En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

Bir sonraki Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi

Türkiye'nin 13. cumhurbaşkanını belirleyecek seçim Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Remove ads

Bir sonraki Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye cumhurbaşkanını belirlemek için en geç 14 Mayıs 2028 tarihinde yapılacak seçimdir. İlk turu, bir sonraki Türkiye genel seçimleri ile aynı gün yapılacaktır.

Pratik Bilgiler

Söz konusu seçimlerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi ya da Cumhurbaşkanının erken seçim kararı alması hâlinde bu tarihten önce gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu doğrultuda, TBMM'nin erken seçim kararı alabilmesi için, Anayasa uyarınca üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuna, yani en az 360 milletvekilinin kabul oyuna ihtiyaç vardır.[1]

Görevdeki cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı anayasal olarak sınırlıdır. Ancak iktidardaki Cumhur İttifakı'nın bir anayasa değişikliği yaparak veya parlamentoya erken seçim kararı aldırarak bu hükmü aşabileceği yönünde tartışmalar bulunmaktadır.[2][3][4]

Remove ads

Arka plan

Özetle
Bakış açısı

2017 referandumu ve cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi

Bir önceki Türkiye genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimi, 24 Haziran 2018'de gerçekleştirildi. Bu yeni sistemin kabul edildiği 2017 anayasa değişiklik referandumu, hazırlık aşamasında ve kampanya sırasında siyaset, basın ve halk tarafından tartışıldı. 2017 referandumunda anayasa değişikliklerinin seçmenler tarafından az farkla onaylanması ve YSK tarafından mühürsüz oyların geçerli sayılmasının ardından referandum sonucu da tartışıldı.[5] Anayasa değişikliğinin kabul edilmesiyle genel seçimlerin artık cumhurbaşkanlığı seçimleri ile aynı gün yapılmasına karar verildi. Başbakanlık makamı kaldırıldı. 2014'ten beri görevde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018'deki seçimde cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Ekonomik kriz

Thumb
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz oranları konusundaki alışılmışın dışındaki görüşlerinin krizin en önemli nedenlerinden biri olduğu öne sürüldü.[6][7]

Kriz, ilk olarak 2018 yılında doların hızlı artışı ile başladı. Ülkede 2018 yılında yüzde 20,3 olan enflasyon 2022 yılında yüzde 64 oldu, 2024 yılına gelindiğinde ise yüzde 68,5 olarak ölçüldü.[8][9][10] 2018 yılında, liranın dalgalanmalar nedeniyle önemli ölçüde değer kaybetmesi krizin gözle görülür biçimde ortaya çıkmasına yol açtı ve daha sonraki aşamada ödenemeyen borçlar ve ekonomik daralma ile daha derin bir boyuta ulaştı. 2022 yılına gelindiğinde, kamunun faiz borcu anapara borcundan daha fazlaydı.[11] Kriz nedeniyle pek çok küçük ve orta ölçekli işletme iflas etti.[12]

12 Kasım 2021'de Amerikan Doları 10 Türk Lirası bandını aştı. 23 Kasım 2021'de "Kara Salı" olarak da bilinen günde dolar önce 13 Türk Lirası düzeyini gördü, böylelikle bir günde 2₺ artarak rekora imza attı.[13][14][15] Merkez Bankası, 17 Aralık 2021'de önce 16, daha sonra 17'yi aşan Dolar kurunun, 20 Aralık 2021'de 18,36 Türk Lirası seviyesine yükselerek tarihi rekora ulaşması üzerine piyasaya 5. kez müdahale etti.[16][17] Hükûmet "kur korumalı mevduat sistemi" adıyla bilinen uygulamayı başlatarak, TL'nin değer kaybını yavaşlattı. Ocak 2025 itibarıyla Amerikan Doları 35 Türk Lirası seviyelerinde karşılık görmektedir.

Bazı kaynaklara göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yükselen enflasyonla mücadele etmek için Ağustos 2023'te faiz oranlarını artırarak yükselterek "alışılmışın dışında" olan politikalardan ayrıldığını gösterdi. 2023 seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından oluşturulan yeni ekonomi ekibinin amacının, ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve ortodoks ekonomi politikalarına geri dönmek olduğu belirtildi.[18][19]

2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri

Thumb
Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü göreve başlama töreni
Thumb
CHP Kurultayı'nda konuşan Kılıçdaroğlu

Bir önceki Türkiye genel seçimleri 14 Mayıs 2023'te, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu ise 28 Mayıs 2023'te gerçekleştirildi. 2014'ten beri görevde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2023'teki seçimde yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Genel seçimleri %35,62 oy alan Adalet ve Kalkınma Partisi meclisteki 600 sandalyenin 268'ini kazanarak birinci sırada yer aldı.

