don

Türkçe

Ad

don (belirtme hâli donu, çoğulu donlar)

1. (iç giyim) vücudun belden aşağısına giyilen uzun veya kısa iç giysisi, külot
2. özellikle soğuk havalarda belden aşağı giyilen genellikle yünlü iç giysisi; içlik
3. (meteoroloji) hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması
4. (renkler) at kılının rengi

1. (halk ağzı) giysi, kıyafet

Deyimler

bir don bir gömlek kalmak, doğmamış çocuğa don biçmek

Atasözleri

• akça akıl öğretir, don yürüyüş
• alışmadık götte don durmaz
• doğmadık çocuğa don biçilmez

Çeviriler

çeviriler

Almanca: Frost (de) Çekçe: spodk, (cs); mráz (cs) e Eski Türkçe: bürme‎ (otk) (bürme), otran‎ (otk) (otran) Fince: asu (fi), alushousut (fi), rae (fi) Fransızca: caleçon (fr) e İngilizce: pants (en), frost (en) İspanyolca: calzoncillo (es) e Macarca: bugyi (hu)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "don" maddesi

Fransızca

Ad

don e

1. bağış, hibe, ihsan, teberru

Gagavuzca

Köken

Eski Türkçe

Ad

don

1. (giyim) don, külot
2. don (buz tutma)

Kaynakça

• Etymological Dictionaries - Andras Rajki

İspanyolca

Ad

don e

1. beyefendi