En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

great

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads

İngilizce

Söyleniş

IPA(anahtar): /ɡɹeɪt/
(dosya)

Heceleme

Heceleme: great

Ön ad

great

  1. miktar, cüsse, yoğunluk, alan, önem vs. açısından ortalamanın çok üzerinde, büyük, heybetli
    The article was of great interest.
  2. yetenekleri, özellikleri, başarıları vb. nedeniyle şöhretli, büyük
  3. (the Great) aynı isme sahip insanlar arasından en meşhur olanını diğerlerinden ayırt etmek için kullanılır, büyük
    Alexander the Great
  4. başka bir sıfatın anlamını kuvvetlendirmekte kullanılır. ("koskoca", "upuzun" vb.)
    a great big grin
  5. (biyoloji) aynı cins hayvan veya bitkilerden daha iri olanını tanımlamakta kullanılır. (veya greater)
    greater celandine, great tit etc.
  6. aynı isme sahip yerleşim birimlerinden büyük olanını veya bir yerleşim biriminin en geniş kısmını tanımlamakta kullanılır
  7. (Greater) bir şehir merkezinin komşu yerleşim birimlerini de kapsayacak şekilde geniş hâli
    Greater Manchester
  8. (teklifsiz konuşma) çok iyi, harika, şahane, süpe
    Another great goal from David Beckham

Köken

(Ana Hint-Avrupa dili): *ghrewə- → (Proto-Cermence): *grautaz → (Eski İngilizce): grēat → (Orta İngilizce): greet

Kaynakça

  • İngilizce Vikisözlük'te great

Ünlem

great

  1. harika, şahane, süper vs.
    Great! said Tom.

great

  1. (önemli, başarılı kişi) büyük
    Newton and Einstein are two of the greats of the history of science.

Belirteç

great

  1. çok iyi
    Those mechanical colored pencils work great because they don't have to be sharpened.
  2. çok güzel
Remove ads

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads