En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Kültepe
Eski yerleşke Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Kültepe ("kül tepesi"), antik adı Kaneş (Kanesh, bazen Kaniş/Kanish) veya Neşa (Nesha) olarak da bilinen ve Kayseri ilinde yer alan bir antik kent ve arkeolojik sit alanıdır. MÖ 3. binyılın başlarında (Erken Tunç Çağı) itibaren önemli bir yerleşim yeridir, ancak asıl ününü MÖ 2. binyılın başlarındaki (Orta Tunç Çağı) önemiyle kazanmıştır.[2] Arkeolojik sit alanı, büyük bir höyük (tepe olarak da bilinir) ve MÖ 2. binyılın başlarında bir karum'un (Asur dilinde ticaret bölgesi anlamına gelir[3])) kurulduğu bir aşağı şehirden oluşmaktadır. Bugüne kadar özel evlerden çıkarılan 23.500 adet çivi yazılı tablet, antik Yakın Doğu'daki en geniş özel metin koleksiyonunu oluşturmaktadır.[4]



2014 yılından bu yana Türkiye'deki Dünya Mirası Alanları Geçici listesindedir.[4] Ayrıca Hitit dilinin en erken izleri ile birlikte, MÖ 20. yüzyıla tarihlenen yazılı buluntularla, Hint-Avrupa dil ailesinin en eski izleri keşfedilmiştir.
Remove ads
Konumu
Kayseri il merkezinin 20 – 21 km. kuzeydoğusunda, merkez ilçesi Kocasinan'a bağlı Karaev ya da Karahöyük, yeni adıyla Kültepe Köyü'nün hemen güneyindedir. Arkeoloji yayınlarına, uzaktan görünümüyle kül rengi bir tepe olması nedeniyle Kültepe adıyla girmiştir. Yakın çevrede ise Karahöyük olarak bilinmektedir. Türkiye'deki diğer Karahöyük adlı yerleşimlerle karışmaması için Kültepe-Karahöyük olarak adlandırılması önerilmektedir. Höyük günümüzde 20 metre yükseklikte, 550 x 450 metre boyutlarında bir tepe yerleşimidir. Yerleşim, 19. yüzyıl sonlarından itibaren büyük tahribat görmüştür. Tahsin Özgüç başkanlığındaki kazıların başlamasıyla koruma altına alınmıştır.[5]
Remove ads
Tespiti ve kazı çalışmaları
Özetle
Bakış açısı
19. yüzyılın sonunda, Orta Doğu'da arkeolojik keşif ve kazı faaliyetleri hızlanmıştı. O dönemdeki araştırmacıların pek çok farklı hedefi bulunuyordu: Estetik değeri yüksek arkeolojik eserleri belli başlı Avrupa müzelerine kazandırmak, kutsal kitap coğrafyasının kanıtlanmasına çalışmak, eski Orta Doğu dillerinin çözülmesini sağlamak ve siyasi amaçlı bilgi toplamak gibi... İşte bu araştırmacılar, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında gerçekleşen arkeolojik çalışmaların da öncüleri olmuşlardır. Bu yıllarda Avrupa eski eser piyasasında "Kapadokya tabletleri" diye adlandırılan, çivi yazılı kil tabletler satılıyordu. Orta Anadolu'dan geldiği bilinen bu tabletlerin kaynağını bulmak üzere Th. G. Pinches, Ernst Chantre, Hugo Winckler ve H. Grothe, Kültepe'de kısa süreli kazılar yaptılar ama hedefe ulaşan, Hititçe'nin çözülmesine de katkısı olan Çekoslovak dil bilimci Bedrich Hrozny oldu.
Th.G. Pinches tarafından bulunan kil tabletlerde arkeoloji dünyasına tanıtılmıştı. Daha sonra E. Chantre başkanlığında 1893 – 1894 yıllarında kazılmıştır. Bu çalışmaları 1906 yılında H. Winckler ve aynı yıl içinde H. Grothe'nin, ardından 1925 yılında B. Hrozny'nin kazıları izlemiştir. Tahsin Özgüç başkanlığında 1948 yılında geniş çaplı kazılar başlatılmıştır. Bu çalışmalar 2006 yılından itibaren Fikri Kulakoğlu tarafından yürütülmektedir.[5]
Anadolu'daki en eski yazılı belgeler, 1800'lü yıllarda burada ortaya çıkarıldı. Eski Asurca çivi yazısı metinlerin çözülmesi ve 1948'de başlayıp hâlen devam eden arkeolojik kazılar sayesinde, Hititler öncesinde Anadolu'nun siyasi yapısı, Kültepe ve Kültepe'nin yakın civarında koloni kurmuş olan Asurlu tüccarların varlığı ve günlük hayata dair bilgiler aydınlanmaya başladı.
Remove ads
Tabakalanma
Kazılarda ortaya çıkarılan buluntularla MÖ 3. binyıl başından Roma Dönemi’ne kadar yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Arkeolojik ve tarihsel olarak en önemli yerleşim Asur Ticaret Kolonileri Çağı’ndaki adıyla Kaniş’tir. Yerleşimdeki yapı katları, eskiden yeniye doğru,[5]
- 18. yapı katı (Höyük); Erken Tunç Çağı I
- 17. – 14. yapı katları; Erken Tunç Çağı II
- 13. – 11. yapı katları; Erken Tunç Çağı III[6]
- 10, – 9. yapı katları / Karum 3 – 4; Erken Tunç Çağı III - Orta Tunç Çağı
- 8. yapı katı / Karum 2; Asur Koloni Dönemi
- 7. yapı katı / Karum 1b; Asur Koloni Dönemi
- 6 – 5. yapı katları / Karum 1a; Asur Koloni ve Hitit Dönemi
- 4. – 3. yapı katları; Demir Çağı
- 2. - 1. yapı katları; Helenistik Dönem ve Roma Dönemi
Buluntular
Tahsin Özgüç’ün 1948 yılından bu yana yürüttüğü kazılarda ortaya çıkarılan Asur çivi yazılı tabletlerden sadece Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ve Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde 13 binin üzerinde bulunmaktadır. Genel olarak “Kapadokya Tabletleri” olarak bilinen bu tabletlerden British Museum, Louvre Müzesi ve Amerikan müzelerinde çok sayıda tablet bulunmaktadır.[7]
Tarihlendirme ve yorumlar
Kazılarda ortaya çıkartılan kil tabletler ve diğer buluntulardan MÖ 19. – 17. yüzyıllar arasında Mezopotamya ile Anadolu arasındaki zengin ticari ilişkileri ortaya koymaktadır. Bu hâliyle İç Anadolu'daki birkaç önemli yerleşmeden biri olarak görülür. Bu ticari ilişkilerin MÖ 3. binyılın ikinci yarısında, yine zengin bir Hatti kenti olduğu dönemde ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.[5] Kültepe, Kızılırmak güneyi için Erken Tunç Çağı'nın tüm evreleri ile Erken Tunç Çağı'ndan Orta Tunç Çağı'na geçişi açıklayan çok değerli bilgiler sunan bir yerleşmedir.[8]
- Karum'da bulunan aslan şeklindeki kâse.
- Kültepe'de ortaya çıkarılmış bir iki başlı tanrıça figürini
- Kültepe'de ortaya çıkarılmış altın süsler
- Kültepe'de ortaya çıkarılmış Hitit ritonları
Remove ads
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar
Yararlanılan kaynaklar
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads