En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Grekoromen güreş
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Grekoromen güreş (Fransızca: Lutte gréco-romaine, İngilizce: Greco-Roman wrestling), uluslararası alanda uygulanan amatör rekabetçi güreşin başlıca stillerinden biridir. En önemli özelliği, rakibin belden aşağısına temasın tamamen yasak olmasıdır.[1] Greko-Romen güreş, 1896'dan bu yana Olimpiyat Oyunları'nda yer almaktadır.[2] Serbest güreşle birlikte Dünya Güreş Birliği (UWW) tarafından düzenlenen iki ana olimpik güreş stilinden biridir. Grekoromen güreşte sporcular, rakibinin bacaklarına dokunamaz, bacaklarını kullanarak hamle yapamaz; atış ve puan alma teknikleri yalnızca belden yukarısıyla gerçekleştirilir.
Remove ads
Türkiye'de Grekoromen Güreş
Grekoromen güreş, Türkiye'de amatör güreşin iki ana dalından biri olarak uzun süredir yapılmaktadır. 1923'te kurulan Türkiye Güreş Federasyonu, Grekoromen güreşin yurt genelinde tanıtılması ve gelişmesini sağlamıştır.[3] Türkiye, Grekoromen stilde ilk uluslararası başarısını 1948 Londra Olimpiyatları'nda kazanmıştır.[4] Sonraki yıllarda Türk sporcuları Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında bu stilde birçok madalya elde etmiştir.[5]
Grekoromen güreş Türkiye'de kulüp düzeyinde ve milli takımda sistemli şekilde sürdürülmektedir. İstanbul, Ankara, Sivas, Çorum, Tokat ve Samsun gibi illerde yetişen sporcular, ulusal ve uluslararası turnuvalarda önemli dereceler kazanmıştır.[6] Türkiye, Grekoromen stilde Olimpiyat Oyunları, Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında istikrarlı biçimde madalya alan birkaç ülkeden biridir.[7]
Türk güreşçileri arasında Hamza Yerlikaya, Rıza Kayaalp, Celal Atik, Nazmi Avluca, Şeref Eroğlu, Mehmet Akif Pirim Grekoromen stilde öne çıkan isimlerdir.[8][9] Her yıl çeşitli yaş kategorilerinde Grekoromen güreş ligleri ve Türkiye şampiyonaları düzenlenmektedir.[10] Ayrıca uluslararası düzeyde, her yıl İstanbul'da düzenlenen Vehbi Emre & Hamit Kaplan Turnuvası Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı en prestijli turnuvalardan biridir.[11]
Türkiye Grekoromen güreş milli takımı, Dünya Güreş Birliği (UWW) tarafından düzenlenen şampiyonalarda ve olimpiyatlarda üst düzey başarılarıyla tanınmaktadır.[12] Türk güreş ekolü, Grekoromen güreşte dünyanın önde gelen ülkeleri arasında gösterilmektedir.[13]
Remove ads
Tarihçe
Özetle
Bakış açısı
"Grekoromen" adı, bu güreş stilinin, Akdeniz çevresindeki eski uygarlıklarda (özellikle Antik Yunan Olimpiyatları'nda) uygulanan güreşe benzediği düşüncesinden hareketle verilmiştir. O dönemde sporcular başlangıçta vücuda yapışan kısa şortlar giyerken, sonraları tamamen çıplak güreşmişlerdir.[14][15]
Grekoromen güreşin kökeninin, Avrupa'daki çeşitli geleneksel (halk) güreşi türlerinden esinlendiği düşünülmektedir.[16] United World Wrestling’e göre, bu stili ilk kez geliştiren kişi, bir Napolyon askeri olan Jean Exbrayat’tır.[15] Exbrayat, panayırlarda sergilediği bu güreş tarzını "düz el güreşi" (flat hand wrestling) olarak adlandırmış; diğer dövüş sporlarından ayırt etmek için rakiplerine vuruş ve acı verici hareketleri yasaklamıştır. 1848'de Exbrayat, belden aşağı tutuşların ve rakibi sakatlayacak tekniklerin tamamen yasak olduğu kuralı getirmiştir. "Düz el güreşi" veya "Fransız güreşi" adıyla Avrupa'da yaygınlaşmış, kısa sürede popüler bir spor haline gelmiştir. İtalyan güreşçi Basilio Bartoletti ise, antik değerlere vurgu yapmak için bu spora ilk defa "Grekoromen" adını vermiştir.[17]
18. ve 20. yüzyıllarda, birçok kişi sporun antik köklerine vurgu yaparak bugünkü modern uygulamalara değer katmaya çalışmıştır. 18. yüzyılda Johann Friedrich GutsMuths'un Gymnastics for Youth adlı eserinde, "orthopale" adı verilen ve Platon'un da kullandığı, yalnızca ayakta yapılan (bel altı tutuş içermeyen) güreş biçimi tanımlanmıştır.[16] Fakat gerçek antik güreş bundan oldukça farklıydı;[18]

İngilizler, serbest güreşe göre daha katı kuralları olan Grekoromen güreşi hiç benimsememiştir; Amerikalılar da, William Muldoon'un çabalarına rağmen, bu stile uzun süre ilgi göstermemiştir. Buna karşın, Kıta Avrupası'nda 19. yüzyılda hemen her büyük şehirde uluslararası Grekoromen turnuvaları düzenlenmiş ve kazananlara önemli para ödülleri verilmiştir. Örneğin Rus Çarı, turnuvasına katılan güreşçilere 500 frank, şampiyona ise 5.000 frank ödül vermiştir. Böylece Grekoromen güreş, Avrupa'da prestijli bir spor haline gelmiştir.[16] Bu stil, modern Olimpiyat Oyunları'nda yer alan ilk güreş branşı olmuştur ve 1896 Atina Olimpiyatları’nda bir ağır siklet müsabakasıyla başlamıştır.[19] 20. yüzyılda hızla yaygınlaşmış ve 1900 Paris ile 1904 St. Louis hariç tüm olimpiyatlarda yer almıştır.[17]
19. yüzyılın en tanınmış Grekoromen güreşçilerinden biri, Rus İmparatorluğu’nda doğan ve “Rus Aslanı” lakabıyla anılan Georg Hackenschmidt'tir. Hackenschmidt, 1898'de henüz 21 yaşındayken, yalnızca 15 ay eğitim aldıktan sonra Paul Pons'u St. Petersburg'da yenmiş; 1900'den itibaren Moskova ve St. Petersburg'da turnuvalar kazanmıştır. İngiltere'de Tom Jenkins'i serbest ve grekoromen stilde yendikten sonra, serbest güreşte daha fazla başarı elde etmek için bu stile yönelmiştir. Toplamda 2.000'den fazla galibiyet elde eden Hackenschmidt, kariyerinin sonunda İngiliz Lordlar Kamarası'nda beden eğitimi danışmanı olarak görev yapmıştır.[20]
Profesyonel Grekoromen güreş müsabakaları, 19. yüzyılda zaman zaman aşırı sert ve uzun müsabakalar olarak biliniyordu. Vücut fırlatma, boğma ve kafa atma gibi hareketler uzun süre serbestti. 20. yüzyıla doğru bu tip sakatlayıcı teknikler yasaklandı. Müsabakaların süresi kimi zaman 2–3 saat, hatta William Muldoon ile Clarence Whistler arasında olduğu gibi 8 saate kadar çıkabiliyordu. 1912 Stockholm Olimpiyatları'nda Martin Klein ile Alfred Asikainen arasındaki karşılaşma ise tam 11 saat 40 dakika sürmüş ve bu maç Guinness Rekorlar Kitabı'na geçmiştir.[21] Uluslararası Amatör Güreş Federasyonu (IAWF, bugünkü UWW), 1921'de Grekoromen güreşi resmen kurallara bağlamış, güvenlik ve sporcu sağlığı açısından kısıtlamalar getirmiştir.[22]
Olimpiyatlarda eski Sovyetler Birliği ülkeleri, Bulgaristan, Türkiye, Güney Kore, Romanya, Japonya, İsveç ve Finlandiya grekoromen güreşte büyük başarılar elde etmiştir. Carl Westergren (İsveç), üç Olimpiyat altını ile tarihte bunu başaran ilk Grekoromen güreşçi olmuştur. Aleksandr Karelin (Rusya) 1988, 1992 ve 1996'da üç kez Olimpiyat şampiyonu olmuş, Ivar Johansson (İsveç) ise hem Grekoromen hem serbestte Olimpiyat altını kazanmıştır. ABD takımı ise Grekoromen güreşe 1952'de katılmış, Steve Fraser (1984), Jeff Blatnick (1984) ve Rulon Gardner (2000) gibi isimlerle Olimpiyat şampiyonluğu yaşamıştır.[20]
Remove ads
Kurallar ve Müsabaka Yapısı
Grekoromen güreşte amaç, rakibin iki omzunu yere değdirerek tuş etmek veya puan üstünlüğü sağlamaktır. Karşılaşmalar genellikle iki devre (her biri 3 dakika) halinde, toplamda 6 dakika sürer. Belden aşağı hamle yapmak, bacaklara temas etmek veya bacaklarla rakibi tutmak kesinlikle yasaktır.[23]
Puanlama şu şekilde gerçekleşir:
- Rakibi yere indirme, çevirme, fırlatma ve savurma teknikleriyle,
- 8 sayı farkı elde eden güreşçi “teknik üstünlük” ile kazanır,
- Rakibin iki omzunu yere sabitlemek (tuz) ile maç doğrudan biter.
Minder, şok emici ve dairesel olup 9 metre çapındadır. Her güreşçi kırmızı veya mavi mayo (singlet) giyer.
Ağırlık Kategorileri
Günümüzde uluslararası Grekoromen güreş, yaş kategorilerine ve sıkletlere göre düzenlenmektedir. Dünya Güreş Birliği (UWW) tarafından belirlenen beş ana yaş grubu şunlardır:[24]
- U15
- U17 (Yıldızlar/Kadets)
- U20 (Gençler/Juniors)
- U23 (Ümitler)
- Büyükler (Seniors)
Erkekler için ayrıca 35 yaş ve üzeri sporculara yönelik "Veteranlar" kategorisi de bulunur ve genellikle büyüklerle aynı sıkletlerde müsabaka yapılır.[25]
Tüm yaş grupları ve sıkletler, erkekler serbest stil güreşinde de aynen uygulanır.[26] Tartıya çıkan güreşçiler yalnızca kendi sıkletlerinde güreşebilirler. Sadece büyüklerde, ağır sıklet hariç olmak üzere bir üst sıklete çıkmak mümkündür.[27] Her ülke kendi ulusal müsabakalarında farklı yaş ve sıklet kategorileri kullanabilmektedir.
2024 yılı itibarıyla büyükler Grekoromen güreş sıkletleri:
- 55 kg
- 60 kg
- 63 kg
- 67 kg
- 72 kg
- 77 kg
- 82 kg
- 87 kg
- 97 kg
- 130 kg
Remove ads
Turnuva Yapısı
Özetle
Bakış açısı

Uluslararası güreş turnuvalarında, her yaş ve sıklet kategorisinde ideal sayıda (4, 8, 16, 32, 64 vb.) sporcu ile doğrudan eleme sistemi uygulanır. Her sıklet ve yaş kategorisindeki müsabakalar genellikle bir gün içinde tamamlanır.[28] Müsabakadan bir gün önce, sporcular doktor kontrolünden geçer ve tartılır. Tartı sonrası her sporcuya kura ile bir numara verilir.[29]
Eğer eleme turları için ideal sayı yakalanamazsa, eleme (kalifikasyon) turu düzenlenir ve fazla güreşçiler bu turda elenir. Örneğin, 16 kişilik bir kategoride 22 sporcu varsa, altı sporcu eleme turunda yarışır ve kazananlar ana tabloya geçer.[30]
Ana tabloda, güreşçiler birbirleriyle eşleşerek elenir ve iki finalist belirlenir. Finale yükselemeyen güreşçiler ise repesaj (tekrar şansı) sisteminde mücadele ederek bronz madalya için yarışır.[31]
Finalde iki güreşçi altın ve gümüş madalya için karşılaşır.[32] Repesajdan çıkan iki güreşçi ise bronz madalya kazanır. Üçüncülük finalinde kaybedenler beşinci olur. Yedincilikten sonraki sıralama ise teknik puan ve galibiyet türlerine göre belirlenir:
- En fazla tuşla galibiyet
- En fazla teknik üstünlükle galibiyet
- En fazla teknik puan
- En az verilen puan
Eşitlik olması durumunda sporcular aynı sırada (ex aequo) ilan edilir.[33]
Olimpiyatlar ve Dünya Şampiyonalarında müsabakalar üç günde ve üç ayrı minder üzerinde yapılır.
Remove ads
Minder Düzeni
Özetle
Bakış açısı
Grekoromen güreş müsabakaları, güvenliği sağlamak için darbe emici, kalın ve dairesel bir minder üzerinde yapılır. Olimpiyat Oyunları, Dünya ve Kıta Şampiyonaları ile Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlarda minderin yeni olması zorunludur.[34]
Ana güreş alanı, çapı 9 metre olan bir daireden oluşur ve etrafı 1,5 metre genişliğinde “koruma alanı” ile çevrilidir. 9 metrelik ana dairenin içinde, kenarda 1 metre genişliğinde kırmızı bir bant bulunur ve bu kısım "kırmızı bölge" veya "pasiflik bölgesi" olarak adlandırılır. Bu alan, güreşçinin pasifliğini göstermek amacıyla kullanılır. Kırmızı bölgenin içinde, çapı 7 metre olan "merkez güreş alanı" bulunur. En ortada ise, çapı 1 metre olan "merkez daire" yer alır. Merkez daire 10 cm genişliğinde bir bant ile çevrilidir ve 8 cm genişliğinde kırmızı bir çizgiyle ikiye bölünmüştür. Minderin köşelerinde, güreşçilerin renkleri olan kırmızı ve mavi işaretler yer alır.[35]
Olimpiyatlar, Dünya ve Kıta Şampiyonalarında minder, zeminden en fazla 1,1 metre yükseklikte bir platforma kurulur. Eğer platformdaki koruma alanı 2 metreye ulaşmazsa, platformun kenarları 45° açıyla eğimli panellerle kaplanır. Her durumda, koruma alanının rengi minderin ana rengiyle farklı olmalıdır.[36]
Remove ads
Ekipman
Grekoromen güreşinde sporcuların kullandığı ekipmanlar şunlardır:
- Mayo (Singlet): Likra veya naylon gibi elastik kumaştan üretilen tek parça güreş mayosu giyilir. Mayo vücuda tam oturacak şekilde tasarlanır ve rakibin yakalamasını zorlaştırır. Uluslararası müsabakalarda güreşçilerden biri kırmızı, diğeri mavi renkte mayo giyer.[36]
- Güreş Ayakkabısı: Güreşçinin hareket kabiliyetini ve esnekliğini artırmak amacıyla özel olarak tasarlanmış hafif ve esnek ayakkabılar giyilir. Kauçuk tabanlı bu ayakkabılar, minder üzerinde daha iyi tutuş sağlar.[37]
- Mendil (Kan bezi): Her güreşçi mayosunda bir mendil bulundurur. Kanama veya başka bir vücut sıvısı oluşursa, sporcu bu mendili kullanarak bölgeyi temizler veya kanamayı durdurmaya çalışır.[36]
- Kulaklık (Kafalık): Kulağı ve başı korumak için kullanılan kafalık ekipmanı, Grekoromen güreşte isteğe bağlıdır. Ancak kullanılmadığında, güreşçiler “karnabahar kulak” (cauliflower ear) gibi yaralanmalara maruz kalabilir.[37]
Remove ads
Karşılaşma
Özetle
Bakış açısı

Grekoromen güreş müsabakası, aynı sıklette iki sporcunun mücadele ettiği bir karşılaşmadır. Maçta üç hakem (orta hakem, yan hakem ve masa başı hakemi) görev yapar. Orta hakem müsabakayı yönetir, sinyal verir ve puanlama ile kural ihlallerini denetler. Yan hakem puanları tutar, masa başı hakemi ise süreyi ve genel gözetimi sağlar. Bir tuşun (fall) geçerli sayılması için üç hakemden en az ikisinin onayı gereklidir.[39]
Modern Format
Günümüzde Grekoromen güreşte karşılaşmalar, ikişer üçer dakikalık iki devre üzerinden yapılır. Maçı kazanan sporcu; rakibini tuşla yenebilir, teknik üstünlük sağlayabilir ya da iki devre sonunda puanla galip gelebilir. Modern kurallar, minder güreşine (par terre) kıyasla ayakta güreşi daha çok öne çıkarır; par terre pozisyonu ise genellikle bir puan hareketi (örneğin, rakibi yere indirme) veya pasiflik cezası sonucu başlar.[40]
Maçtan önce güreşçilerin isimleri okunur, her sporcu kendine tahsis edilen kırmızı ya da mavi köşede yerini alır. Orta hakem sporcuları merkeze çağırır, teçhizatlarını ve sporcuların ter, yağ veya krem kullanıp kullanmadıklarını kontrol eder. Sporcular el sıkışarak müsabakaya başlar. Maç bittiğinde hakem her iki sporcunun elini sıkar, kazananın kolunu kaldırarak sonucu ilan eder.[41]
Eski Format
Önceki yıllarda Grekoromen güreş maçları, “en fazla devre kazanan” esasına göre oynanıyordu. Yani ilk iki devreyi kazanan sporcu doğrudan galip sayılıyordu. Ancak bu sistemde, daha az puan alan güreşçi devre üstünlüğüyle maçı kazanabiliyordu.[42] Bu sistem daha sonra terk edilmiştir.
Puanlama
Grekoromen güreşte puanlar genellikle etkili ve riskli hareketler üzerinden verilir:
- Rakibi yere indirme (takedown): 2-5 puan. Eğer rakip büyük bir fırlatma hareketiyle (grand amplitude) doğrudan tehlike pozisyonuna getirilirse 5 puan, aksi durumda 4 veya 2 puan verilir.[43]
- Çevirme ve Tehlike Pozisyonu (Exposure): Rakibin sırtını mindere getirmek veya tehlike pozisyonuna sokmak 2 puandır. Beş saniye boyunca bu pozisyon korunursa ekstra puan eklenir.[44]
- Ters çevirme (Reversal): Savunma pozisyonundan kontrolü ele almak 1 puandır.
- Ceza puanları: Rakibin kural ihlali yapması (ör. minderi terk etmek, tutuş kaçmak, rakibe vurmak) 1 veya 2 ceza puanıyla cezalandırılır.[43]
- Dışarı çıkma: Minder dışına çıkan güreşçinin rakibine 1 puan verilir.[45]
Maç sonunda, galip gelme şekline göre (ör. tuş, teknik üstünlük, puanla galibiyet) sporculara ek olarak “sınıflandırma puanı” (classification point) verilir.[46]
Remove ads
Galibiyet Koşulları
Özetle
Bakış açısı

Bir karşılaşma aşağıdaki şekillerde kazanılabilir:
- Tuşla galibiyet (fall): Grekoromen güreşte asıl amaç, rakibin iki omzunu aynı anda mindere yapıştırmak, yani “tuş” yapmaktır. Tuş için, savunmadaki güreşçinin iki omzunun tam kontrol altında mindere değmesi gerekir; hakem gözle bu kontrolü saptar ve karar verir. Genellikle yarım saniye ile bir-iki saniye arası bir süreden söz edilir.[47] ABD'de çocuklar (8–14 yaş) için düzenlenen turnuvalarda tuşun en az iki saniye tutulması gerekmektedir.[48] Tuş gerçekleştiğinde, maç hangi dakikada olursa olsun, derhal sona erer.
- Teknik üstünlükle galibiyet (technical superiority/technical fall): Eğer güreşçi, rakibine karşı 8 sayı farkı elde ederse, maç teknik üstünlükle (tuş olmadan) sona erer.[49]
- Puan üstünlüğüyle galibiyet (decision): Eğer maç sonunda ne tuş ne de teknik üstünlük elde edilmemişse, daha fazla puan toplayan güreşçi galip ilan edilir. Beraberlik durumunda şu kriterlere bakılır: 1) Ceza sayısı (daha az uyarı alan), 2) Yüksek değerli puan (ör. 4 veya 5 puanlık hareket yapan), 3) Son teknik puanı alan güreşçi.
- Hükmen galibiyet (default/forfeit/withdrawal): Rakip güreşçi herhangi bir sebeple maça çıkmazsa veya maça başlamadan önce üç kez ismi okunup gelmezse, diğer güreşçi hükmen galip sayılır.[42]
- Sakatlık nedeniyle galibiyet (injury/medical forfeit): Bir güreşçi sakatlanır ve maça devam edemezse, rakibi galip ilan edilir. Sakatlık, hakem tarafından kural dışı hareketten kaynaklanmışsa, hatalı olan güreşçi diskalifiye edilir.[50]
- Diskalifiye ile galibiyet (disqualification): Kuralları üç kez ihlal eden veya ciddi kural dışı davranışta bulunan (ör. rakibe kasıtlı zarar, hakeme saygısızlık) güreşçi diskalifiye edilir ve rakibi galip olur.[51]
Takım Skoru Hesaplama (Turnuvalarda)
Uluslararası turnuvalarda her sıklette bir güreşçi mücadele eder ve aldığı dereceye göre takımı için puan toplar. Örneğin bir sıklette 1. olan güreşçi takımı için 10 puan kazandırır, 10. olan ise 1 puan alır. Yarışma sonunda takımlar topladıkları puana göre sıralanır.[52]
Takım Müsabakası (Dual veya Lig)
İki takım arasında yapılan takım müsabakalarında, her sıklet için galibiyet bir puan olarak takıma yazılır. Müsabakalar sonunda daha fazla galibiyet puanı olan takım maçı kazanır. Bazı sistemlerde deplasman ve ev sahibi olmak üzere çift maç oynanır, eşitlik halinde üçüncü bir müsabaka yapılabilir ya da toplamda en fazla galibiyet, teknik üstünlük, puanlı galibiyet ve diğer kriterlere göre sıralama belirlenir.[53]
Remove ads
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış Bağlantılar
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads