August Schleicher
From Wikipedia, the free encyclopedia
August Schleicher, d. 19 Şubat 1821 Meiningen - ö. 6 Aralık 1868 Jena. Kendisi bir Alman dilbilimciydi; karşılaştırmalı dil araştırmalarında “Stammbaum” Teorisi’nin (Soyağacı kuramı) kurucusudur ve Franz Bopp ile birlikte Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin (Indogermanistik) öncüleridir.
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Ocak 2021) |
August Schleicher | |
---|---|
Doğum | 19 Şubat 1821 Meiningen |
Ölüm | 6 Aralık 1868 Jena |
Vatandaşlık | Alman |
Kariyeri | |
Dalı | Dilbilim |
Etkilendikleri | Georg Wilhelm Friedrich Hegel |
August Schleicher, Hint-Avrupa dil ailesindeki dillerin ilişkilerini araştırmıştır. Dilbilimi, doğa bilimlerinin alanı olarak görmüştür. Dili, yaşamın doğal bir parçası olarak tanımlamıştır ve değişimi ise biyolojik yapıdaki gelişimler gibi, evrimin meşruluğu altında görmüştür. Araştırma sonuçlarının temelinde, Ağustos 1853'te Hint-Avrupa dillerinin kökenini ilk defa, dilbilimin ve biyolojinin tarihinde (örneğin Charles Darwin'in) yayımlanan “Soyağacı teorisiyle” resmetmiştir.
Hint-Avrupa dillerinin karşılaştırmalı dilbilgisinin ele alındığı (1861) “Compendium” isimli eser, August Schleicher'in temel eseri olarak görülmektedir.
Schleicher, tabiatçı ve felsefî yanlarına ait fikirlerini, dillerin kelime yapılarına uygulamıştır. Buna göre Çince gibi tek heceli dillerde, yalnız anlamlı kelime kökleri yani tezler bulunmaktadır. Türkçe gibi eklemeli dillerde ise temel anlamı taşıyan tez – köklerin karsısında gramer bükümlerini taşıyan ek – antitezler bulunmaktadır. Latince gibi kaynaşık yapılı dillerde ise tez kökleri ile ek antitezleri birbirleri ile kaynaşarak sentez kelimeleri meydana getirmişlerdir. Dillerin doğuşunda, hepsinin yapısı aynı kabul edilmektedir. Diller tarih öncesi devirlerde yazıdan önce gelişirlerken, başka başka hızlarda ilerlediklerinden aralarında ayrılıklar meydana gelmiştir. Bütün diller ilk önce tek heceli yapı aşamasından geçerken, Çince gibi diller bu noktada takılmış, öbürleri gelişmeye devam etmiştir. Eklemeli yapı aşamasında ise Türkçe gibi diller duraklamış; Latince, Sanskritçe, Arapça gibi diller gelişmeye devam ederek kaynaşık yapıya sentez aşamasına erişmiştir.[1][2]