan ve Amerika Birleşik Devletleri'ne öğrenci gönderebilen 7 Türk tıp fakültesinden biridir.[5]
Tıphane-i Amire (Darüttıbb-ı Amire) ve Cerrahhane-i Mamure, 14 Mart 1827'de II. Mahmud tarafından Şehzadebaşı'nda Tulumbacıbaşı Konağında kurulur.[6][7] Bu tarih, modern Türk tıp tarihinin başlangıcı olup halen Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.[8] Okulun ilk nazırı Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'dir. Tıphane ve Cerrahhane, 1832-1836'da Topkapı Sarayına, 1838'de bugünkü Galatasaray Lisesinin yerindeki Enderun Ağaları Mektebi'ne taşınır. Galatasaray'daki binanın tıp eğitimine uygun şekilde tadilatı ve Avusturyalı hekim Dr. Charles Ambroise Bernard'ın reformasyonu ile 1839'da Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane adını alan okul; Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane veya Galatasaray Tıbbiyesi olarak da anılmıştır.
Okul daha sonra 1848'de Humbarahane'ye, 1861-1865'te Gergeroğlu Konağı'na, 1866'da Demirkapı Kışlası'na taşınır.[9] 1867'de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin içinde sivil tıp okulu Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye açılır ancak bu okul 1874'te Ahırkapı'ya, 1894'te Kadırga'ya taşınır. 1870'te Haydarpaşa Asker Hastanesi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerine staj yaptırmak ve pratik uygulama deneyimi katmak üzere “Haydarpaşa Tatbikat-ı Tıbbiye-i Askeriye Mektebi” adıyla eğitim hastanesine dönüştürülür. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerine burada iki yıl pratik staj yaptırılır, 1883'te bu staj süresi bir yıla indirilir. 1898'de Gülhane Seririyat Hastanesi'nin açılması ile yeni staj eğitim hastanesi Gülhane olur. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahanenin sürekli haldeki taşınmaları 1903'te bir süreliğine son bulur ve okul 6 Kasım 1903'te, Fransız mimar Alexandre Vallaury ve İtalyan mimar Raimondo D'Aronco tarafından Haydarpaşa'da inşa edilen yeni binasına taşınır. 14 Eylül 1909'da Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye de buraya taşınarak tekrar birleştirilir ve iki okul birleşerek "Darülfünun Tıp Fakültesi" adını alır. Darülfünun Tıp Fakültesinin ilk reisi (dekanı) Cemil Topuzlu Paşa olur. Darülfünun Tıp Fakültesi adıyla birleşmeden sonraki yıllarda; Gülhane Seririyat Hastanesi de Gülhane Askeri Tıp Akademisinin önceli olacak ayrı bir tıp okuluna dönüştürülür.[10][11][12][13]
1924'te Haydarpaşa'daki okulun merkezden uzak olması ve yeterli hasta gelmemesi sebepleri ile son iki sınıf öğrencilerinin klinik stajlarının Cerrahpaşa, Vakıf Gureba ve Haseki hastanelerinde yapılmasına karar verilir. 1933'te Üniversite Reformu ile Darülfünun Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesine bağlanır ve "İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi" adını alır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenim Cerrahpaşa, Gureba, Haseki, Şişli Etfal (Çocuk Hastanesi) ve Bakırköy Emrâz-ı Asabiye (Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi) hastanelerinde devam eder. Bu dönemde fakülteye tahsis edilen en çok yatak da Cerrahpaşa'daki I. Dahiliye, I. Hariciye (Cerrahi) ve Göz Hastalıkları Kliniklerindedir. 1950'lerde birbirinden uzak bu kampüslerin Cerrahpaşa ve Çapa etrafında toplanması kararı alınır. Çocuk Hastalıkları Haseki'ye, Nöroloji Cerrahpaşa'ya taşınarak 1951 yılında Şişli ve Bakırköy ile ilişik kesilir. Amaç İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi kliniklerini Cerrahpaşa ve Çapa'da toplayıp ileride bu ikisinin arasına inşa edilecek bir binaya da enstitüleri yerleştirmektir. Bu amaç doğrultusunda Haseki'deki klinikleri nakletmek üzere 1953'te Cerrahpaşa'da Çocuk Hastalıkları Kliniği ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği inşaatı başlar.[14]
1965'te bir karar değişikliği ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ikiye bölünmek istenir, 1967'de fakültenin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Çapa Tıp Fakültesi olarak ikiye ayrılması planlanır. Karar teklifinde daha sonra yapılan isim değişikliği ile Çapa Tıp Fakültesi "İstanbul Tıp Fakültesi" adını alır. 27 Temmuz 1967'de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi "Cerrahpaşa Tıp Fakültesi" ve "İstanbul Tıp Fakültesi" olarak ikiye bölünür.[15] İkiye bölünme sonucu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 62 profesör, 11 doçent ve 723 öğrenci Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde kalır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi asistanları numaralarının tek veya çift sayı olmalarına göre Cerrahpaşa ve Çapa'ya ayrılır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine alınması planlanan 48 yeni kadronun, 24'ü Cerrahpaşa ve 24'ü Çapa'da olacak şekilde pay olunur. 1967 güz döneminde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 180 yeni öğrenci kaydı alıp toplam 903 öğrenci ile öğretim hayatına devam eder.[16][17][18][19]
1967'de Tıp Fakültesinin ikiye bölünmesinin ardından, 2018'de İstanbul Üniversitesi ikiye bölünür ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşaya bağlanır.[20]
Cerrahpaşa semti varlığı boyunca tıp tarihi ile iç içe olmuş olup; semt dahili ve etrafında bulunan, Hürrem Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan 1551 tarihli Haseki Darüşşifası, Cerrah Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan'ın kalfası Mimar Davud Ağa'ya yaptırılan 1594 tarihli Cerrah Mehmed Paşa Külliyesi ve Hekimoğlu Ali Paşa tarafından yaptırılan 1735 tarihli Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi ile temas içinde bulunmuştur.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin mekansal temeli ise 1893 tarihli geçici kolera hastanesi olarak kullanılan Taküyiddin Paşa Konağına dayanır. Konak, 1896 yılında kalıcı bir hastaneye dönüştürülmek üzere belediye tarafından satın alınır ve 23 Temmuz 1910'da Cerrahpaşa Zükur (Erkek) Hastanesi adıyla açılır. 1912'de İstanbul kolera salgınında yoğun olarak kullanılır. 1916'da tadil edilip Cerrahpaşa Belediye Hastanesi olarak düzenlenir ve Merkez Dairesi (günümüzde Tıp Tarihi Müzesi Binası) ve Cerrahi Kliniği (günümüzde Dekanlık Binası) binaları ile kadın ve erkek hastalara hizmet vermek üzere açılır. 1930'da Dahiliye Kliniği (günümüzde Psikiyatri Binası) inşaatı tamamlanır. Gazi Mustafa Kemal Paşa, 14 Aralık 1930'da hastaneyi ve yeni dahiliye kliniğini görmek üzere Cerrahpaşa'yı ziyaret eder. Başhekim Rüştü Bey'e hastaneyi beğendiğini ifade eder ve hastanenin anı defterine şu satırları kaleme alır:[21]
Gördüklerimden memnun oldum. Temizlik, intizam, ciddi mesai takdire şayandır. Gazi Mustafa Kemal, 14 Aralık 1930.
14 Aralık tarihi Fakülte Kurulu tarafından alınan kararla her yıl "Cerrahpaşa Atatürk Günü" olarak anılır.[22] Mustafa Kemal Atatürk'ün 1936'da doktoru Ord. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp ile birlikte tekrardan Cerrahpaşa'ya ziyaret edip, Cerrahi Kliniğini gezdikten sonra balkonuna çıktığı, kendisine ikram edilen kahveyi içerken karşıda Marmara Denizi'ne kadar uzanan araziyi göstererek “Bu hastane at nalı şeklinde sahile kadar inmelidir.” sözlerini söylediği rivayet olunur.[23]
1933'te Dahiliye ve Cerrahi kliniklerinin arasına amfi binası inşa edilir. 1948'de bu amfiye dönemin dekanı Prof. Dr. Ziya Öktem tarafından "Ord. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp Amfisi" adı verilir. 1940'ta Göz Kliniği (günümüzde Göğüs Hastalıkları Binası), 1943'te yeni Cerrahi Kliniği (daha sonra Ortopedi ve Nöroşirurji Binası), 1947'de Verem Kliniği (daha sonra Nöroloji Binası) inşa edilir. 1953'te Çocuk Hastalıkları Kliniği, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ve iki kliniğin arasına Ord. Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgil Amfisinin inşa edilmesi kararı alınır.
1867'de açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye'nin idaresi başlangıçta Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Nazırı'na bırakılmıştı.
Reisi Cumhur Atatürk’ün umumi hallerindeki vehamet, dün gece saat 24’te neşir edilen tebliğden sonra her an artarak bugün, 10 İkinci Teşrin 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. 10 İkinciteşrin 1938.
— Ord. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Dr. Nihat Reşat Belger, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Ord. Prof. Dr. Mustafa Hayrullah Diker, Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter, Dr. Asım Arar, Dr. Abravaya Marmaralı, Dr. Mehmet Kâmil Berk
Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.