Vatan yahut Silistre
Namık Kemal tarafından yazılan tiyatro oyunu (1872) / From Wikipedia, the free encyclopedia
Vatan yahut Silistre, Namık Kemal’in 1872’de kaleme aldığı dört perdelik tiyatro yapıtıdır.
Yazar | Namık Kemal |
---|---|
Ülke | Osmanlı İmparatorluğu |
Dil | Osmanlı Türkçesi |
Konu | Vatan sevgisi |
Tür | Tiyatro |
Yayım | 1872[1] |
Namık Kemal’in ilk tiyatro yapıtı olan eser, Türk edebiyatında romantik tiyatronun ilk tipik örneklerindendir.[2] Yazarın en fazla tartışma ve eleştiriye maruz kalmış piyesi budur ancak onun kişiliğinin sembolü olmuş ve adı ile birlikte anılmıştır. Eserin ilk sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Mağusa'ya sürülmesine sebep olmuştur.
Oyun halkta vatanseverlik ve kahramanlık duygularını harekete geçirmeyi amaçlar. Konu, Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardından savaş alanında onunla beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip Silistre Savunması'na katılan genç bir kızla sevdiği genç adamın aşkı etrafında gelişir. Namık Kemal, eserdeki olayı 1828 Türk-Rus harbinden alıp 1853 Kırım savaşındaki Silistre muhasarasına uyguladığını bildirmiştir.[3] İlk perdede mekân Manastır, diğer perdelerde ise Silistre’dir.[2]
Eserin gerçek adı “Vatan”dır. Eser yayınlandıktan sonra uygulanan yasaklar ve sansür nedeniyle “Silistre” adı ile oynanmış ve yayınlanmıştır. Daha sonra da “Vatan yahut Silistre” adı ile yaygınlaşmış ve bu isimle kabul görmüştür.[4]
Namık Kemal'in Gelibolu'ya devlet memuriyetine gitmeden evvel yazdığı Vatan yahut Silistre, sağlığında sahnelenişini gördüğü tek oyundur. Eser, defalarca sahnelenerek geniş halk kitlelerine ulaşmıştır. İlk temsili 1 Nisan 1873 tarihinde Gedikpaşa Tiyatrosu'nda Güllü Agop kumpanyası tarafından yapılmıştı. İlk temsilden sonra yazar ve arkadaşları oyun bahane edilerek tutuklanıp sürgüne gönderilseler de Vatan Yahut Silistre sahnelenmeye devam etmiştir. Ebüzziya Tevfik, “Süleyman Nazif Bey’e” başlığıyla yazdığı 21 Mayıs 1908 tarihli bir mektubunda eserin İstanbul'da sahneye konduğu ilk iki ay zarfında 47 defa oynandığını; daha sonra İzmir ve Selanik gibi şehirlerde de olmak üzere 3 yıl zarfında 500 defa sahnelendiğini belirtir.[5]
Eserin doğurduğu ilgi dolayısıyla, başka yazarlarda tiyatro eseri kaleme alma hevesini uyandırmıştır.[kaynak belirtilmeli] Piyes, konusundaki basitliğe rağmen çok sevilmiş, Avrupa'da ilgi uyandırmış, ilk temsilinin üzerinden üç yıl bile geçmeden Rusça'ya, daha sonra da başka dillere tercüme edilmiştir.[kaynak belirtilmeli]