En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Piaget'nin bilişsel gelişim kuramı
İsviçreli gelişim psikoloğu Jean Piaget tarafından 20. yüzyılın ilk yarısında geliştirilen bir teori Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Piaget'nin bilişsel gelişim kuramı ya da Piaget teorisi, İsviçreli gelişim psikoloğu Jean Piaget tarafından 20. yüzyılın ilk yarısında geliştirilen bir teoridir. Bu kurama göre çocuklar, doğuştan gelen biyolojik eğilimler ve çevreyle etkileşimleri yoluyla bilgi edinir. Bu süreç ise aşamalı ve evrensel bilişsel gelişim evrelerinden geçerek gerçekleşir.[1] Kuram, eğitim bilimleri, gelişim psikolojisi ve pedagojik uygulamalarda derin etkiler yaratmış; modern yapılandırmacı öğrenme kuramlarının temel taşlarından biri olmuştur.[2]

Remove ads
Kuramsal arka plan
Jean Piaget, gelişimsel biyoloji ve klinik psikoloji alanlarından yararlanarak, çocukların bilgiyi nasıl yapılandırdığını anlamaya çalışmıştır. Ona göre bilişsel gelişim, çevreden edinilen deneyimlerle zihinsel yapıların (şemaların) sürekli olarak yeniden düzenlenmesiyle gerçekleşir.[3]
Kuram, üç temel psikolojik sürece dayanır:
- Şema: Bilişsel yapı birimleri, deneyimlerin zihinsel temsilleridir.
- Özümleme: Yeni bilgilerin mevcut şemalara göre yorumlanması.
- Uyum sağlama: Yeni bilgiye uygun biçimde şemaların değiştirilmesi.
Bu iki süreç, bilişsel dengenin (equilibration) korunmasını sağlar. Bilişsel denge bozulduğunda çocuk yeni uyum yolları arar ve bu da gelişimi tetikler.[4]
Remove ads
Gelişim evreleri
Özetle
Bakış açısı
Piaget, bireylerin bilişsel gelişimlerinin evrensel ve yaşa bağlı dört ana evreden oluştuğunu öne sürmüştür. Her evre, belirli bilişsel yapılar ve düşünme biçimleriyle karakterize edilir. Bu evreler sabit bir sırada ortaya çıkar, ancak bireylerin bu evrelerden geçme yaşı çevresel faktörler ve bireysel farklılıklar nedeniyle değişkenlik gösterebilir.[5]
Duyusal-motor evre (0–2 yaş)
Bu evre, doğumdan yaklaşık iki yaşına kadar süren ve bilişsel gelişimin en temel yapı taşlarının atıldığı dönemdir. Bebekler bu dönemde çevrelerini yalnızca duyusal deneyimler (görme, işitme, dokunma) ve motor etkinliklerle algılarlar. Piaget'ye göre bu evredeki en önemli gelişim, nesne kalıcılığı kavramının kazanılmasıdır: yani bir nesne göz önünden kaybolduğunda da var olmaya devam ettiğini anlayabilme.[6]
Ayrıca bu dönemde şu yetiler gelişir:
- Amaçlı davranış: Bebekler rastgele hareketlerden amaca yönelik hareketlere geçer.
- Nedensellik anlayışı: Eylemlerinin sonuç doğurduğunu öğrenir.
- Taklit: Başkalarının davranışlarını taklit etmeye başlarlar (gecikmeli taklit dahil).
Bu süreçte bebekler altı alt evreden geçer. En basit reflekslerden (emme, yakalama) başlayarak, sonunda basit problem çözme ve zihinsel temsil (imgeleme) becerilerine ulaşırlar.[7]
İşlem öncesi evre (2–7 yaş)
İki yaşından itibaren çocuklar artık semboller kullanarak düşünmeye başlarlar. Dil gelişimi hızlanır, hayal gücü güçlenir. Ancak mantıksal düşünme becerileri henüz gelişmemiştir. Düşünce biçimleri sezgiseldir ve çoğu zaman gerçeklikten kopuktur.
Bu evrenin temel özellikleri şunlardır:
- Benmerkezcilik: Çocuklar başkalarının bakış açılarını anlamakta zorlanır. Ünlü deney: Üç dağ problemi.
- Animizm: Cansız nesnelere canlılık özellikleri atfetme.
- Yapaycılık: Doğal olayların insanlar tarafından yapıldığına inanma (örneğin yağmurun birinin ağlaması sonucu oluştuğunu sanma).
