okutmak

Türkçe

Eylem

okutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi okutur) okutmak -ur

1. okumasını, öğrenim görmesini sağlamak

Babamın beni büyük kentte okutacak parası olmadığı için öğretmen olmuştum. - N. Meriç

1. okuma işini yaptırmak

Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz. - F. R. Atay

1. ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek

Lisede İngilizce okutuyor.

1. (argo) satarak elinden çıkarmak

Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut, dedi. - S. F. Abasıyanık

Deyimler

pabucu büyüğe okutmak

Çeviriler

çeviriler

Abazaca: aрыпхьаpa (abq) (arəpx̍āpa) Almanca: lesen lassen (de) Eski Türkçe: okıtmak‎ (otk) (okıtmak) İngilizce: let read (en) Türkmence: okatmak (tk)

Kaynakça

Türk Dil Kurumuna göre "okutmak" maddesi