En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

almak

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: almák

Türkçe

Söyleniş

Eylem

almak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi alır)

  1. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
    • "Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - Necati Cumalı
  2. Satın almak
  3. Bir yeri ele geçirmek
    • "Fakat aldıkları yerlerin ahalisini Türkleştiremediklerinden bu büyüklük onların zayıf düşmelerine sebep olmuş." - Ömer Seyfettin
  4. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak
    • Çocuğu okuldan aldı
  5. Birlikte götürmek
  6. İçine sığmak
    • Bu salon bin kişi alır
  7. Kabul etmek, ahzetmek
  8. Bir şeyin birisine ulaştırılması; iletilmek
    • Haber almak
  9. İçeri girmek veya sızmak
  10. Tekne su alıyor
  11. (evlilik) Erkeğin birisiyle evlenmesi
    • "O sırada aldığı kadının babasının birçok yardımını görmüştü." - Memduh Şevket Esendal
  12. Sürükleyip götürmek
    • Harmanı yel aldı
  13. Bir şeyi kazanmak, elde etmek
    • Üçüncülük ödülünü aldı
  14. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak
    • Ceza almak
  15. Kaplamak
  16. Burayı kötü bir koku aldı
  17. Kısaltmak
    • Ceketi boyundan aldı
  18. Yolmak
    • Randevuya gitmeden bıyıklarını aldırdı
  19. Bir şey ile temizlemek
    • Salonu, elektrikli süpürgeyle aldı
  20. İçeri girmesini sağlamak
    • "Sevdiği delikanlıyı gece evine almış." - Necati Cumalı
  21. (yemek içmek) Tat veya koku duymak:
    • "Lena çoktan yemeği pişirmiş, ortalığı, insanı acıktıran bir koku almıştı." - Yaşar Kemal
  22. Yol gitmek, mesafe katetmek
    • O yolu üç günde alırsınız
  23. Hırsızlamak, çalmak
    • Cebimden cüzdanımı almışlar
  24. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak
    • Böbreğini aldılar
  25. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek:
    • "Savcı yardımcısı gaza bastı, motor almadı. Bir daha bastı, yine almadı." - Haldun Taner
  26. Göreve, işe başlatmak:
    • Yeni bir kapıcı aldı.
  27. Görevden, işten çekmek.
  28. başlamak
    • "Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur" - Halk türküsü
  29. (yemek içmek) İçecek veya yiyecekten bir parça içmek veya yemek:
    • Tadına bakmak için bir yudum aldım.
  30. Kazanç sağlamak
    • Bir pantolondan beş yüz lira alıyorlar.
  31. Etkisini azaltmak:
    • İçine biraz su koy, tuzunu alır
  32. Yer değiştirmek
    • Koltuk takımını salona aldılar.

Çekimleme

Atasözleri

Deyimler

abdest almak, açıktan para almak, ad almak, adım almak, ağzına almak, akıl almak, almak işi almak istememek, alaya almak, aşağıdan almak, askıya almak, avucunun içine almak, bilgi almak, bir elle verdiğini öteki elle almak, boşa almak, boyunun ölçüsünü almak, bulunduğu yerden almak, canını almak, çekip almak, dalgaya almak, eğitim almak, er almak, görüş almak, haber almak, hedef almak, hediye almak, ışık almak, izinsiz almak, karşısına almak, karşısına almak makas almak, nefes almak, nişan almak, not almak, olur almak, per almak, rölantiye almak, satın almak, soluk almak, söke söke almak öç almak, yol almak

Çeviriler

Kaynakça


Remove ads

Türkmence

Söyleniş

Heceleme: al‧mak

Eylem

almak

  1. almak
  2. yol almak

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads