En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
last
Vikisözlük'ten, özgür sözlükten
Remove ads
İngilizce
Ad
last (çoğulu lasts)
- sonuncu kişi veya şey, bir şeyin dibi, sonu.
- Ayakkabıcıların ayakkabı tamir ederken kullandığı kalıp.
Söyleniş
Heceleme
- Heceleme: last
Örnekler
- The last of their guests had also gone. – Son misafirleri de gitmişti.
Deyimler
- at last – nihayet, sonunda
Belirteç
last
- en son, son defa, son olarak
Söyleniş
Heceleme
- Heceleme: last
Örnekler
- She is the woman last heard of in Adana. – Adana'da son olarak [hakkında] duyulan kadın o.
Eylem
last
last eyleminin çekimi
- sürmek, devam etmek
- bozulmadan veya bitmeden kullanılmaya devam etmek, (belirli bir süre) dayanmak
- hayatta kalmak, dayanmak, -yı çıkartmak (geceyi, haftayı v.s.)
Söyleniş
Heceleme
- Heceleme: last
Örnekler
- the guitar solo lasted for twenty minutes.
- a lip pencil lasts longer than lipstick.
- He won't last the night.
Ön ad
last (karşılaştırma more last, üstünlük most last)
Söyleniş
Heceleme
- Heceleme: last
Örnekler
- They caught the last bus.
- Last year, her mother died at the age of 78.
Remove ads
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads