Talat Paşa Suikastı
214. Osmanlı Sadrazamının uğradığı suikast / From Wikipedia, the free encyclopedia
Talat Paşa Suikastı, 15 Mart 1921'de eski Osmanlı sadrazamı ve İttihat ve Terrakinin kurucularından Talat Paşa’nın Berlin'de Ermeni öğrenci Soğomon Tehliryan tarafından yapılan suikast sonucu öldürülmesidir. Duruşması sırasında Tehliryan, "Bir adam öldürdüm ama katil değilim" dedi[1] ve jüri kararıyla beraat etti.[2]
Nemesis Operasyonu | |
Bölge | Berlin-Charlottenburg |
---|---|
Tarih | 15 Mart 1921 |
Hedef | Talat Paşa |
Saldırı türü | Suikast |
Ölü | Talat Paşa |
Yaralı | Yok |
Saldırganlar | Soğomon Tehliryan |
Örgüt(ler) | Ermeni Devrimci Federasyonu |
Tehliryan, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Erzincan'da doğdu ve savaş başlamadan önce Sırbistan'a taşındı;[3] savaş sırasında Rus ordusundaki Ermeni Gönüllü Tugayları'nda görev yaptı. Savaşta tanıklık ettiği Ermeni Kırımı'nın intikamını almak isteyen Tehliryan, Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından yürütülen gizli bir program olan Nemesis Operasyonu'na katıldı ve Türklerle işbirliği yapmış olan Ermeni Mıgırdiç Harutunyan'ı İstanbul'da öldürdükten sonra Talat'a suikast düzenleme görevi için seçildi.[4] Talat zaten bir Osmanlı askerî mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş ve idam cezasına çarptırılmıştı, ancak Alman hükûmetinin izniyle Berlin'de yaşıyordu. Cenazesine birçok önde gelen Alman katıldı ve Dışişleri Bakanlığı cenazesine "Büyük bir devlet adamına ve sadık bir dosta" yazılı bir çelenk gönderdi.[5]
Tehliryan'ın 2 ve 3 Haziran 1921'deki duruşmasındaki savunma stratejisi, Ermeni Kırımı'ndan ve Talat'ın Kırım'da olan rolünden bahsetmekti. Kırımla ilgili kapsamlı kanıtlar mahkemeye sunuldu ve böylece dava "yirminci yüzyılın en görkemli davalarından biri" haline geldi.[6] Tehliryan tek başına hareket ettiğini ve cinayeti önceden planlamadığını iddia edip mahkemede soykırımdan sağ kurtulması ve aile üyelerinin ölümlerine şahsen tanık olması hakkındaki dramatik ve gerçekçi ancak doğru olmayan bir hikâye anlattı.[7] Dava uluslararası medyada geniş yer buldu ve Ermeni Kırımı'nın tanınmasına dünya çapında dikkat çekilmesine sebep oldu. Tehliryan'ın beraatine çoğunlukla olumlu tepkiler verildi.[8]
Tehliryan, Ermeniler için bir ulusal kahraman haline geldi. Talat Almanya'da gömüldü, ancak 1943'te naaşı Türkiye'ye gönderildi ve orada adına bir devlet cenaze töreni gerçekleştirildi.[9] Talat günümüzde hâlâ birçok Türk tarafından olumlu şekilde karşılanmaktadır ve Tehliryan Türkiye'de bir terörist olarak görülmektedir.[3] Polonyalı Yahudi avukat Raphael Lemkin davayı haberler yoluyla öğrendi ve uluslararası hukukta soykırım suçunu oluşturmak için davadan ilham aldı.[8]