- Merkezileşme: Bir nesnenin sadece tek bir özelliğine odaklanma (örneğin sadece yüksekliğe bakarak daha fazla su olduğunu sanma).
Bu evredeki çocuklar, korunum kavramlarını (sıvı, sayı, uzunluk, alan vs.) henüz kazanmazlar.[8]
Somut işlemler evresi (7–11 yaş)
Somut işlemler evresi, çocuğun mantıksal düşünmeye adım attığı, ancak bu düşünmenin hâlâ somut olay ve nesnelerle sınırlı olduğu dönemdir. Çocuklar artık bazı bilişsel becerileri sistematik biçimde kullanabilir.
Başlıca gelişimler şunlardır:
- Korunum: Nesnelerin fiziksel özelliklerinin (miktar, hacim) yüzeysel değişikliklerden etkilenmediğini anlama.
- Sıralama: Nesneleri uzunluk, ağırlık gibi ölçütlere göre sıralama yetisi.
- Sınıflama: Nesneleri kategorilere ayırma ve alt sınıfları anlama (örneğin çiçekler – papatyalar).
- Tersine çevirebilirlik: Bir işlemi zihinde tersine çevirebilme yetisi.
Bu dönemde çocuklar, problem çözme becerilerinde daha tutarlı hale gelir, ancak soyut kavramları hâlâ yeterince anlayamazlar.[9]
Soyut işlemler evresi (11 yaş ve sonrası)
Ergenlikle birlikte bireyler soyut düşünme kapasitesine ulaşır. Piaget'ye göre bu evre, insan zihninin en karmaşık düşünme biçimlerine eriştiği dönemdir.
Bu dönemin temel kazanımları:
- Hipotetik-dedüktif düşünme: Varsayımlar kurup bunları sistematik olarak test etme (örneğin bilimsel yöntem).
- Mantıksal önermelerle düşünme: Eğer ... ise biçimindeki soyut çıkarımlar.
- İdealizm ve ahlaki muhakeme: Gençler toplumsal yapılar, etik ilkeler ve kişisel değerler üzerine düşünmeye başlarlar.
Bu evre aynı zamanda bilişsel esneklik, çok değişkenli düşünme, ileri düzey problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin geliştiği aşamadır.[10]
Bazı araştırmacılar, soyut işlemler evresine her bireyin ulaşamayabileceğini öne sürmüş ve bu düzeyin eğitimsel ve kültürel etkilere açık olduğunu belirtmişlerdir.[11]
Remove ads
Dil ve bilişsel gelişim
Özetle
Bakış açısı
Piaget'ye göre dil, bireyin bilişsel gelişiminin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Çocuklar çevrelerini anlamlandırmaya başladıkça, düşüncelerini semboller aracılığıyla ifade etme ihtiyacı duyarlar ve bu da dil gelişimini beraberinde getirir. Bu yaklaşım, dilin düşünceyi yönlendirdiğini savunan Lev Vygotsky'nin görüşüyle çelişir.[12] Piaget, dilin sembolik işlevin bir parçası olduğunu ve özellikle işlem öncesi evrede hızlı geliştiğini belirtmiştir.[13]
Bilişsel gelişimin evreleriyle birlikte, dilin işlevi de değişir. Duyusal-motor evrede iletişim, jest ve seslere dayanırken; işlem öncesi evrede çocuklar sembolik temsil yoluyla dili kullanmaya başlar. Somut işlemler evresinde dil, daha mantıklı ve kurallı biçimde kullanılmaya başlanır. Soyut işlemler evresine gelindiğinde ise, dil aracılığıyla varsayımsal düşünce, sorgulama ve soyut kavramlar üzerine konuşma becerileri gelişir.[5]
Piaget'ye göre dil, çocukların kavramsal düşünmeye geçişinde önemli bir araçtır, ancak bu araç, düşünmenin ön koşulu değil sonucudur. Bu nedenle dil, bilişsel gelişimi doğrudan yönlendiren değil, daha çok yansıtan bir unsurdur. Örneğin, bir çocuk henüz nesne kalıcılığı geliştirmemişse, bu kavrama karşılık gelen kelimeyi de anlamlı şekilde kullanamaz.[14]
Anadilinin rolü, bu kuramsal çerçevede önemli bir yere sahiptir. Kavramlarla öğrenme, zihinsel soyutlama ve sınıflama yetilerinin gelişmesine bağlıdır. Dil, kavramların sembolleştirilmesini ve bellekte düzenli şekilde depolanmasını sağlar. Ayrıca bireyin içinde bulunduğu kültürel ortamın değerlerini, düşünce kalıplarını ve toplumsal deneyimlerini aktarmada bir araçtır.[15]
Bu bakımdan, anadili öğretimi ortamları yalnızca iletişimsel becerilerin değil, aynı zamanda kavramsal gelişimin de desteklendiği pedagojik alanlardır. Piaget'nin görüşüne göre bu ortamlarda hedef yalnızca kelime öğretimi değil, çocukların kavramları anlayarak düşünme becerilerini geliştirmektir. Bu yaklaşım, bilişsel yapılandırmacı eğitim anlayışına da temel oluşturur.
Remove ads
Eleştiriler
Özetle
Bakış açısı
Piaget'nin bilişsel gelişim kuramı, çocukların zihinsel süreçlerini aşamalı olarak anlamaya yönelik önemli bir çerçeve sunmuş ve gelişim psikolojisi literatüründe çığır açıcı bir rol oynamıştır. Ancak kuram, sonraki araştırmalar ışığında bazı yönlerden eleştirilmiştir. Bu eleştiriler genel olarak kuramın evresel yapısı, sosyal ve kültürel bağlamı yeterince göz önünde bulundurmaması ve araştırma yöntemleri gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır.
Evrensellik ve katı evre modeli
Piaget'nin kuramı, bilişsel gelişimi belirli yaş aralıklarına karşılık gelen evrelerle açıklar. Ancak sonraki çalışmalar, çocukların bazı bilişsel becerilere öngörülen yaştan daha erken sahip olabileceğini ortaya koymuştur. Özellikle Renee Baillargeon gibi araştırmacıların bebeklerle yaptığı çalışmalar, nesne kalıcılığı gibi kavramların Piaget'nin öngördüğünden çok daha erken gelişebildiğini göstermiştir.[16] Bu durum, evrelerin katılığının sorgulanmasına yol açmıştır.
Sosyal ve kültürel etkenlerin ihmal edilmesi
Kuram, bilişsel gelişimi bireysel bir yapılandırma süreci olarak ele alırken, Lev Vygotsky gibi kuramcıların vurguladığı sosyal etkileşim, dil ve kültürel araçların rolünü arka planda bırakmıştır. Vygotsky'nin geliştirdiği yakınsak gelişim bölgesi (ZPD) kavramı, bireyin potansiyel gelişim düzeyine erişebilmesinde yetişkin rehberliğinin ve akran etkileşiminin kritik rol oynadığını savunur.[12] Piaget'nin kuramı ise çocukları çoğunlukla bireysel problem çözücüler olarak konumlandırmıştır.
Kültürel bağlamdan bağımsız yaklaşım
Piaget'nin çalışmaları, çoğunlukla İsviçre'deki orta sınıf çocukları temel alarak yürütülmüştür. Bu durum, kuramın evrensel olarak geçerli olup olmadığı konusunda soru işaretleri doğurmuştur. Michael Cole ve Barbara Rogoff gibi kültürlerarası gelişim psikologları, farklı topluluklardaki çocukların bilişsel gelişim örüntülerinin Piaget'nin öngördüğünden sapabildiğini göstermiştir.[17] Bu bulgular, bilişsel gelişimin yalnızca bireyin yaşa bağlı bilişsel yapılarıyla değil, içinde bulunduğu sosyal ve kültürel bağlamla da şekillendiğini ortaya koymuştur.
Metodolojik sınırlılıklar
Piaget'nin deneysel yöntemleri genellikle doğal gözlemlere ve niteliksel yorumlara dayanmıştır. Ancak günümüz psikolojisinde yaygın olan deneysel tasarımlar, nörogelişimsel ölçümler ve daha sistematik test protokolleri ile karşılaştırıldığında, Piaget'nin yöntemleri bazı yönleriyle yetersiz görülmüştür. Örneğin çocukların başarısız olduğu bazı testlerin, kullanılan materyallerin karmaşıklığı veya soruların yönlendirme biçiminden kaynaklandığı ileri sürülmüştür.[8]
Kuramın değeri ve etkisi
Tüm eleştirilere rağmen Piaget'nin kuramı, bilişsel gelişim alanında öncü bir yapı sunmuş ve sonraki teorilerin şekillenmesinde temel rol oynamıştır. Eğitimden psikoterapiye, oyun kuramlarından yapay zekâya kadar pek çok alanda kuramın etkisi devam etmektedir. Ayrıca neo-Piagetci kuramlar, bilişsel evre modelini çağdaş nöropsikolojik ve bilişsel bilimsel bulgularla yeniden yorumlamaya çalışmıştır.[18]
Remove ads
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads