soy

Türkçe

Söyleniş

Heceleme: soy

Ad

soy (belirtme hâli soyu, çoğulu soylar)

1. (antropoloji, aile) Bir atadan gelen kimselerin topluluğu; ev, asıl, cins, ırk, nesep, sülale, uruk, kan
   • Bizler hadi neyse, böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir. - M. Ş. Esendal
2. (biyoloji) tür
3. (eskimiş, edebiyat) Şiir formundaki sözler
   • Boy boyladı, soy soyladı. - Dede Korkut

Ön ad

soy (karşılaştırma daha soy, üstünlük en soy)

1. İyi ve üstün nitelikleri bulunan:
   • "Hâlbuki sanat görüşleri, bize anlattıkları dünya bambaşka olsa da soy romancılar bir noktada birleşirler: Uyanık düş görmede." - Yaşar Nabi Nayır

Eylem

soy

1. soymak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi

Atasözleri

• armudu soy ye, elmayı say ye
• ata da soy gerek, ite de
• elmayı soy da ye, armudu say da ye
• gözsüzden gözlü doğar, dilsizden dilli doğar, ille deli soy kovar
• soy asma, soyuna çeker

Deyimler

alt soy, kadim soy, köpek soyu, soy bilimi, soy tükenmesi

Türetilmiş kavramlar

soykırım, soylu, soysuz

Çeviriler

çeviriler

Almanca: Geschlecht (de) n, Gattung (de) Azerice: əsil-nəsil (az), soy (az) Eski Türkçe: şüt‎ (otk) (şüt) Fince: suku (fi), laji (fi) Gagavuzca: soy (gag) İngilizce: kin (en), sort (en) İsveççe: släkt (sv)

Söyleniş

• Heceleme: soy

Çeviriler

çeviriler

İngilizce: people descended from a common ancestor (en)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "soy" maddesi

Azerice

Ad

soy

1. soy

Gagavuzca

Ad

soy

1. soy

Köken

Eski Türkçe soj

Kırım Tatarca

Adıl

soy

1. çeşit, kısım

   Kaysı soyun kördün?: Hangi çeşidini gördün?

İngilizce

Ad

soy (çoğulu soys)

1. (bitki bilimi) soya
2. (aşçılık) soya sosu