2023'ün "en önemli seçimi" olarak nitelendirilen,[20][21] seçimlerde Türkiye'nin tarihinde ilk kez ikinci tur oylaması düzenlendi.[22] Seçimlerin 18 Haziran 2023 tarihinde düzenlenecekti, ancak Recep Tayyip Erdoğan üniversite sınavları, Hac ziyareti ve yaz tatilinin başlangıcıyla çakışmaması için cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile seçimleri bir ay öne çekti.[23]

İlk turda Cumhur İttifakı'nın adayı Erdoğan ve Oğan beklentilerin ve anketlerin üzerinde bir performans göstererek sırasıyla %49,5 ve %5,2 oy alırken, Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu %44,9 ve İnce (oy pusulaları basıldıktan sonra seçimden çekildi) %0,4 oy oranında kaldı. Hiçbir aday geçerli oyların salt çoğunluğunu kazanamadığı için sonuçları belirleyen ikinci tur oylaması 28 Mayıs'ta düzenlendi.[24] Erdoğan ikinci turda oyların %52,18'ini alarak üçüncü dönem için yeniden göreve seçildi. Sonuçlar, Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden bu yana üst üste kazandığı on birinci seçim zaferi olarak nitelendirildi. Erdoğan'a karşı seçimleri kaybeden dönemin Ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kılıçdaroğlu, 5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen parti kurultayında genel başkanlık görevini kaybederek Özel'e devretti.[25]

2024 yerel seçimleri

2024 yerel seçimleri, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimine giden süreci önemli ölçüde etkiledi. Bu seçimlerde AKP, ilk kez bir seçimde ikinci parti konumuna düştü ve CHP en çok oy alan ve en çok belediye kazanan parti oldu. Özellikle büyükşehirlerde muhalefet oylarını korudu veya artırdı, bu da siyasi dengeleri değiştirdi. İktidar partisinin yaşadığı oy kaybı, seçim sonrası ittifak dinamiklerini ve seçmen eğilimlerini yeniden şekillendirdi. Yerel yönetimlerin merkezi hükûmetle ilişkileri bu süreçte daha fazla önem kazandı, muhalefetin yönettiği belediyeler bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde halk desteğini güçlendirmek adına kritik bir rol üstlendi. Bu gelişmeler, siyasi partilerin stratejilerini ve aday belirleme süreçlerini doğrudan etkileyerek Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Ekrem İmamoğlu'nun diplomalarının iptal edilmesi

18 Mart 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi'nin yönetim kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarını "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle iptal ettiğini duyurdu. Bu kararın gerekçesi olarak, 1990 yılında üniversitenin İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapıldığı iddiaları gösterildi. Bu gelişmeler, İmamoğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı olması beklenen bir dönemde gerçekleşti. Türkiye'de cumhurbaşkanı adaylarının üniversite diplomasına sahip olması gerektiği için, diplomasının iptali İmamoğlu'nun adaylığını riskli duruma getirdi. İmamoğlu'nun 31 yıllık lisans diploması tartışmalı bir kararla iptal edildi.[26][27]

28 Temmuz 2025'te İmamoğlu'nun yüksek lisans diploması, "koşullarda eksiklik" nedeniyle iptal edildi. Ayrıca İmamoğlu'nun mezuniyet tezinin, Yükseköğretim Kurulu'nun Ulusal Tez Merkezi'nden kaldırılmasına da karar verildi.[28]

İmamoğlu'nun tutuklanması ve ülke genelinde protestolar

İmamoğlu, 19 Mart 2025 sabahında ''terör ve örgütlü suçlar'' kapsamında gözaltına alındı.[29][30][31] İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından, aynı gün içinde Türkiye'de hükûmet karşıtı halk protestoları başladı. Protestolarda ifade özgürlüğü, medya sansürü, otoriteryanizm gibi toplumsal sorunlara değinildi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istifası istendi. Gözaltı kararı ardından ilerleyen günlerde de ülke genelinde İmamoğlu'na destek ve alınan karara protestolar devam etti.[32] İmamoğlu, 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanarak Marmara Cezaevi'ne gönderildi[33][34] ve aynı günde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden geçici tedbir olarak uzaklaştırıldığı açıklandı.[35][36][37]

Üniversite öğrencilerinin öncülüğünde başlayan protestolar, polisin biber gazı ve tazyikli su müdahalesiyle büyüdü. Gösterilerin odak noktası, İstanbul Belediye Sarayı'nın bulunduğu Saraçhane oldu. Bu bölgede Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından kitlesel mitingler düzenlendi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 19 Mart'ta başlayan protestolar nedeniyle toplam 1.133 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.[38][39] 23 Mart'ta Özgür Özel, protestoları yayınlamayan yandaş medya kuruluşlarına ve AK Parti ile bağlantılı kuruluşlara yönelik boykot çağrısında bulundu.[40][41] Özel, 6 Nisan'da düzenlenen CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nın ardından, Ankara'da "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenlendi. Daha sonra sırasıyla Samsun, Yozgat, Konya, Van, İzmir ve Bursa'da protesto mitingleri düzenledi. Haftada en az bir şehirde ve bir İstanbul ilçesinde olmak üzere "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri düzenlenmeye devam ediyor.[42][43][44][45]

Protestoların başladığı 19 Mart'ta Türk lirası %12,7 değer kaybederek Amerikan doları karşısında 42 lira ile rekor seviyeye geriledi.[46][47][48] Borsa İstanbul'un BIST 100 endeksi %8,72 düşerek 10.802 puandan 9.860 puana geriledi.[49][50] Merkez Bankası, Türk lirasını desteklemek amacıyla 25 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirirken,[51][52] bu hamle faiz oranlarının yükselmesine ve yıl sonu enflasyon tahminlerinin %29,75'e revize edilmesine yol açtı.[53] 19 Mart ile 15 Nisan tarihleri arasında TCMB'nin net dış varlıkları 43 milyar dolar azalarak, 68 milyar dolardan 25 milyar dolara geriledi.[54] 17 Nisan'da Merkez Bankası, politika faizini 350 baz puan artırarak %46'ya yükseltti.[55][56] Protestoların siyasi istikrar üzerindeki etkisi, kredi risk primini 327,75 baz puana yükseltti. Bu da Türkiye'nin borçlanma maliyetlerini artırarak orta vadeli ekonomik büyüme planlarını zora soktu.[57]

Remove ads

Seçim tarihi ile ilgili tartışmalar

Özetle
Bakış açısı

Muhalefet kanadı

Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Özgür Özel, 25 Haziran 2025 tarihinde mevcut hükûmete 2 Kasım 2025 pazar günü erken seçim yapmaya çağırdı. Özel "Oyumuz belli, adayım belli, sandığı istiyoruz 2 Kasım Pazar günü çık karşımıza getir sandığı. Seni yüzde 29 ile orada oturtmam, milletten kaçamazsın." ifadelerini kullandı.[58]

Anayasaya göre cumhurbaşkanının 3. kez aday olması için meclisin erken seçim kararı alması gerekmektedir. Bu maddeyi vurgulayan Özgür Özel, Erdoğan'ın muhalefete muhtaç olduğunu ve Kasım 2025 tarihinden sonra erken seçim yapılmaya çalışılırsa CHP'nin destek vermeyeceğini açıkladı.[59]

CHP, iktidarı erken seçim yapmaya zorlamak için "ara seçim" stratejisini değerlendirmeye çalıştı. Bu kapsamda, milletvekili istifaları yoluyla meclis'te erken seçim kararı alınmasını sağlamak amaçlandı. İstifaların CHP'nin güçlü olduğu bölgelerden yapılması planlandı. Ayrıca, mitingler düzenleyerek ve kamuoyu baskısı oluşturarak erken seçim talebi güçlendirilmeye çalışıldı. Mitingler hala devam etmektedir.[60]

İktidar kanadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman erken seçim yapılmayacağını ima eden açıklamalar yapmıştır. 2025 başında yaptığı konuşmada Erdoğan "Geçen seçim dünde kaldı" ifadelerini kullandı ve 2028 seçimlerine hazırlanmaları gerektiğini söylemiştir. Ayrıca, muhalefetin erken seçim çağrılarını "sanal tartışmalar" olarak nitelendirip, 'zaman kaybetmeye' tahammülleri olmadığını vurguladı.[61]

Remove ads

Seçim sistemi

Özetle
Bakış açısı

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen meclisin ve cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni meclisin ve cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen meclis ve cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.[62]

2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda kabul edilen değişikliklere göre cumhurbaşkanı adayının seçilebilmek için geçerli oyların salt çoğunluğunu alması (en az yüzde 50 oran + 1 oy) gerekmektedir. Hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamazsa ilk turda en çok oy alan iki aday arasında ikinci tur yapılır ve ardından salt çoğunluğu alan aday seçilir.

2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda kabul edilen Anayasa'nın 101. Maddesi'ne göre cumhurbaşkanı, en fazla iki defa olmak üzere 5 yıllık görev süresi için doğrudan halk tarafından seçilir. Ancak 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda kabul edilen Anayasa'nın 116. Maddesi'ne göre cumhurbaşkanının ikinci döneminde, TBMM üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu (en az 360 vekil) kararıyla seçimler yenilenirse cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Cumhurbaşkanı seçimleri kendi yetkisiyle yenilerse 3. kez aday olamaz.[63]

Anayasa'nın 101. Maddesi'ne göre, bir adayın cumhurbaşkanlığı seçimine katılabilmesi için, en son parlamento seçimlerinde tek başına veya birlikte geçerli oyların yüzde 5'ini almış siyasi partiler ya da mecliste grubu bulunan siyasi partiler tarafından aday gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ilçe seçim kurullarında en az 100.000 seçmenin imzasını toplayabilen kişiler de aday olabilir.[64][65]

Remove ads

Adaylar

Adaylığını ilan edenler

Olası adaylar ve spekülasyonlar

Adaylığı reddedenler

Remove ads

Anketler

Thumb
Grafikteki eğriler, yerel regresyon (LOESS) yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur.

Kaynakça

Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads