ekmek
From Wiktionary, the free dictionary
Remove ads
Türgi
Tegusõna
ekmek
- külvama
- täis külvama, harima
- tarlayı ekmek – põldu täis külvama
- puistama, raputama, riputama
- Sünonüüm:
- serpmek
- Sünonüüm:
- kõnekeeles: raha raiskama, raha pillama, raha loopima, priiskama
- argoo: ette jõudma, edestama, seljataha jätma
- Sünonüüm:
- geçmek
- Sünonüüm:
- kellestki: lahti saama
Fraasid
- ekmeden biçilmez
- ekmediği yerden biter
- fesat tohumları ekmek
- rüzgâr eken fırtına biçer
- sebze ekmek
- tuz ekmek
- yemeğe biber ekmek
- yemeğe tuz ekmek
Nimisõna
ekmek
- leib
- igapäevane leib, elatis
- ekmeğini alın teriyle kazanıyor – ta teenib palehigis oma igapäevast leiba
- Sünonüüm:
- geçim
- elu, eksistents
- Sünonüümid:
- iş
- kazanç
- Sünonüümid:
- kõnekeeles: toit
Vormid
- ainsuse 3. pöörde omastusliitega: ekmeği
Fraasid
- bir somun ekmek
- birinin ekmeğine yağ sürmek
- ekmeğini çıkarmak
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğine yağ sürmek
- ekmeğini kana doğramak
- ekmeğini kazanmak
- ekmeğini taştan çıkarmak
- ekmeğini yemek
- ekmeğiyle oynamak
- ekmek aslanın ağzında
- ekmek elden, su gölden
- ekmek fabrikası
- ekmek içi
- ekmek kabuğu
- ekmek öpmek
- taze ekmek
- yufka ekmeği
Remove ads
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads