hazine

Ayrıca bakınız: Hazine, hazne

Türkçe

Söyleniş

• Heceleme: ha‧zi‧ne

Köken

Arapça خَزِينَة‎ (ḫazīne)

Ad

hazine (belirtme hâli hazineyi, çoğulu hazineler)

1. altın, gümüş, mücevher v.b. değerli eşya yığını, büyük servet
   • Dünya'nın hazinelerine başını çevirip bakmazdı. - R. H. Karay
2. değerli şeylerin saklandığı yer
3. değerli bir şeyin çok bulunduğu yer
   • Asker mektupları en saf, en halis duyguların, sevgilerin ve hasretlerin hazinesidir. - M. Kaplan
4. gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü
5. kaynak
   • Ağaç, rutubetin hazinesidir. - F. R. Atay
6. (ekonomi) devlet malı veya parası
7. (ekonomi) devlet malının veya parasının saklandığı yer
8. (ekonomi) devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam
9. büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse

Çeviriler

çeviriler

Fince: aarre (fi) İngilizce: treasure (en) İsveççe: skatt (sv) Karaçay Balkarcası: hazna (krc) Tatarca: xäzinä (tt)

Türetilmiş kavramlar

• hazinece, hazineci, hazinecik, hazineli, hazinesiz, hazineyken, hazineyle, hazineyse

Kaynakça

• Türk Dil Kurumu: "hazine"
• Vikipedi'de hazine