En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

Zazaca

Zazalar tarafından Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda konuşulan bir dil Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Zazaca
Remove ads

Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesinin İran dilleri grubunda bulunan Kuzeybatı İran koluna bağlı bir dildir.[3] Zazalar tarafından Türkiye'nin doğusunda Bingöl, Elâzığ, Erzincan, Erzurum, Sivas ve Tunceli; güneydoğusunda Diyarbakır, Adıyaman, Şanlıurfa ile Muş'un Varto ilçesi ve Bitlis'in batısında Mutki ilçesi civarındaki köylerde yoğunlukla konuşulur.[4] Zazacaya gramer, genetik, dilbilim ve söz varlığı açısından en yakın diller Hazar Denizi kıyılarında konuşulan Talışça, Tatça, Simnanca, Sengserce, Gilekçe ve Mazenderancadır.[5]

Pratik Bilgiler Ana dili olanlar, Konuşan sayısı ...
Remove ads

Makro dil

Zazaca uluslararası dil otoriteleri tarafından iki ana Zaza dilinden oluşan bir makro dil olarak sınıflandırılmaktadır. SIL International Zazacayı Güney Zazacası (diq) ve Kuzey Zazacası (kiu) olmak üzere iki ana Zaza dilini içeren bir makro dil olarak sınıflandırmaktadır.[6] Diğer uluslararası dil otoriteleri Ethnologue ve Glottolog da Zaza dilini Güney Zazacası ve Kuzey Zazacası olmak üzere iki ana Zaza dilinden oluşan bir makro dil olarak sınıflandırmaktadır.[7][8] Prof. Dr. Ludwig Paul[9] ve Frankfurt Zaza Dil Enstitüsü[10] ise Zaza dilini; kuzey, merkez ve güney kolları olmak üzere üç ana lehçeye ayırmaktadır.

Remove ads

Adlandırma

Özetle
Bakış açısı
Thumb
Zazacanın İrani diller içindeki yeri

Zazaların dillerini ve kendilerini tanımlamaları bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Zazaların tanımlama şekli ulusal olmayıp, etnik ya da dini niteliktedir. Zazaca için kullanılan başlıca adlandırmalar şunlardır:

  • Dımılki veya Dımıli:[11][12][13][14] Aksaray, Şanlıurfa, Siverek, Diyarbakır, Çüngüş, Adıyaman, Gerger ve Mutki'de yaşayan Zazalar'ın dillerine verdikleri isimdir. Bu yörelerde yaşayan Zazalar çoğunlukla kendilerini Dımıli, dillerini Dımıli/Dımılki olarak adlandırmaktadır.[15][16] Friedrich Carl Andreas [en], Karl Hadank ve Vladimir Minorski gibi Zaza dili üzerine araştırmalar yapan dilbilimci ve araştırmacılar, Zazacanın tarihi Deylem bölgesinde konuşlan diller ile yakınlığına bağlı olarak[11][17][18] Dımıli sözcüğünün, Deylem bölgesi ile bağlantılı olduğunu öne sürmüştür.[19][20][21] Bu ismin kökeninin tarihsel olarak Dunbuli aşireti ismiyle bağlantılı olabileceği de bir diğer görüştür.[22]
  • Zazaki: Tarihsel olarak Elâzığ, Palu, Maden, Çermik, Bingöl ve Koçgiri yöresinde yaşayan Zazaların dillerine verdikleri isimdir. Günümüzde bu isim diğer yörelerde de gittikçe daha çok yaygınlaşmış olup Zazaların genel adlandırmasıdır. Bu adlandırmaya Zazacanın bütün lehçelerinde rastlanmaktadır.[15][23] Dilin bu adlandırmasına Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Zaza lisanı" veya "lisân-ı Ekrâd-ı Zaza" şeklinde rastlanmaktadır.[24] Bu ismin tarihsel olarak Zaza adındaki aşiret ismiyle bağlantılı olabileceği çeşitli yazarlarca iddia edilmiştir.[25] Bazı yazarlar tarafından kelime benzerliğinden yola çıkılarak, Zaza isminin Sasa ya da Sasan kelimelerinden türediği de iddia edilmiştir.[26][27]
  • Kırdki veya Kırdi: Zazacanın merkez lehçesiyle konuşan Zazaların hemen hepsi kendilerini Zaza, dillerini Zazaki olarak tanımlarken Palu, Bingöl ve Dicle gibi yerlerde Zaza'nın yanında Kırd şeklindeki tanımlamaya da sınırlı şekilde rastlanır. Bu anılan yörelerde yaşayan bazı Zazalar dillerini Zaza ile birlikte Kırdki/Kırdi olarak da adlandırmaktadır.[15][28][29]
  • Kırmancki:[30] Tunceli, Erzincan, Bingöl (Kiğı, Yayladere) gibi il ve ilçelerde daha çok Alevi Zazaların dillerine verdikleri isim olup, anılan bu yörelerde yaşayan Zazalar kendilerine Kırmanc, yaşadıkları mıntıkaya da Kırmanciye derler.[31][32][33] Dillerine "Kırmancki" diyen eski kuşakta "Dımılki" ismi de bilinmektedir.[34]
  • Zonê Ma: Bingöl, Erzurum ve Varto gibi bölgelerde yaşayan Alevi Zazalar özel bir isimlendirme yerine konuştukları Zazacaya "dilimiz" anlamına gelen "zonê ma" demektedir. Kendilerine ise halkımız anlamına gelen "şarê ma" demektedir.[35][36]
Remove ads

Zazaca araştırmasının tarihçesi

Özetle
Bakış açısı

Zazaca üzerine ilk araştırmalar 19. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla başlamıştır. Dilbilimci Peter I. Lerch, Kırım Savaşı'nda Ruslara esir düşen Osmanlı askerlerinin tutulduğu Roslow'a giderek buradaki Zaza kökenli Osmanlı askerleri arasında Zazaca bazı derlemeler yapmıştır.[37] Lerch, 1856 yılında, Zazaca cümle listesi ve hikâyelerden oluşan derlemelerini dilbilimsel analiz yapmadan Rusça[38] ve Almanca[39] olarak yayımlamıştır.[31] Daha sonra Robert Gordon Latham, Dr. H. Sandwith'in derlediği bir Zazaca sözlük listesini 1856[40] ve 1860[41] yıllarında yayımlamıştır. 1862'de Wilhelm Strecker ve Otto Blau tarafından Dersim Zazacasına ait bazı notlar yayımlanmıştır.[42] Daha sonra Friedrich Müller (1864) Lerch'in derlediği metinlerle Zazaca ile üzerine karşılaştırmalı bir inceleme yayımlamıştır.[28][43] Müller çalışmasında Zazacayı Farsçanın bir lehçesi olarak değerlendirmekle birlikte Zazacanın Kürtçe ve Farsçadan daha eski olduğunu ve tarihsel gelişim bakımından Zazacanın Kürtçe ve Farsçadan farklı olduğunu tespit etmiştir.[44] Müller'in bu görüşü daha sonra F. Spiegel (1871), W. Tomaschek (1887), W. Geiger (1891-1901) ve A. Socin (1901) tarafından da desteklenmiştir.[45] Daha sonra, Albert van Le Coq (1903) derlediği bazı Zazaca metinleri Kürtçe metinlerle bazı kısmi karşılaştırmalar yaparak dilbilimsel analiz yapmadan yayımlamıştır.[46] Çalışmalarında Zazaca metin kayıtlarına yer veren ilk dönem araştırmacıları, detaylı dilbilimsel analizini yapmadan diyalekt olarak ele alıp Zazacayı Farsça ve Kürtçe ile birlikte değerlendirmiştir.[44][47]

Zazacayı dilbilimsel olarak inceleyip detaylı analizini yapan ilk araştırmacı Alman dilbilimci Oskar Mann'dır. 1905/1906 yıllarında Prusya Bilimler Akademisi tarafından batı İrani dillerinin dokümantasyonu ve dilbilimsel analizi için görevlendirilen Oskar Mann Bingöl ve Siverek bölgelerinde kapsamlı Zazaca derlemeler ve dil kayıtları gerçekleştirmiştir. Zazacayı ses bilgisi (fonetik), biçim bilgisi (morfoloji), sözcük bilgisi (leksikoloji), kökenbilgisi (etimoloji) açılarından inceleyen Oskar Mann yaptığı araştırmaların sonucunda Zazacanın Farsça ya da Kürtçenin bir lehçesi olmayıp başlı başına ayrı bir dil olduğunu tespit etmiştir.[48] Mann'ın ölümünden sonra çalışmalarını devralarak ilerleten Karl Hadank, 1932 yılında bu çalışmaları yaptığı gramer analizleriyle beraber "'Mundarten der Zaza" adıyla kitaplaştırmıştır.[49] Hadank da öncülü Oskar Mann gibi Zazacayı başlı başına ayrı bir dil olarak ele almıştır. Zazacanın modern dilbilim tarihindeki yeri Oskar Mann (1906) ve Karl Hadank'dan (1932) sonra David Neil MacKenzie (1961-95), Gernot Ludwig Windfuhr [en] (1989), Jost Gippert (1996), Ludwig Paul [de] (1998) ve birçok yabancı dilbilimci ve araştırmacı ve uluslararası dil otoriteleri Glottolog[50] ve Ethnologue[7] tarafından incelenmiş olup başlı başına bir Batı İran dili şeklinde tespit edilmiştir.[51]

Remove ads

Coğrafi dağılım

Zazaca, Doğu Anadolu'nun Yukarı Fırat ve Dicle havzasında, sayıları kesin olarak bilinmemekle birlikte yaklaşık olarak 2-3[52][53] milyon civarında kişinin konuştuğu dildir. Türkiye'de yaşayan Zazalar dışında özellikle Almanya, Fransa, Avusturya, İsveç, İsviçre ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan önemli sayıda Zaza veya Zazaca konuşan nüfus bulunmaktadır.[54][55]

Zazacanın en yoğun olarak konuşulduğu ve Zazaların en yoğun olarak yaşadığı yerleri, Tunceli (bütün ilçelerde), Bingöl (bütün ilçelerde), Elâzığ (doğu bölgesi, kuzeyi ve güneyi), Diyarbakır (kuzey ve batı bölgeleri Çermik, Çüngüş, Ergani, Eğil, Dicle, Lice, Hani, Kulp, Hazro), Urfa (Siverek, Hilvan ilçeleri), Muş (Varto ilçesi), Sivas (Zara, Ulaş, Kangal ilçeleri), Adıyaman (Gerger ilçesi), Erzincan (Merkez, Tercan, Çayırlı, Refahiye ve yer yer diğer ilçelerde), Batman (Batman, Kozluk), Bitlis (Mutki, Tatvan), Malatya (doğu bölgesi), Ardahan (Göle'nin iki köyünde), Aksaray (Ekecik bölgesinde[56]) ve Erzurum (Hınıs, Tekman, Aşkale, Çat ve yer yer diğer ilçelerinde) oluşturmaktadır.[4][57]

Remove ads

Sınıflandırma

Özetle
Bakış açısı
Thumb
İrani diller ailesi ağacı.

Zazaca dilbilimsel olarak Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran ana grubunun İran koluna ait bir dildir.[58] Bir Batı İran dili olan Zazaca bu grubun kuzeybatı koluna mensuptur. Zazaca dilbilimde başlı başına ayrı bir dil olarak kabul edilip[59][60][61][62] Kürtçeden ayrı olarak Gorani diliyle beraber Zaza-Gorani olarak adlandırılan genetik bir alt grubun parçasıdır.[60][63]

Glottolog Zazacayı Hazar Denizi'nin güney kıyılarında konuşulan Talışça, Tatça ve lehçeleri ile birlikte Eski Azerice'den türeyen Azeri dilleri grubu içinde sınıflandırmaktadır.[64] Alman dilbilimci Jost Gippert[65] ve LeCoq ise Zazacayı Hazar Denizi'nin güneyindeki tarihi Hyrkania bölgesine atıfta bulunarak Hyrkan dilleri grubu (Gurgan, Cürcan) içinde sınıflandırmıştır ve Tatça, Talışça, Sengserce ve Hazar denizi kıyılarında konuşulan diğer dilleri Zazaca ile aynı alt gruba ait saymıştır.[66]

Dilbilimci Ludwig Paul'a göre Zazaca, Kürtçeye nazaran Goranice ve ölü bir İran dili olan Eski Azerice[3] ve Talışçaya[67] daha yakındır. Paul, Zazacanın Talışça, Tatça, Simnanca, Sengserce ve ölü İran dilleri olan Eski Azerice ve Partçaya yakın olup bu dillerle birçok çok benzerlik paylaştığını[68] ve Kürtçenin tarihi olarak geçirmiş olduğu ses değişikliklerinin Zazacada bulunmadığını tespit etmiştir.[69] Benzer şekilde, Elazığ-Keban bölgesinde yapılan bir çalışmada Zazaca ve Kürtçe konuşurları arasında karşılıklı anlaşılırlığın oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir.[70] Hazar Denizi kıyısında konuşulan Kuzeybatı İran dilleri ve Zazaca arasında da dilbilgisi ve sözcük dağarcığı bakımından önemli benzerlikler bulunur. Bugün Zazacaya en yakın diller Hazar Denizi'nin güney kıyılarında konuşulan Talışça, Tatça, Gilekçe ve Mazenderanca gibi dillerdir.[71]

Ethnologue'a göre Kuzeybatı İran dilleri ve Zazacanın yeri:[72]

  1. Zaza-Gorani dilleri (6): Bacelani [bjm], Goranice [hac], Sarli [sdf], Şebeki [sdb], Kuzey Zazaca [kiu], Güney Zazaca [diq]
  2. Beluci dilleri (5): Belucice [bgp] [bcc] [bgn], Başkartça [bsg], Koroshi [ktl]
  3. Hazar İran dilleri (3): Gilekçe [glk], Mâzenderanca [mzn], Şahmirzadi [srz]
  4. Merkezî İran dilleri (12): Aştiyanca [atn], Zerdüşt Daricesi [gbz], Kuzeybatı Farsçası [faz], Gazi [gzi], Khunsari [kfm], Natanzi [ntz], Nayini [nyq], Parsi [prp], Parsi-Dari [prd], Sivendice [siy], Soi [soj], Vefsçe [vaf]
  5. Ormuri-Paraçi dilleri (2): Ormuri [oru], Paraçi [prc]
  6. Semnani dilleri (4): Lasgerdice [lsa], Sengserce [sgr], Simnanca [smy], Sorheyice [sqo]
  7. Talış dilleri (16): Elviri-Viderice [avd], Eştehardi [esh], Gozarhani [goz], Herzendice [hrz], Kabatei [xkp], Kajali [xkj], Karingani [kgn], Hoinice [xkc], Koresh-e Rostam [okh], Maraghei [vmh], Razajerdi [rat], Rudbari [rdb], Şahrudice [shm], Takestani [tks], Talışça [tly], Yukarı Taromi [tov]
  8. Sırası bilinmeyen (1): Dezfuli [def]
  9. Kürt dilleri (4): Soranice [ckb], Kurmançça [kmr], Kirmanşahi (Kelhurice) [sdh], Lekçe [lki]
Remove ads

Lehçeleri

Özetle
Bakış açısı
Thumb
Zazacanın üç ana lehçe grubu[73]

Dil sınıflandırma otoritelerinden biri olan SIL International'e göre Zaza dili (zza) bir makro-dil (macrolanguage) olup iki (ISO 639 diq & kiu) ayrı dil olarak sınıflandırılmaktadır.[74]

Prof. Dr. Ludwig Paul[9] ve Zaza Dil Enstitüsüne[10] göre Zaza dili; kuzey, merkez ve güney kolları olmak üzere üç ana lehçeye ayrılmaktadır. Zaza dilinin, bunun yanı sıra, özel bir konuma sahip olan ve hiçbir lehçe grubuna tam olarak dâhil edilemeyen geçiş ve kenar şiveleri de mevcuttur. Bölgeden bölgeye kelimeler çeşitli ses değişimine uğramıştır. Bunlar telaffuz farkından öte Zaza lehçelerinin sözcük dağarcığında da farklılıklar gösterir. Zamanla bazı kelimeler önemini yitirmiş; ya tam unutulmuş ve başka kelime biçimlerine dönüşmüş ya da bu kelimelerin kullanımı ikinci veya üçüncü plana düşmüştür.

Zaza dilinin kuzey, merkez ve güney lehçelerini birbirlerinden ayrı tutan belli başlı karakteristik özellikler bulunmaktadır. Aynı zamanda Zazaların üç mezhebe (Şafi, Hanefi, Alevi) bölünmesi de bu lehçelerin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Zaza dilinin ana lehçelerinin arasında şivesel farklılıklar da bulunmakla birlikte konuşulduğu bazı yörelerde dil komşu dillerden daha çok etkilenmiştir. Örneğin Zazacanın kuzey lehçesine bağlı Dersim ağzı fonetik bakımından hayli yenilikler yaşamıştır. Bu yeniliklerden Ermenicenin sorumlu olduğu tahmin edilmektedir. Öte yandan aynı lehçe grubunda yer alan Varto şivesi bu değişimden uzak kalmıştır.[kaynak belirtilmeli] Zaza dilinin üç ana lehçesi şu şekildedir:

  • Kuzey Zazacası (Alevi Zazalar tarafından[73]): Dersim, Erzincan, Gümüşhane (Kelkit), Varto, Hınıs, Tekman, Çat, Aşkale, Sivas (Koçgiri ve Karabel)
  • Merkez Zazacası (Şafi Zazalar tarafından[73]): Palu-Bingöl, Hani, Elazığ, Piran (Dicle)
  • Güney Zazacası (Hanefi Zazalar tarafından[73]): Çermik, Siverek, Gerger, Çüngüş * Kenar şiveleri: Mutki, Aksaray, Sarız * Geçiş şiveleri: Kulp, Lice, Ergani, Maden
Remove ads

Ses bilgisi

Özetle
Bakış açısı

Ünlü harflerden daha az değişim gösterdikleri için dillerin tarihsel evrimi ve dil gruplarındaki sınıflandırmanın esas temelini ünsüz harfler oluşturmaktadır. İrani dillerin içinde Batı İran dillerinin kuzeybatı-güneybatı olarak ayırt edilebilmesi için miras sözcüklerden oluşan belirli kıstas sözcükler eş dillilik sınırı (isoglosses) yönünden esas alınmaktadır. Dillerin tarihsel evrimi ve dil gruplarındaki sınıflandırmanın esas temelini oluşturan bu ünsüzlerin oluşumu (eş dillilik sınırı / isoglosses) Zazacada Talışça, Tatça (Herzendi), Sengserce, Vefsçe ve bazı merkezi İran dilleri ile hemen hemen aynıdır. Zazaca burada Talışça, Tatça, merkezi İran diyalektleri ve Gilekçe, Simnanca, Sengserce ile bir kuzeybatı İran dilleri kuşağı oluşturmaktadır. Bu kuşağa bağlı diller Farsça, Azerbaycan dili ve Kürtçe konuşurları tarafından, batı kısmında Zazaca, Talışça, Tatça ve doğu kısmında ise Simnanca, Sengserce, Gilekçe ve diğer Hazar/Merkezi lehçeleri olmak üzere coğrafi olarak ikiye bölünmüştür. Yine de Zazaca Tatça (Herzendi/Azeri), Talışça ve bazı kuzeybatı diyalektleri ile birlikte Batı İrani Proto-Hint Avrupa ünsüz harf köklerini güçlü bir biçimde muhafaza etmiştir ve bu noktada Farsça ve Kürtçeden oldukça uzaktır:[75][76]

Daha fazla bilgi h/d, -z- ...

Zazacanın ses yapısındaki ünlüler olan a, e, ê, ı, i, o, u, ü/û, Güney Zazacasında olan û hariç genelde kısa telaffuz edilmektedir ve ünlülerde uzun : kısa karşıtlığı yoktur. Bazı ağızlardaki ö ünlüsü -ew- çift ünlüsünden dönüşmüştür (> öw~ öy), örn. Doğu-Dersim dewe, Batı-Dersim döwe ~ döe “köy” veya komşu heceden etkilenmeden ötürü şekil değiştirmiştir, örn. Bingöl-Genç yeno > yön “geliyor”. Tarihsel gelişme açıdan e, ı, u ünlüleri Ana/Orta İrancanın kısa a, i, u’nun, a, ê, i, o, û/ü ise Ana İranca uzun ā, ai (> Oİ ē), ī, au (> Oİ ō), ū ünlülerin devamıdır.

Remove ads

Dilbilgisi

Özetle
Bakış açısı

Zazacanın komşu dillerle etkileşim içinde olmasına rağmen Orta İrani dönemden bu yana dilbilgisel olarak ve miras sözcükler açısından yapısını gayet iyi koruduğu söylenebilir. Komşu veya egemen dillerden kelime alışverişi dışında dilin diğer alanlarında fazlasıyla etkileşim gözlenmemektedir. Kültürel açıdan da yerli halk olarak komşu halklarla birçok ortak özelliği taşımaktadır. Bulunduğu ve geliştiği şartlara göre değerlendirilecek olursa, zengin bir kelime dağarcığına sahiptir. Zazacada şimdiki zaman fiil takıları Simnanca, Sengserce, Gilekçe, Talışça, Tatça ve Hazar Denizi kıyılarındaki diğer dil/lehçeler ile ortak biçimde fiil kökünden sonra gelen n/ant şimdiki zaman son eki ile oluşturulmaktadır:[75][76][77][78]

Daha fazla bilgi Türkçe, Simnanca ...

Ergatif

Eski İrani Dönemin sonuna doğru ve Orta İrani Dönemin başlangıcında gerçekleşen geçmiş zamanın kuruluş şekliyle çoğu orta İrani dilde, geçmiş zaman edilgen ortaç (participle perfect passive) soneki -ta- ile oluşturulan fiil çekimin sayesinde meydana gelen biçim-sözcükdizimsel (morphosyntactic) bir fenomen olan bölünmüş ergatiflik (split ergativity), yani tüm geçmiş zaman şekillerinde geçişli fiillerde öznenin bükünlü halde belirtilmesi, nesnenin yalın halde olması, İrani dillerde ayrıca fiilin ergatif alanda da nesneye göre çekimlenmesi, bugün de Zazacada varlığını sürdürmektedir. Örn. Ez ey anan, o mı ano. “ben onu (eril) getiriyorum, o beni getiriyor”, geçmiş zamanda ise mı o ard, ey ez ardan “ben onu getirdim, o beni getirdi” şeklinde çekilmektedir.

Durumlar

Çağrı hali olarak bilinen vocative hariç tutulursa, Zazacada bulunan 2 hal (yalın, casus rectus ve bükünlü casus obliquus) de Orta Batı İrani dönemden kalmadır. Zazacada, biri birlikte bir Kuzeybatı İran dilleri kuşağı oluşturduğu Talışça, Tatça, Simnanca, Sengserce gibi diller ile benzer biçimde kökü Ana İranca'ya uzanan -ahya genitiflik ekine uzanan, ismin iki hali yalın (y) ve bükünlü (b) vardır:[75]

Daha fazla bilgi Türkçe, Talışça ...

Tabloya ek olarak Zazaca bıra/bırar; Simnanca bere/berar da yalın ve bükülü hallere örnektir.[75] Tamlamalar noktasında ise isim tamlamasında belirten isimde olduğu gibi, sıfat tamlamasında da sıfat isimden sonra gelmektedir, sıfat da isimle birlikte çekilmektedir, örn. her-o gewr "gri eşek", her-ê gewri "gri eşekler", her-an-ê gewr-an "gri eşekleri(n).

Gramatik cinsiyet

Zaza dili, isim morfolojisi iki gramatik cinsiyet (eril ve dişil) bir sisteme dayanmaktadır.[80] Eski İran dilinde bulunan gramatik cinsiyet –nötr hali hariç– Zazacada büyük ölçüde aynı şekilde kalmıştır. Eril ve dişil ayrılığı isim, sıfat ve zamir halleri ile fiil çekimleri dahil olmak üzere Zaza dilinin tüm morfolojisinde yer almaktadır. Eski İran dilinin dişil takısı –ā Zazacanın kuzey lehçesinde vurgusuz takı –e [-ə] olarak güney lehçesinde -ı olarak kalmıştır: her (eşek/erkek) here/herı (eşek/dişi); estor (at/erkek) estore/estorı (at/dişi); verg (kurt) deleverge/delevergı (kurt/dişi)[81], malım (öğretmen/erkek) malıme/malımı (öğretmen/kadın), fiilerde kerdenı/kerdene (yapmak), şiyayenı/şiyaene (gitmek) gibi. İsimlerin dışında sıfatlarda da eril dişil ayrımı belirmektedir: o: o (eril), a: o (dişil); no: bu (eril) na: bu (dişil). Fiil çekimlerinde ise Zazacanın merkez ve güney lehçelerinde 2. ve tüm lehçelerinde 3. şahıs eklerinde eril ve dişil olarak cinsiyet farkı belirmektedir: o vano: o (eril) söylüyor, a vana: o (dişil) söylüyor; o vırazeno: o (eril) yapıyor, a vırazena: o (dişil) yapıyor, o yeno: o (eril) geliyor, a yena: o (dişil) geliyor gibi. Olmak (biyayenı/biyaene) yardımcı fiilinde oyo: odur (eril), o niyo: o (eri) değildir, aya: odur (dişil), a niya: o (dişil) değildir şeklinde gramatik cinsiyet belirmektedir. Gramatik cinsiyet eril sözcüklerle kurulan cümlelerde, örneğin pi (baba/eril sözcük) için, Hesen piyê neyo: Hasan (eril) bunun (eril) babasıdır (eril); kıtab (kitap/eril sözcük) için, o kıtabê mıno: o (eril) benim (eril) kitabımdır (yardımcı fiil/eril) ya da no kıtabê mıno: bu (eril) benim (eril) kitabımdır (yardımcı fiil/eril) şeklinde belirmektedir. Dişil sözcüklerde ise qeleme/qelemı (-e/-ı dişillik ekini almış dişil sözcük kalem) a qelema neya: o (dişil) bunun (dişil) kalemidir (yardımcı fiil/dişil) ya da soru cümlelerinde sate/satı (-e/-ı dişillik ekini almış sözcük saat) sate/satı çanda: saat (dişil) kaçtır (yardımcı fiil/dişil); sate hirêya: saat (dişil) üçtür (yardımcı fiil/dişil) şeklinde belirtmektedir.[82] Zazaca dışında Simnanca,[83][84][85] Sengserce[86], Tatça[87][88], Sivendice, Cālī, Fārzāndī, Delījanī, Jowšaqanī, Abyānei[89] gibi İran dilleri de Ana İrancadan kalan gramatik cinsiyeti (eril-dişil) korumuştur.[90] Eril-dişil ayrımına dayanan gramatik cinsiyet farklılığı Zazaca dışında Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Venedikçe, İrlandaca, İskoçça, Litvanca ve Letonca gibi diğer akraba Hint-Avrupa dillerinde de (eril-dişil olacak şekilde) korunmuştur.

Fiil yapısı

Edilgen çatı

Zazacadaki Eski ve Orta İrani döneminden kalma diğer bir özellik de, fiilin edilgen çatısı (diathesis, voice) mürekkep şekilde (bireşimsel, synthetic), yani yardımcı fiil olmaksızın da sınırlı fiillerle kurulmasıdır. Eski Hint-İrani edilgen soneki -ya, Pehlevicede bulunan -īh- şekline yansıması Zazacada -i- ile mevcuttur: nan weriyeno: ekmek yeniyor, şıt şımiyeno: süt içiliyor, nuşte nuşiyeno: yazı yazılıyor, keye viniyeno: ev görünüyor gibi.

Geniş zaman

Geniş zaman eki öznenin bir eylemi yapma ihtimalinin var olduğunu veya bu imkâna ermiş olduğunu yani bu fiili işleme imkânına sahip olunduğunu ifade eder. Zaza dilinde alışkanlık, süreklilik, doğallık belirten durumlar ya da masalsı anlatımda kullanılmaktadır.[91] Geniş zamanda eylem kökünün sonuna “-(e)n” son eki ve sonuna kişi eki getirilir. Bu ek Talışça, Tatça, Simnanca, Sengserce gibi diğer Hazar dilleri/lehçeleri ile ortak biçimde fiil kökünden sonra gelen n/ant son eki ile oluşturulmaktadır.[92] Tatça, Sengserce, Simnanca vb. dillerde olduğu gibi gramatik cinsiyet geniş zamanda da belirgindir. Örneğin: ez şınan: ben giderim, tı şınê: sen gidersin (eril), tı şınay: sen gidersin (dişil), o şıno: o gider (eril), a şına: o gider (dişil) gibi.

Şimdiki zaman

Zaza dilinde şimdiki zamanlı bir tümce kurabilmek zamirin ardından şimdiki zamanı belirleyici ek ve eylem kökünün sonuna “-(e)n” son eki ve en sonuna kişi eki getirilir. Zaza dilindeki “-(e)n” köküne dayalı şimdiki zaman oluşturma formu Simnanca, Sengserce, Gilekçe, Talışça, Tatça ve Hazar Denizi kıyılarındaki diğer dil/lehçeler ile aynı kökten gelip aynı şekilde oluşturulmaktadır.[92] Fiilin çekimi noktasındaki gramatik cinsiyet farklılığı ise yine Tatça, Sengserce, Simnanca vb. olduğu gibi belirgindir. Ezo kenan/ez ha kenan: ben yapıyorum, tıyê kenê/tı ha kenê: sen yapıyorsun (eril), tiya kenay/ti he kenay: sen yapıyorsun (dişil), oyo keno/o hao keno: o yapıyor (eril), aya kena/a haya kena: o yapıyor (dişil) gibi.[93][94]

Dilin fiillerdeki şimdiki zamanda belirgin olan bildirme, emir ve istek kipi de mevcuttur; istek kipinde (subjunctive) olan özellik, Eski ve Orta İrani dönemde olan fiil kökeninin bu kipe yansımasıdır. Örn. Beno “götürüyor”, berd “götürdü”, eke bero “götürse”; ber- < Ana İranca bar-, proto Hint-Avrupaca *bher-.

Geçmiş zaman

Zazaca'da geçmiş zamanın geçişli cümlelerinde, öznenin hiçbir önemi yoktur, çekimi belirleyen nesnedir. Yani nesnenin eril-dişilliği ya da tekil-çoğulluğu fiilin çekimini belirler. Ergatiflik gereği birinci (ez), ikinci (tı), üçüncü (o:eril/a:dişil) tekil şahıslar ve üçüncü çoğul şahıs (ê/i), birinci (mı), ikinci (to), üçüncü (ey:eril/ay dişil) ve üçüncü çoğul (inan/inun/ina) olacak şekilde yalın dışı hale dönüşürken birinci ve ikinci çoğullar (ma ve şıma) aynı şekilde kalır. Geçmiş zamanda nesnesiz cümlelerde zamir yalın dışı hale dönüşür ya da yalın halde (ma ve şıma) halde kalır ve fiil mastarı düşer. Örneğin mı şımıt: ben içtim, to şımıt: sen içtin, ey şımıt: o (eril) içti, ay şımıt: o (dişil) içti, ma şımıt: biz içtik, şıma şımıt: siz içtiniz ve inan şımıt: onlar içtiler gibi. Nesnesi bulunan cümlelerde ise fiil mastarı düşüp fiil kökü kalır ve nesnenin cinsiyetine göre fiil kök sonuna nesnenin cinsiyetini gösterir son ek getirilir. Örneğin mı kıtab wend: ben kitap (eril) okudum, mı estanıkı wende: ben masal (dişil) okudum, mı şıt şımıt: ben süt (eril) içtim, mı engure/engurı werde: ben üzüm (dişil) yedim, mı nan werd: ben ekmek (eril) yedim.

Görülen (hikâyeli) geçmiş zamanda (imperfect) tüm şahıslar için kullanılan sonekin -êne (~ -ên, -ê), örn. şiyêne, diyêne “giderdi-, görürdü-” de Partça olan Past Optative ahēndē(h) ile alakalı olmasının olası olduğu düşünülmektedir.

Fiil takıları

Çoğu Hint-Avrupa dillerinde var olan fiil takıları (preverbs) Zazacada iki şekliyle mevcuttur: Eski Hint-İrani döneminden kalma kimi yön belirten zarfların o dönemde de cümlede fiile yakınlaşarak erişmesi ve fiille bütünleşmesiyle oluşan fiil takıları, örn. ni-šad (< sad- “oturmak”) “(aşağıya doğru) oturmak“ > Zaz. nış-/nıştene “inmek”; ā-bar- “getirmek, ‘geriye götürmek’ ” (< bar- “götürmek”) > Farsça aver-آور/avurden آوردن, Zaz. ar-, an-/ardene “getirmek”. Kalıntı takıların bulunduğu fiiller sınırlı bir şekilde mevcuttur ve dilde takı olarak algılanmamaktadır. İkincisi ise, göreceli olarak Zazacanın kendince yeni oluşturduğu otuza yakın fiil takısı, örn. temel fiil kerdene “yapmak”: a-kerdene “açmak”, ra-kerdene “sermek”, ro-kerdene “dökmek”, de-kerdene “doldurmak”, we-kerdene “ateş yakmak”, tıra-kerdene “sürmek, takmak”, pede-kerdene “batırmak”, cêra-kerdene “ayırmak”, cıra-kerdene “kesmek (gövdesinden ayırmak)”, têra-kerdene “etrafa yaymak; uyandırmak”, tede-kerdene “saymak, saygı göstermek”, têro-kerdene “karıştırmak (kâğıt)”, werê-kerdene “urgan, ip vs. dolayarak bağlamak”. Nıştene “inmek” anlamında kullanılırken, “oturmak” için ro-nıştene kullanılır. Bazı fiilerde yön belirten fiilsel ön edat diyebileceğimiz (verbal preposition) [e]ra, [e]ro biçimler de mevcuttur (bazı ağızlarda sadece kalıntı olarak bulunur veya kaybolmuştur): cı daene “(birine bir şey) vermek”: era cı daene (dan- ra cı) “dayamak”, ero cı nıştene (nışen- ro cı) “binmek”.

Zamirler

Kişi zamirleri

İsim ve şahıs zamirlerinden öte fiil çekiminde de Merkez ve Güney'de 2. ve tüm şivelerde 3. kişide de eril ve dişil olarak cinsiyet farkı belirmektedir. O vano "o (erkek) söylüyor", a vana o (kadın) söylüyor”. Şahıs zamirlerinde ise tipik Batı İrani yapısı belirmektedir: yalın hal: bükünlü hal: ben ez : mın, sen  : to, o (eril) o : ey ~ i ~ yı, o (dişil) a ~ ya : ae ~ ay ~ yê; biz ma : ma, siz şıma ~ sıma : şıma ~ sıma, onlar ê ~ i : inan ~ ine.

Daha fazla bilgi Zamir, Talışça ...

İşaret zamirleri

Zaza dilinde işaret zamirlerinde aslen 3 boyutlu yakınlık derecesi belirtilse de (Örn. o, n-o, e-n-o; Türkçede de olduğu gibi o, bu, şu), genelde kullanılan 2 derece bulunmaktadır. Uzak derece için olanlar 3. şahıs zamirleri o, a, ê’ye denk gelmektedir. Yakın derece içinse Kuzey ve Güney-Zazacasında n- önekiyle no, na, nê; ney, nae, ninan; bükünlü halde niteleyici (attributive) işlevde (n)ê, (n)a, (n)ê, örn. vengê nê heri / heran “bu eşeğin / eşeklerin sesi” şeklindedir. Merkez Zazacasında ise yakın derece için genelde en- ~ ın- kullanılmaktadır. Kuzeyde a-, Güneyde e- eki çok yakın derece için genelde niteleyici şekilde kullanılır, örn. eno ~ ano lacek “şu oğlan”.

Remove ads

Alfabeler

Özetle
Bakış açısı
Thumb
Ahmed el-Hasi tarafından 1891'de yazılıp 1899'da basılan Arap harfli Zaza yazısı.

Osmanlı döneminde yazılan Zazaca metinler Arap harfleriyle yazılmıştır. Bu dönemdeki eserler dini içeriklidir. Sultan Efendi lakaplı İsa Beg bin Ali tarafından 1798 yılında yazılan ilk Zazaca metin Arap harfleriyle Osmanlıcada da kullanılan Nesih yazı tipinde yazılmıştır.[100] Bu eserin ardından 1891-1892 yıllarında Osmanlı-Zaza din adamı, yazar ve şair Ahmed el-Hassi tarafından yazılan ilk Zazaca Mevlit de Arap harfleriyle yazılıp 1899 yılında basılmıştır.[101][102] Bir diğer Osmanlı-Zaza din adamı Osman Esad Efendi tarafından 1901 ya da 1903 yıllarında yazılan bir diğer Zazaca Mevlit de aynı şekilde Arap harfleriyle yazılmıştır.[103] Cumhuriyet sonrası Zazaca eserler ise Arap alfabesi terk edilip Latin harfleriyle yazılmaya başlamıştır. Yine de günümüzde Zazacanın bütün Zazalar tarafından ortak kullanılan bir alfabesi yoktur. Jacabson alfabesi olarak adlandırılan bir alfabe, Amerikalı dilbilimci C. M Jacobson'un katkıları ile geliştirilmiştir ve Zazacanın standartlaştırılması üzerine çalışmalar yapan Frankfurt Zaza Dil Enstitüsü tarafından kullanılmaktadır. Aynı zamanda Zazaca Vikipedinin yazı sistemidir.[104] Zülfü Selcan tarafından hazırlanmış ve 2012 itibarıyla Munzur Üniversitesi'nde de kullanılmaya başlanan dir diğer Zaza alfabesi, 8'i sesli ve 24'ü sessiz olan 32 harften oluşup Zazaca için geliştirilmiş başka bir yazı sistemidir.[105] Yayınlarda çoğunlukla kullanılan bir diğer alfabe olan Bedirhan alfabesidir.[106][107] Bu yazı, temelde Celadet Bedirhan tarafından Kürtçe için geliştirilmiş olup, Latin harfleri temellidir. 1996'dan beri Zazaca yayınlar yapan Vate dergisi yayınlarında Kürt alfabelerinden Bedirhan alfabesini kullanmaktadır.

Zaza alfabesi 32 harften oluşmaktadır:[104]

Harf
A

a

B

b

C

c

Ç

ç

D

d

E

e

Ê

ê

F

f

G

g

Ğ

ğ

H

h

I

ı

İ

i

J

j

K

k

L

l

M

m

N

n

O

o

P

p

Q

q

R

r

S

s

Ş

ş

T

t

U

u

Û/Ü

û/ü

V

v

W

w

X

x

Y

y

Z

z

Ses
a be ce çe de e ê fe ge ğe he ı i je ke le me ne o pe qe re se şe te u û/ü ve we xe ye ze
/a/ /b/ /dz/ /ts/ /d/ /ɛ/ /e/ /f/ /ɡ/ γε/ /h/ /ɪ/ /i/ /ʒ/ /k/ /l/ /m/ /n/ /o/ /p/ /q/ /r/ /s/ /ʃ/ /t/ /y/ /u/ /v/ /w/ /x/ /j/ /zε/
Remove ads

Zaza edebiyatı

Özetle
Bakış açısı

Zaza edebiyatı Zaza dilinde üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerinden oluşmaktadır. Sözlü ve yazılı eserlerden oluşan Zaza edebiyatı, Zaza dili yazıya geçirilene değin ağırlıklı olarak sözlü edebiyat türleriyle ilerlemiştir. Bu bakımdan Zaza edebiyatı sözlü eserler bakımından oldukça zengindir. Dilin deyre (türkü), kılame (şarkı), dêse (ilahi), şanıke (fabl), hêkati (öyküler), qesê verênan (atasözleri ve deyimler) gibi sözlü edebiyat ürünleri oldukça fazladır. Yazılı eserler ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde verilmeye başlamış olup ilk dönem eserleri dini/inançsal bir nitelik taşımaktadır. Cumhuriyet sonrası ise uzun süreli dil ve kültür yasakları Türkiye ve Avrupa olmak üzere iki merkez üzerinde gelişen Zaza edebiyatının ağırlıklı olarak Avrupa üzerinde canlanmasına neden olmuştur. Gevşeyen yasaklardan sonra Zaza edebiyatı Türkiye üzerinde gelişim göstermiştir.[108]

Osmanlı dönemi

Zaza edebiyatının bilinen yazılı ilk eserleri Osmanlı döneminde verilmiştir. Osmanlı döneminde verilen Zaza dilindeki yazılı eserler Arap harfleriyle yazılmıştır ve dini bir nitelik taşımaktadır. Bu dönemdeki yazılı Zazaca ilk eser 1700'lü yılların sonunda verilmiştir. Zaza dilinin elde bulunan yazılı bu ilk metni, İslam tarihi yazarı Sultan Efendi lakaplı İsa Beg bin Ali tarafından Hicri 1212 (1798) yılında yazılmıştır. Eser Arap harfleriyle kaleme alınmış olup Osmanlıcada da kullanılan Nesih yazı tipinde yazılmıştır. İki bölümden oluşan eser III. Selim döneminde Doğu Anadolu bölgesini, Ali'nin (halife) hayatını, Alevi doktrini ve tarihini, Nehcü'l-Belâga'nın bazı bölümlerinin Zaza diline çevirisini, apokaliptik konuları ve şiirsel metinleri içermektedir.[100] Bu eserden yaklaşık yüz yıl kadar sonra 1891-1892 yıllarında Osmanlı-Zaza din adamı, yazar ve şair Ahmed el-Hassi (1867-1951) tarafından Zaza dilindeki bir diğer eser olan Mevlit (Mewlid-i Nebi) yazılmıştır. Zaza dilindeki ilk Mevlit olan eser Arap harfleriyle yazılıp 1899 yılında basılmıştır.[101][102] Aruz ölçüsü kullanılarak yazılan mevlit Süleyman Çelebi'nin mevlîdine benzemekle birlikte giriş, İslam peygamberi Muhammed'in hayatını ve Allah, tevhit, münacaat, miraç, veladet, doğum ve yaratış vb. dini konuları içerip 14 bölüm, 366 beyitten oluşmaktadır.[101][102] Bu dönemde yazılan bir diğer yazılı eser ise Siverek müftüsü Osman Esad Efendi (1852-1929) tarafından kaleme alınan bir diğer Mevlit'tir. Biyayışê Pexamberi (Peygamberin Doğuşu) olarak adlandırılan eser İslam peygamberi Muhammed ve İslam dinine ait bölümlerden oluşmakta olup 1901 (bazı kaynaklarca 1903) yılında Zaza dilinde Arap harfleriyle yazılmıştır. Eser yazarın ölümümden sonra, 1933 yılında basılmıştır.[103] Zaza yazarların dışında Peter Ivanovich Lerch [ru] (1827-1884)[37][38][39], Robert Gordon Latham (1812-1888), Dr. Humphry Sandwith (1822-1881)[40][41], Wilhelm Strecker (1830-1890), Otto Blau [de] (1828-1879)[42], Friedrich Müller [en][43] (1864) ve Oskar Mann (1867-1917)[48] gibi yabancı yazarlar/araştırmacılar Cumhuriyet öncesi dönemde çalışmalarında Zazaca içeriklere (masal, hikâye, sözlük) yer vermiştir.[28]

Cumhuriyet sonrası dönem

Cumhuriyet sonrası Zaza edebiyatı Türkiye ve Avrupa merkezli olmak üzere iki kol üzerinden gelişmiştir. Bu dönemde Zaza edebiyatının gelişimi, uzun süreli dil ve kültür yasaklarına bağlı olarak Türkiye'de durağanlaşmıştır. 1980'lerde Avrupa ülkelerine Zaza göçü ve görece özgür ortam, Zaza edebiyatının Avrupa üzerinde canlanmasını sağlamıştır. Cumhuriyet sonrası Türkiye'de yazılmış Zaza dilindeki eserlerden biri 1947-1948 yıllarında Muhammed Aslan (Muhammed Şeyh Ensari) tarafından yazılmış olan Raro Raşt ve Me'lumatê Dînîye isimli akaid ve fıkıh alanında yazılmış iki manzum eserdir.[109] Bu eserin ardından Mehamed Eli Hun tarafından, 1971 yılında, dini konuları ve hikâyeleri içeren bir başka Mevlit yazılmıştır. Mehmet Demirbaş tarafından 1975 yılında yazılmaya başlayıp ve 2005 yılında tamamlanan Zazaca şiir ve kasidelerden oluşan 300 sayfalık bir el yazması Zazaca divan, divan türünde bu dönemde yazılan bir başka edebi eserdir.[110] Yine Abdulkadir Arslan (1992-1995)[111], Kamil Pueği (1999), Muhammed Muradan (1999-2000) ve Cuma Özusan'ın (2009) mevlid ve siyerleri dini içerikli diğer edebi eserlerdir.[101] Yazılı Zaza edebiyatı mevlid ve dini eserler yönünden zengindir ve dilin yazılı ilk eserleri bu türlerde verilmiştir.[101][112] Zaza edebiyatının dergicilik üzerinden gelişmesi ise 1980 sonrası Avrupa'ya göç eden Zazalar tarafından çıkarılıp başlı başına Zaza dili ile yayın yapan dergiler, Zaza dili ağırlıklı olup çok dilli yayın yapan dergiler ve Zaza dilinde olmayıp içeriğinde Zaza dilinde eserlere yer veren dergiler üzerinden gerçekleşmiştir. Kormışkan, Tija Sodıri, Vate tamamı Zaza dilinde yayın yapan dergilerdir. Bunların dışında Zaza milliyetçiliği'nin öncü ismi Ebubekir Pamukçu tarafından dil, kültür, edebiyat ve tarih dergileri olarak çıkarılan Ayre (1985-1987), Piya (1988-1992) Raa Zazaistani (1991) bu dönemdeki Zazaca ağırlıklı olup çok dilli yayın yapan önemli dergilerdir. Ware, ZazaPress, Pir, Raştiye, Vengê Zazaistani, Zazaki, Zerq, Desmala Sure, Waxt, Çıme Zazaca ağırlıklı olup çok dilli yayın yapan diğer dergilerdir. Avrupa ülkelerinde yayımlanan bu dergilerin yanı sıra tamamen Zaza dilinde olup Türkiye'de yayımlanan ilk dergi olan Vatı (1997-1998) ile Miraz (2006), Veng u Vaj (2008) Türkiye'de Zaza dilinde yayımlanan diğer önemli dergilerdir. Ağırlıklı olarak başka dillerde yayımlanıp içeriğinde Zaza dilindeki eserlere de yer veren dergiler ise Kürtçe ve Türkçe dillerinde yayın yapmış dergilerdir. Roja Newé (1963), Riya Azadi (1976) Tirêj (1979) War (1997) Kürt dilinde olup; Ermın (1991), Ateş Hırsızı (1992), Ütopya, Işkın, Munzur (2000), Bezuvar (2009) ise Türk dilinde olup içeriğinde Zaza dilinde metinlere yer veren dergilerdir.[113] Bunların dışında NewePel (2011-2017) tümüyle Zaza dilinde yayımlanmış ilk gazetedir.[114] Bugün farklı yayınevleri tarafından Zaza dilinde şiir, hikâye ve roman gibi farklı edebi türlerdeki eserler Türkiye ve Avrupa ülkelerinde yayımlanmaktadır.

Remove ads

Söz varlığı

Özetle
Bakış açısı

Hint-Avrupa dilleri karşılaştırması

Sayılar

Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer alan dillerde bütün sayılar etimolojik olarak Proto Hint-Avrupa diline dayanıp aynı kökenden gelmektedir. Bu noktada Zaza dilinde rakamlar, başta Farsça olmakla birlikte aynı dil ailesinde yer alan Yunanca, Rusça, Latince, İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Litvanca ve İrlandaca gibi dillerle aynı kökten gelip benzerlik göstermektedir. Zazaca sayıların adlandırılmasında Baltık dilleri, Slav dilleri, İran dilleri ve Trakça gibi dillerle birlikte Hint-Avrupa dillerinin kentum ve satem dilleri ayrımının satem dilleri bölümünde yer almaktadır.[115] Proto Hint-Avrupa dilinde varsayımsal olarak *hoi-no- (1), *d(u)wo- (2), *trei- (3), *kʷetwor- (4), *penkʷe (5), s(w)eḱs (6), *septm̥ (7), oḱtō/*h₃eḱtou (8), (h₁)newn̥ (9), *deḱm̥(t) (10) ve wīḱm̥t (20) şeklinde yer alan[116] temel sayılar Zaza dilinde ve diğer Hint-Avrupa dillerinde şu şekildedir:

Daha fazla bilgi Sayı, Farsça ...

Benzer kelimeler

Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer alan dillerdeki sözcükler, dillerin varsayımsal Proto Hint Avrupa dilinden türemelerine bağlı olarak etimolojik olarak aynı kökten gelmektedir. Bu noktada dil ailesinin İran dilleri grubunda yer alan Zazaca başta Farsça ve diğer İran dilleri olmak üzere kendisiyle aynı kökten gelen ve akraba dilleri olan Rusça, Yunanca, İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Almanca ve İngilizce gibi dillerle söz varlığı bakımından benzerlikler arz etmektedir. Tüm Hint-Avrupa dilleri gibi Zazaca da köken olarak Proto Hint-Avrupa diline dayanmaktadır.[117][118] Zazaca burada diğer İran dilleri ile birlikte Proto Hint-Avrupa dilinden türeyen Proto İran dilinden türemiştir. Örneğin; Dersim bölgesindeki Zazalar, inmek veya yere basmak kelimesini Farsça ile daha fazla uyum gösteren "payna hardi biyene" kalıbıyla ifade etmektedir. Zazacada payne, ayak tabanı; hard, yeryüzü; biyene ise olmak anlamını taşır. Bu kelimeler Farsçada ise pay (پاى), ayak; arz (ارض), yeryüzü; buden (بدن), olmak şeklinde ifad edilip İngilizcede foot, ayak; earth, dünya; being ise olmak şeklinde belirtilmektedir. Benzer şekilde çekirdek aile üyeleri tüm Hint-Avrupa dillerinde büyük ölçüde benzeşmektedir. Zazacada mae/may/mare şeklinde ifade edilen anne, Farsçada mam, madar, maman şeklinde, İngilizcede mom, mum, mother şeklinde ifade edilmektedir. Bu özelliği sözcüklerin etimolojik kökeni açısından da görmek mümkündür ve bu bakımdan geçmişte bir zamanlar konuşulan ancak şimdi konuşulmayan Proto Hint-Avrupa dilinden türeyen diller bir köprünün iki yakayı birbirine bağladığı gibi etimolojik yakınlıkla birbirine bağlanmaktadır. Sarmatça, Avesta dili ve Behistun yazıtlarındaki diller Zazacayla akrabadırlar.[119][120] Bu noktada günümüzde Zazaca ve diğer Hint-Avrupa dillerinde kullanılan benzer sözcüklerin bazıları aşağıdaki gibidir:

Daha fazla bilgi Farsça, Rusça ...

Bazı kelimeler ve Türkçe karşılıkları

Daha fazla bilgi Türkçe ...

Akrabalık

Daha fazla bilgi Türkçe ...

Renkler

Daha fazla bilgi Türkçe ...
Daha fazla bilgi Gilanca, Türkçe ...
Daha fazla bilgi Farsi, Türkçe ...
Daha fazla bilgi Türkçe, İngilizce ...
Remove ads

Zazacanın görsel ve işitsel medyada kullanımı

Özetle
Bakış açısı

Zaza dilinin görsel ve işitsel medyada kullanımı görece yenidir. Zazacanın görsel ve işitsel medyada gelişimi öncelikle sinema üzerinde başlamıştır. Yılmaz Güney'in 1983 yılında çekilen Duvar filmi, Zaza dilinin sinemada kullanıldığı ilk filmdir. Filmde Zazaca bir türkü (Hayderê) yer almaktadır. Bu filmden sonra 2000'li yıllara kadar geçen durağan dönem sonrası, Zaza sineması genişlemiştir. Mahsun Kırmızıgül'ün 2007 yapımı Beyaz Melek ve 2015 yapımı Mucize filmlerinde Zaza dilinde diyaloglar yer almıştır. Nuray Şahin'in Tüyü Takip Et/Perre Dıma So (2004), Aynur Saray'ın Zara (2009), Caner Canerik tarafından çekilen Vas (Ot, 2006), Sayd (2007), Pheti (2007), Pırdo Sur (2008), Muya Şiae (2009) Bava Duzgın (2009), Raa Haqi (2009), Bêrtıj (2010), Mehmet Ali Konar'ın Baba (2010), Kamer Erdogan'ın SıpÊ (2012), Yücel Yavuz'un General (2012), Çetin Baskın'in Geyrayış (2012), Gökhan Tunç'un Zımısto Bıvejiyo (2013) Muxtar (2014), Gulsosın (2015), Vılıka Kowu (2015), Sıpêla (2016), Piyê Mın Toz Şeker (2016), Cêniya Nêeysayi (2016), Kazım Öz'ün Zer (2017), Zımısto Vêrd Ra (2017), Vir (Bellek, 2017) Fotografkêş (2018) isimli belgesel ve filmlerde Zaza dili yer almıştır. Kazım Öz'ün Zer (2017) isimli çok dilli uzun metraj filmlerinde Zaza dilinde bazı diyaloglara yer verilmiştir.[122][123] "Vir" filmi Belçika'da düzenlenen “Move Me Film Festivali”nde “Uluslararası En İyi Kısa Film” ödülüne layık görülmüştür.[124] Mehmet Ali Konar'ın Renksiz Rüya (Hewno Bêreng) isimli filmi ise Zaza dili ağırlıklı olarak çekilmiş uzun metrajlı bir film olup. 29. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde (19-29 Nisan 2018) En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, Onat Kutlar En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Özgün Müzik, SİYAD En İyi Film Ödülü olmak üzere 6 dalda birden ödül alırken; 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde (6-17 Nisan 2018) ise mansiyon ödülü almıştır.[125][126][127][128] Veli Kahraman tarafından çekilen Zazaca ağırlıklı 2012 yapımı Ana Dilim Nerede (Zonê Ma Koti Yo) filmi 31. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 34. Moskova Film Festivali başta olmak üzere birçok yarışmada aday gösterilmiş ve ödüller almıştır.[129][130] Fecira isimli, Zaza dilindeki bir belgesel de 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Tek Başına Dans belgeseliyle birlikte en iyi belgesel ödülünü almıştır.[131] Zaza dilinin televizyonda kullanımı ise, sinemaya göre geç bir tarihte başlamıştır. Avrupa Birliği uyum paketlerine bağlı olarak 2002'de kabul edilen Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik[132] sonrası 2004 yılında, diğer dillerle birlikte, TRT'de süreli olarak Zazaca ilk yayınlar yapılmaya başlamıştır.[133] Daha sonra, TRT-6'nın kurulmasıyla birlikte Zaza dilinde haber programları başta olmak üzere birçok program bu kanalda yayınlanmaya başlamıştır. Ancak, TRT-6'nın ağırlıklı olarak Kürtçe yayın yapması bazı Zaza dernekleri tarafından protesto edilmiştir.[134][135][136][137] 2021 yılında Zaza Federasyonu tarafından Türksat uydusunda üzerinde, Zaza dilinde yayın yapan Zaza TV kanalı yayın hayatına başlamıştır.[138] Bunların dışında, Yol TV, Su TV, TV10 gibi Alevi televizyonları ile Med TV, Gün TV, Rehber TV gibi kanallarda da Zaza dilinde program ve içeriklere yer verilmiştir.

Zazaca üzerine yapılan bilimsel çalışmalar

  • Lerch, Peter I. (1857/58): Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nordchaldäer. St. Petersburg 14 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Müller, Friedrich (1865): Beiträge zur Kenntniss der neupersischen Dialekte: Zaza-Dialekt der Kurdensprache (Aus dem November-Hefte des Jahrganges 1864 der Sitzungsberichte der phil.-hist. Classe der kais. Akademie der Wissenschaften, XLVIII. Bd., besonders abgedruckt), cîld: 3
  • Von Le Coq, Albert (1903), Kurdische Texte I 14 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.-II, Reichsdruckerei, Berlin
  • Mann, Oskar - Hadank, Karl 1932: Die Mundarten der Zaza, hauptsächlich aus Siverek und Kor. Leipzig.
  • Kurdoev, Kanat Kalashevich (1977), Ḥālatakānī jins u bīnāy barkār la zāzādā: On gender and number in the Zaza dialect of Kurdish, Tercüme: Azīz Ibrāhīm, Chāpkhānay Kōrī Zānyārī Kurd, Baghdad 1977.
  • Lynn Todd, Terry. (1985) " A Grammar of Dimili " 30 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. University of Michigan
  • Asatrian, Garnik. S./Gevorgian, N. Kh. (1988): " Zaza Miscellany: Notes on some religious customs and institutions." In: Hommage et Opera Minora(Acta Iranica). Volume XII. Leiden
  • Sandonato, M. (1994): Zazaki Typological studies innegation, eds. Peter Kahrel, René van den Berg. S. (125-142.) Amsterdam
  • Jost, Gippert. (1996) "Zazacanın Tarihsel Gelişimi" 7 Mart 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Frankfurt University
  • C.M. Jacobson (1993): Rastnustena Zonê Ma - Handbuch, für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache. Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn
  • C.M. Jacobson (1997): Zazaca okuma yazma el kitabi. Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn.
  • Ayyoubi, K. Rakhmanovich & Smirnova, Iraida A./Ed. Yusupova, Zare Aliyevna (1998), The zaza dialect of the Kurdish Language (Dersim), Moscow: Center for Kurdish Studies, 102 r. (И.А.Смирнова, К.Р.Эйюби. Курдский диалект заза /Отв. ред. З. А. Юсупова. М.: Центр курдских исследований, 1998. 102 с.)
  • Paul, Ludwig. (1998) "The Position of Zazaki Among West Iranian languages" 9 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. University of Hamburg
  • J. Kenstowicz, Michael (2004), Studies in Zazaki Grammar, MITWPL.
  • Ann Walter, Mary (2004), "Vowel Adaptation in Zazaki", Workshop on theoretical approaches to language contact 27th Generative Linguistics in the Old World, Selanik, 18-21 April 2004
  • Gajewski, Jon. (2004) "Evidentiality in Zazaki" 9 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Massachusetts Institute of Technology
  • Larson, Richard. and Hiroko, Yamakido. (2006) "Zazaki as Double Case-Marking" 3 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Stony Brook University
  • Gippert, Jost (2007-2008): Zur dialektalen, Stellung des Zazaki: Die Sprache Zeitschrift für Sprachwissenschaft. Wiesbaden
  • Aygen, Gülşat (2010). Zazaki/Kirmanckî Kurdish. Volume 479 of Languages of the World. Lincom Europa.

Not listesi

  1. Herzendi

Kaynakça

Okuma listesi

Dış bağlantılar

Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads