En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Gandalf
J. R. R. Tolkien tarafından yaratılan kurgusal karakter Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Gandalf, J.R.R. Tolkien'in Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi romanlarının başkahramanlarından biridir. Istari tarikatına mensup bir büyücüdür ve Yüzük Kardeşliği'nin lideridir. Tolkien, "Gandalf" adını Eski Norsça yazılmış Völuspá'daki "Cüceler Kataloğu" (Dvergatal) bölümünden almıştır.
Bir büyücü ve Üç Yüzük'ün taşıyıcılarından biri olarak Gandalf büyük bir güce sahiptir, ancak çoğunlukla insanları cesaretlendirerek ve ikna ederek çalışır. Gri Gandalf olarak dolaşır, bilge biridir ve sürekli seyahat eder. Gandalf'ın ana hedefi Tek Yüzük'ü yok ederek Karanlıklar Efendisi Sauron'a karşı koymaktır. Ateşle ilişkilendirilen Güç yüzüğü Narya'nın veya diğer adıyla Ateş Yüzüğü'nün taşıyıcısıdır. Bu nedenle Shire hobbitlerini eğlendirmek için havai fişeklerden keyif alır, büyük ihtiyaç anlarında ise ateşi silah olarak kullanır. Maiar'dan biri olarak Valinor'dan gelen ölümsüz bir ruhtur, ancak fiziksel bedeni öldürülebilir.
Hobbit kitabında Gandalf, 13 cüce ve hobbit Bilbo Baggins'in Yalnız Dağ'ı Ejder Smaug'dan geri alma maceralarında onlara yardım eder ancak sonra Ak Divan'ı Sauron'u Dol Guldur'daki kalesinden kovmaları için ikna etmek üzere onları bırakır. Bu macerada Bilbo sihirli bir yüzük bulur. Divan Sauron'u kovmayı başarır ama Yüzüklerin Efendisi'nde Gandalf, Sauron'un geri çekilmesinin aslında bir aldatmaca olduğunu ve kısa süre sonra Mordor'da yeniden ortaya çıktığını söyler. Gandalf ayrıca yıllarca süren araştırmalarından sonra Bilbo'nun yüzüğünün, Sauron'un tüm Orta Dünya'ya hükmetmek için ihtiyaç duyduğu Tek Yüzük olduğundan emin olduğunu açıklar. Elrond'un Meclisi'nde Yüzüğü yok edip Sauron'u yenmek için Gandalf'ın başında olduğu Yüzük Kardeşliği kurulur. Gandalf, Kardeşliği Dumanlı Dağlar'dan güneye götürür ancak Moria'da bir Balrog'la savaşırken ölür. Öldükten sonra görevini Ak Gandalf olarak tamamlaması için Orta Dünya'ya geri gönderilir. Kardeşlik'in üç üyesinin karşısına yeniden çıkar ve önce Rohan'da, sonra Gondor'da ve en son da Mordor'un Kara Kapısı'nda düşmana karşı savaşmaya yardım eder, her durumda çoğunlukla etrafındakilere rehberlik ederek. Zafer kazanılınca Aragorn'u Kral ilan eder ve Valinor'a dönmek üzere Orta Dünya'dan sonsuza dek ayrılır.
Remove ads
Özetle
Bakış açısı
Etimoloji
Tolkien, Gandalf ismini cücelere ait isimlerin yer aldığı Völuspá'daki Dvergatal bölümünde geçen bir cüce olan Gandálfr'dan türetti.[1] Bu isim Eski Norsçada asa-elf demektir. Bu, Tolkien'in Cüceleri için icat ettiği Khuzdul dilinde "'Asa-adam" anlamına geldiği söylenen" Tharkûn ismine de yansımıştır.[T 1]
Kurgusal evrendeki isimleri
Tolkien'in eserlerinde Gandalf'a birçok isim ve sıfat verilmiştir. Faramir ona Boz Hacı der ve Gandalf'ın şu sözlerini aktarır: "Birçok ülkede birçok ismim vardır. Elfler arasında Mithrandir[a], Cüceler arasında Tharkûn; gençliğimde, artık belleklerde silinmiş olan Batı'da Olórin idim, Güney'de Incánus, Kuzey'de Gandalf; Doğu'ya hiç gitmem."[T 2] Hobbit'in ilk taslaklarından birinde ona Bladorthin denir; Gandalf adı ise daha sonra Thorin Meşekalkan adını alacak Cüce için kullanılır.[2]
Her Büyücü pelerinin rengiyle ayırt edilir. Bir büyücü olarak hayatının büyük bir kısmında Gandalf'ın pelerini gri renktedir; bu yüzden kendisine Gri Gandalf ve Grihamut isimleri verilmiştir. Mithrandir Sindarin dilinde bir isim olup "Boz Hacı" veya "Gri Gezgin" anlamlarına gelir. Yüzüklerin Efendisi'nin ortalarında Gandalf Büyücüler Tarikatı'nın başı olur ve Ak Gandalf adını alır. Bu mevki (ve kıyafet) değişikliği ile birlikte büyücüye başka bir isim daha verilir; Ak Süvari. Buna rağmen Elfçe konuşan karakterler ona Mithrandir demeye devam ederler. Yüzüklerin Efendisi'nde bazen diğer karakterler Gandalf'a aşağılayıcı isimlerle hitap ederler; Felakettellalı, Láthspell (Eski İngilizcede "Karahaber") ve "Gri Ahmak".[T 1]
Karakter özellikleri
Tolkien, Gandalf'ı Orta Dünya'ya gelen son büyücü olarak anlatır; "içlerinde kıdem bakımından en alt basamakta olduğu anlaşılan ve boyca diğerlerinden daha kısa olan, daima bir değneğe yaslanarak yürüyen gri sakallı ve gri elbiseli biri" olarak betimlenir.[T 1] Yine de Orta Dünya'ya vardığında onu karşılayan Elf Círdan, Gandalf'ı "en büyük ruh gücüne ve zekaya sahip" olarak görmüş ve ona yardım ve destek olması için içinde "kızıl" bir taş barındıran Narya adlı Üç Elf Yüzüğü'nden birini, yani Ateş Yüzüğü'nü vermiştir. Tolkien aynı makalede daha sonra Gandalf'ı ateş elementi ile açıkça ilişkilendirir.[T 1]
İçten ve hevesli bir ruha sahipti (tabii bunda hep yanında taşıdığı Narya isimli yüzüğün de payı vardı) ve üstlenmiş olduğu görevin yanı sıra doğası gereği de Sauron'a düşmanlık besliyor, her fırsatta çaresizlerin ve sıkıntıda olanların yardımına koşarak, çevresindeki her şeyi bir alev denizine bulayıp yalayıp yutmak isteyen karanlık güce karşı duruyordu; ama gerek coşkuya kapıldığı gerekse aniden gazaba geldiği zamanlarda duygularını bedenini sarmalayana benzer kül grisi bir pelerinin altına adeta gizlemesi, kendisini yakından tanıyanlar dışında hiç kimsenin onun yüreğinde kor gibi yanan ateşi fark etmemesini sağlıyordu. Yeri geldi mi son derece neşeli bir havaya bürünür, toy ve saf kimselere şefkat duyardı, bazense aniden parlar ve aptalca hareketleri azarlamaktan geri kalmazdı; ama kibirli biri asla değildi ve kudret ya da övgü peşinde koşmazdı... Genelde asasından destek alarak, yorulmak nedir bilmeden yayan olarak seyahat ederdi; Kuzey ülkelerinin İnsan kavimlerince Gandalf, yani "Eli Asalı Elf' şeklinde adlandırılması da bundandı. Çünkü zaman zaman çeşitli elementleri, özellikle de ateşi kullanarak onların gözü önünde harikulade sihir oyunları meydana getirdiğinden, onun gerçekte bir Elf olduğuna dair (fakat daha önce de belirttiğimiz gibi, tamamen asılsız olan) genel bir kanı hakimdi; oysa o, bu tür sihir gösterilerini etrafındakileri dehşete düşürmek ve öğütlerini korkuya dayalı olarak kabul ettirmek için değil, sırf kendisi hoşlandığı ve çevresini de neşelendirmek istediği için yapıyordu... Yine de, onun bu sonuca ulaşırken fazlasıyla yıprandığı, hatta öldürüldüğü ve bu defa (ihtiyaç doğması halinde alev misali göz kamaştırma özelliğine sahip) beyaz giysilere bürünmüş şekilde kısa bir süre için tekrardan yaşayanların arasına gönderildiği söylenir.[T 1]
Remove ads
Özetle
Bakış açısı
Valinor
Bir Maia olan Gandalf, Valinor'da Olórin adıyla biliniyordu.[T 1] Vala Manwë'nin halkından biriydi ve Maiar'ın en bilgesi sayılırdı. İki Vala ile yakın ilişki içindeydi: bahçelerinde yaşadığı Irmo ve ona rehberlik eden merhamet hamisi Nienna. Valar, Sauron'a karşı direnenleri desteklemek üzere Büyücüleri (İstari) Büyük Deniz'in ötesinden Orta Dünya'ya göndermeye karar verdiğinde, Manwë Olórin'i önerdi. Olórin başlangıçta bu görevden muaf tutulmayı rica etti; çok zayıf olduğunu ve Sauron'dan korktuğunu söyledi. Manwë ise işte bu yüzden gitmesi gerektiğini belirtti.[T 1]
Bir Maia olarak Gandalf, Yaratıcı'ya (Eru Ilúvatar) ve Yaratıcı'nın 'Gizli Ateşi'ne hizmet eden insan biçimindeki meleksi bir varlıktı. Alçakgönüllülüğünün bir göstergesi olarak yaşlı bir adam görünümünü almıştı. Görevi öğüt vermekti, asla Sauron'un gücüyle boy ölçüşmeye kalkışmamalıydı. Muhtemelen Orta Dünya'nın efendileri de mütevazı yaşlı bir adamın öğütlerine daha açık olurlardı.[T 1]
Orta Dünya
Büyücüler Orta Dünya'ya Üçüncü Çağ'ın başlarında ayrı ayrı geldiler; Gandalf en son geldi ve Mithlond Limanları'na ayak bastı. Görünüşte en yaşlı ve en küçük boylu olanlarıydı, ama Gemi Ustası Círdan limanlarda ilk karşılaştıklarında onun aralarında en güçlüsü olduğunu hissetti ve ona Ateş Yüzüğü Narya'yı verdi. Baş Büyücü Saruman bu hediyeyi öğrenince kıskandı. Gandalf yüzüğü ustalıkla gizledi.[T 1] Saruman'la arası gergindi. Büyücülerin güç kullanarak hükmetmeleri yasaktı, ancak Saruman bu kuralı giderek daha fazla yok saymaya başladı.[T 1]
Ak Divan
Gandalf başından beri Dol Guldur'daki o kötü varlığın, Ruh Çağıran Büyücü'nün aslında Sauron olduğunu seziyordu. Doğruyu öğrenmek için Dol Guldur'a gitti[T 3] ama Ruh Çağıran Büyücü geri çekildi ve sonra daha da güçlü bir şekilde döndü[T 3] ve bunun üzerine Ak Divan kuruldu.[T 3] Galadriel, Gandalf'ın divana başkanlık etmesini istiyordu ama o kabul etmedi; kendisini buraya gönderen Valar'dan başka kimseye bağlı olmayı reddetti. Bu yüzden onun yerine İkinci Çağ'da Sauron'un yaptıkları hakkında en bilgili olan Saruman seçildi.[T 4][T 1]
Gandalf "büyük risk alarak" tekrar Dol Guldur'a gitti ve Ruh Çağıran Büyücü'nün gerçekten de Sauron olduğunu anladı. Ertesi yıl Ak Divan toplandı ve Gandalf, Sauron'un oradan kovulması gerektiğini savundu.[T 3] Ama Saruman, Divan'ı sakinleştirdi; Sauron'un Tek Yüzük'ü bulma çabasının boşa çıkacağını, çünkü Yüzük'ün çoktan Anduin nehrinden denize sürüklenmiş olacağını söyledi ve mesele öylece kaldı. Ancak Saruman gizlice Isildur'un öldürüldüğü Ferah Çayırlar civarında Yüzük'ü aramaya başladı.[T 4][T 1]
Erebor Seferi
Bitmemiş Öyküler'deki "Erebor Seferi", Hobbit'in arkasındaki hikâyeyi konu alır. Gandalf ile sürgündeki Cüce Kralı Thorin Meşekalkan'ın Bree'deki Sıçrayan Midilli hanında tesadüfen karşılaşmalarını anlatır. Gandalf bir süredir Sauron'la savaş çıkacağını biliyordu ve Kuzey'in özellikle tehlikede olduğunu görüyordu. Ayrıkvadi'ye saldırılırsa ejder Smaug büyük yıkım yaratabilirdi. Gandalf Thorin'e Erebor'daki kaybettiği topraklarını Smaug'dan geri almaya yardım edebileceğini söyledi ve böylece sefer başladı.[T 5]
Hobbit
Gandalf, Hobbit'in başında Bilbo ile buluşur. Bir çay partisi düzenler ve on üç cüceyi davet ederek hikâyenin merkezindeki yolculuk grubunu bir araya getirir. Gandalf, sefere yardımcı olsun diye Erebor'un haritasını ve anahtarını sağlar.[T 6] Bu yolculukta Gandalf trollerin hazine yığınından Glamdring adlı kılıcı ele geçirir.[T 7] Elrond onlara kılıcın çok eskiden yok edilmiş Gondolin şehrinde yapıldığını anlatır.[T 8]
Goblinler ve warglar tarafından kovalanıp Dumanlı Dağlar'dan kaçtıktan sonra, grup Büyük Kartallar tarafından güvenli bir yere götürülür.[T 9] Gandalf daha sonra Beorn'u ikna ederek gruba Kuyutorman'dan geçmeleri için barınak ve erzak sağlatır. Kuyutorman'a girmeden Gandalf grubu terk eder ve halletmesi gereken acil işleri olduğunu söyler.[T 10]
Erebor surları önünde yaşlı bir adam kılığında tekrar ortaya çıkar. Esgaroth halkıyla Kuyutorman elfleri, Thorin ve cücelere Smaug'un hazinesi için savaş açacakken kendini belli eder. Goblin ve warg orduları her üç tarafa da saldırınca Beş Ordular Savaşı başlar.[T 11] Savaştan sonra Gandalf Bilbo'yla birlikte Shire'a döner ve Ayrıkvadi'de o acil işinin ne olduğunu açıklar: Gandalf yine divanı Sauron'u kovması için zorlamıştı, çünkü Sauron'un Kuyutorman'a kötülük çekmek için Tek Yüzük'e ihtiyacı olmadığı belliydi.[T 12] Sonra Divan "gücünü ortaya koydu" ve Sauron'u Dol Guldur'dan kovdu. Sauron bunu önceden tahmin etmişti ve geri çekilir gibi yapıp daha sonra Mordor'da yeniden ortaya çıktı.[T 13]
Yüzüklerin Efendisi
Gri Gandalf
Gandalf, Hobbit ile Yüzüklerin Efendisi arasındaki yıllarda Orta Dünya'yı dolaşarak Sauron'un yeniden güçlenmesi ve Bilbo Baggins'in gizemli yüzüğü hakkında bilgi topladı. Özellikle Bilbo'nun yüzüğü Gollum'dan "hediye" olarak aldığına dair yanıltıcı hikâyesi onu harekete geçirmişti. Bu dönemde Aragorn'la arkadaş oldu ve Saruman'dan şüphelenmeye başladı. Shire'da olabildiğince çok zaman geçirdi, Bilbo ve Bilbo'nun öksüz kuzeni ve evlatlığı Frodo'yla dostluğunu pekiştirdi.[T 13]
Gandalf, Bilbo'nun yüz on birinci (111.) doğum günü partisi için Shire'a döner ve bu özel gün için bir sürü havai fişek getirir. Bilbo misafirlerine şaka yapmak için yüzüğü takıp kaybolduktan sonra, Gandalf eski dostunu planladıkları gibi yüzüğü Frodo'ya bırakması için ikna etmeye çalışır. Bilbo saldırganlaşır ve Gandalf'ı yüzüğü çalmaya çalışmakla suçlar. Bundan rahatsız olan Gandalf, Bilbo'ya bunun aptallık olduğunu söyler. Kendine gelen Bilbo yüzüğün onu rahatsız ettiğini itiraf eder ve Ayrıkvadi'ye gitmek için yola çıkarken yüzüğü Frodo'ya bırakır.[T 14]
Sonraki 17 yıl boyunca Gandalf yüzük hakkındaki gerçeği öğrenmek için her yeri dolaşır. Sonunda cevabı Minas Tirith arşivlerinde İsildur'un yazdığı bir belgede bulur. Gandalf uzun süre Gollum'u arar, Aragorn da ona yardım eder ve en sonunda Aragorn Gollum'u yakalar. Gandalf, Gollum'u sorguya çeker ve konuşmak istemeyince onu ateşle tehdit eder. Böylece Gandalf, Sauron'un Gollum'u Barad-dûr kulesinde hapsedip Yüzük hakkında ne bildiğini söylemesi için işkence ettiğini öğrenir.[T 13]
Shire'a dönen Gandalf, yüzüğü Frodo'nun ocağına atıp üzerinde beliren yazıları okuyarak şüphesini doğrular. Frodo'ya yüzüğün hikâyesini anlatır ve onu Ayrıkvadi'ye götürmesi gerektiğini söyler; eğer Shire'da kalırsa büyük tehlikeyle karşılaşacağı konusunda uyarır. Gandalf, Frodo'nun 50. doğum günü partisine gelmeye çalışacağını ve ona yolculukta eşlik edeceğini söyler; bu arada Frodo'nun sessizce ayrılmaya hazırlanması gerektiğini, çünkü Sauron'un uşaklarının onu arayacağını belirtir.[T 15]
Shire'dan ayrıldıktan sonra Gandalf büyücü Boz Radagast'la karşılaşır. Radagast ona Nazgûl'un Mordor'dan çıktığını haber eder ve Saruman'ın Gandalf'ı Isengard'a çağırdığını söyler. Gandalf, ondan Nazgûl'u izlemeleri için hayvanları gönderip durumu Isengard'da kendisine bildirmesini rica eder. Sonra Sıçrayan Midilli'ye uğrayıp hancı Arpadam Kaymakpürüzü'ne Frodo için (acilen yola çıkmasını öğütlediği) bir mektup bırakır. Ardından Isengard'a gider. Orada Saruman Gandalf'tan Yüzük'ü ele geçirmek için yardım isteyerek dehşet verici bir teklifte bulunur. Gandalf kesinlikle reddedince Saruman onu kulesinin tepesinde hapseder. Gandalf'ın çağrısıyla Radagast'ın gönderdiği Kartal Gwaihir gelip Gandalf'ı kurtarır.[T 13]
Rohan'da Gandalf, Kral Théoden'den bir at ister. Théoden, o sırada Saruman'ın casusu Gríma Solucandil'in etkisi altında olduğu için Gandalf'a istediği atı alıp hemen gitmesini söyler. Gandalf böylece bundan sonra bineği ve yoldaşı olacak atı Gölgeyele'yle tanışır. Gandalf Shire'a vardığında Frodo çoktan yola çıkmıştır. Frodo'nun Ayrıkvadi'ye gideceğini bildiği için oraya doğru yola koyulur. Bree'ye geldiğinde Hobbitler'in Aragorn'la birlikte olduğunu öğrenir. Fırtınabaşı'nda Nazgûl'larla karşılaşır, bütün gece süren savaştan sonra kaçmayı başarır ve dört tanesini kuzeye doğru çeker.[T 13] Kalan beş Nazgûl'la da Frodo, Aragorn ve diğerleri birkaç gece sonra Fırtınabaşı'nda karşılaşır.[T 16] Gandalf, Frodo'dan hemen önce Ayrıkvadi'ye varır.[T 13]
Gandalf Ayrıkvadi'ye vardığında Frodo'yu kovalayan Nazgûl'ları Elrond'la birlikte püskürtür ve Elrond'un Divanı'nda önemli bir rol oynar, çünkü Yüzük'ün hikâyesini baştan sona bilen tek kişi kendisidir. Saruman'ın onlara ihanet ettiğini ve Sauron'la işbirliği yaptığını söyler. Yüzük'ün yok edilmesi gerektiğine karar verince, Gandalf artık Yüzük Taşıyıcısı olan Frodo'ya bu görevde eşlik etmeyi teklif eder. Elrond'u da ikna ederek Frodo'nun kuzenleri Merry ve Pippin'in de Yüzük Kardeşliği'ne katılmasını sağlar.[T 13]
Balrog koprüye vardı. Gandalf koprünün tam ortasındaydı, sol elindeki asasına dayanıyordu fakat diğer elinde Glamdring beyaz ve soğuk soğuk parlamaktaydı. Düşmanı tam karşısına gelince tekrar durdu ve etrafındaki gölge ikiengin kanat gibi açıldı. Kırbacı havaya kaldırdı, kösele şeritler sızlanarak şakladı. Burun deliklerinden ateşler çıktı. Fakat Gandalf hiç istifini bozmadı. "Geçemezsin," dedi. Orklar taş gibi duruyor, etrafta çıt çıkmıyordu. "Ben Gizli Ateş'in bir hizmetkarıyım, Arnor'un alevini kullananım. Geçemezsin. Kara ateş seni kurtaramaz, Udûn'un alevi. Gölge'ye geri dön! Geçemezsin."
Kardeşliğin liderliğini üstlenen Gandalf ve Aragorn, Hobbitler'i ve diğer arkadaşlarını güneye doğru götürür.[T 17] Kışın Caradhras Dağı'nı geçmeyi başaramayınca, Dumanlı Dağlar'ın altından Moria Madenleri'nden geçerler. Orada Balin'in kurduğu cüce yerleşiminin orklar tarafından yok edildiğini keşfederler. Kardeşlik, Moria'daki orklar ve trollerle savaşır ve onlardan kaçar.[T 18]
Khazad-dûm Köprüsü'nde korkunç bir Balrog olan 'Durin'in Felaketi'yle karşılaşırlar. Gandalf diğerlerinin kaçabilmesi için Balrog'la yüzleşir. Kısa bir dövüşten sonra Gandalf asasıyla Balrog'un altındaki köprüyü kırır. Balrog düşerken kırbacını Gandalf'ın bacaklarına dolar ve onu da uçurumun kenarından aşağı çeker. Gandalf uçuruma düşerken 'Kaçın aptallar!' diye bağırır.[T 19]
Gandalf ve Balrog, Moria'nın yeraltındaki derin bir göle düşer. Gandalf sekiz gün boyunca tünellerde Balrog'u kovaladıktan sonra Zirakzigil'in zirvesine tırmanırlar. Orada iki gün iki gece savaşırlar. Balrog yenilip dağın yamacına savrulur. Gandalf da ölür ve vücudu zirvede yatarken ruhu 'düşünceden ve zamandan' ayrılır.[T 20]
Ak Gandalf
Ak Gandalf olarak "geri gönderilir"[b] ve dağın tepesinde hayata döner. Gwaihir onu Lothlórien'e götürür, orada Galadriel tarafından iyileştirilir ve beyaz giysiler giydirilir. Fangorn Ormanı'na gider ve orada Aragorn, Gimli ve Legolas'la karşılaşır. Onlar onu Saruman sanıp saldırmaya kalkışır; Gandalf saldırılarını durdurur ve kendini tanıtır.[T 20]
Rohan'a giderler. Orada Gandalf, Théoden'in Solucandil'in etkisi altında zayıfladığını görür. Solucandil'in kralın üzerindeki etkisini kırar ve kralı Sauron'a karşı savaşa katılmaya ikna eder.[T 21] Gandalf, Saruman'la yapılacak savaş için Batıağıl savaşçılarını toplamaya gider. Tam zamanında yetişerek Saruman'ın ordusunu Miğfer Dibi'nde yenilgiye uğratır.[T 22] Gandalf ve Kral, Merry ve Pippin ile birlikte Ağaçsakal ve Ent'lerinin yeni yıktığı Isengard'a giderler.[T 23] Gandalf, Saruman'ın asasını kırar ve onu hem Ak Divan'dan hem de Büyücüler Tarikatı'ndan kovar; ikisinin de başına geçerek Saruman'ın yerini alır. Solucandil, Orthanc palantír'ini fırlatarak Gandalf'ı ve Saruman'ı öldürmeye kalkışır ama ikisini de ıskalar. Pippin palantír'i yakalar ama Gandalf hemen elinden alır.[T 24] Isengard'dan ayrıldıktan sonra Pippin, o sırada uyuyan Gandalf'tan palantír'i alır, içine bakar ve Sauron'la yüz yüze gelir. Gandalf palantír'i Aragorn'a verir ve pişman olan Pippin'i daha fazla başına iş açmasın diye yanına alarak Minas Tirith'e götürür.[T 25]
Gandalf Minas Tirith'in savunmasını organize etmek için zamanında yetişir. Gondor Vekilharcı Denethor onun gelişinden hoşnut olmaz; ama oğlu Faramir savaşta ağır yaralanınca Denethor umutsuzluğa kapılıp delirmeye başlar. Gandalf, Prens Imrahil'le birlikte şehrin kuşatması boyunca savunmayı yönetir. Mordor kuvvetleri ana kapıyı kırınca, Gandalf Gölgeyele'ye binip tek başına Nazgûl Efendisi'nin karşısına çıkar. Tam o anda Rohirrim yetişir ve Nazgûl'lar geri çekilmek zorunda kalır. Gandalf peşlerine düşmek üzereyken Pippin onu durdurur ve Faramir'i kurtarması için yalvarır çünkü çaresizliğe düşen Denethor kendini ve oğlunu bir cenaze ateşinde yakmaya kalkışmıştır. Gandalf Faramir'i kurtarmayı başarır, ama kendini ateşe atan Denethor'u değil ve devam eden Pelennor Çayırları Savaşı'nda bundan başka bir rol almaz.[T 26]
"Benim öğüdüm şudur bu durumda," [dedi Gandalf.] "Yüzük bizde değil. Ya büyük bir ariflik ya da büyük bir ahmaklık sonucu yok edilmesi için yollandı, o bizi yok etmesin diye. Yüzük olmazsa [Sauron'un] gücünü, sadece güç ile yenemeyiz. Fakat her ne pahasına olursa olsun Göz'ü kendisine yönelen gerçek tehditten uzak tutmalıyız.... Gizli kuvvetini ortaya çıkartmalıyız ki böylece o da topraklarını boşaltsın... Onun dişleri üzerimize kapansa bile kendimizi yem yapmalıyız... O tuzağa gözlerimizi dört açıp girmeliyiz, cesaretle ama kendimiz için pek bir şey ummadan. Çünkü efendiler, biz kendimiz, yaşayan topraklardan çok uzakta bir yerde, kara bir savaşın içinde tamamen yok olabiliriz; böylece Barad-dûr yıkılsa bile, yeni bir çağı görecek kadar yaşamayabiliriz. Ama bu, kanaatimce, bizim görevimiz."
Savaştan sonra Gandalf, Sauron'un dikkatini Frodo ve Sam'den uzaklaştırmak için Kara Kapı'daki kuvvetlerine saldırılmasını önerir; Frodo ve Sam o sırada Yüzüğü yok etmek için Hüküm Dağı'nı tırmanmaktadır. Gandalf ve Aragorn bir orduyla Kara Kapı'ya gider ve orada Mordor'un isimsiz komutanıyla karşılaşırlar. Komutan onlara Frodo'nun mithril zırhını ve Hobbit'lerin diğer eşyalarını gösterir. Gandalf, Mordor'un teslim olma şartlarını reddeder ve böylece Morannon Savaşı başlar. Batı'nın güçleri Sauron'un ordularının tüm gücüyle savaşır, ta ki Yüzük Hüküm Dağı'nda yok edilene kadar.[T 27] Gandalf, Kartalları göndererek patlayan dağdan Frodo ve Sam'i kurtarır.[T 28]
Savaş bittikten sonra Gandalf, Aragorn'u Kral Elessar olarak taçlandırır ve Gondor'un Beyaz Ağacı'nın bir fidanını bulmasına yardım eder.[T 29] Hobbitlerle birlikte Shire'ın sınırlarına kadar gider, sonra da Tom Bombadil'i ziyaret etmek için ayrılır.[T 30]
İki yıl geçtikten sonra Gandalf, Orta Dünya'dan sonsuza dek ayrılır. Gri Limanlar'da Yüzük Taşıyıcıları'nın gemisine biner ve denizi aşarak Ölümsüz Topraklar'a dönmek için yola çıkar. Beraberinde atı Gölgeyele ve dostları Frodo, Bilbo, Galadriel ve Elrond da gider.[T 31]
Remove ads
Özetle
Bakış açısı
Görünüşü
Tolkien'in biyografi yazarı Humphrey Carpenter, Tolkien'in Der Berggeist ("dağ ruhu") başlıklı bir kartpostalı olduğunu ve bu kartpostalın üzerine "Gandalf'ın kökeni" notunu düştüğünü anlatır.[3] Kartpostal, dağlık bir orman içinde kayaların arasında oturmuş, geniş şapkalı ve pelerinli, ak sakallı bir adamı göstermektedir. Carpenter, Tolkien'in bu kartpostalı 1911'deki İsviçre tatili sırasında satın aldığını hatırladığını söylemiştir. Ancak Manfred Zimmerman resmin Alman sanatçı Josef Madlener'e ait olduğunu 1920'lerin ortalarına tarihlendiğini ortaya çıkarmıştır. Carpenter, Tolkien'in kartpostalın kökeni konusunda muhtemelen yanıldığını kabul etmiştir.[4]
Bir diğer etkinin Fin folklorunda ve Elias Lönnrot'un ulusal destanı Kalevala'da ana karakter olan yarı tanrı Väinämöinen olduğu düşünülmektedir.[5] Väinämöinen yaşlı ve bilge bir adam olarak tasvir edilmiştir kudretli ve büyülü bir sese sahiptir.[6]
İlk taslakların tümünde ve Hobbit'in ilk baskısına kadar, Bladorthin/Gandalf "küçük yaşlı bir adam" olarak betimlenmiştir; bir cüce kadar küçük değildir ancak daha sonra Yüzüklerin Efendisi'nde tasvir edilecek tam insan boyunda da değildir. Hatta Yüzüklerin Efendisi'nde bile Gandalf uzun değildi; örneğin Elrond'dan[T 32] ve diğer büyücülerden daha kısaydı.[T 1]
İsim
1930'ların başında Hobbit'i yazarken Tolkien Gandalf ismini Cücelerin liderine, daha sonra Thorin Meşekalkan denen karaktere vermişti. Hobbit'teki diğer tüm Cüce isimleri gibi (Balin hariç) bu isim de aynı kaynaktan alınmıştır; Völuspá'daki "Cüceler Kataloğu"ndan.[7] Eski Norsça'daki Gandalfr ismi "asa", "değnek" ve (özellikle bileşik kelimelerde) "büyü" anlamına gelen gandr kelimesi ile, "elf" anlamına gelen álfr kelimesinin birleşiminden oluşur. Gandalf ismi İskandinav mitolojisinde en az bir yerde daha geçer: Yarı tarihsel Heimskringla destanında doğu Norveç'ten efsanevi bir İskandinav kralı ve Kara Halfdan'ın rakibi olan Gandalf Alfgeirsson'dan kısaca bahsedilir.[8] Gandalf aynı zamanda Henrik İbsen'in ikinci oyunu The Burial Mound'da bir İskandinav deniz kralının adıdır. "Gandolf" ismi William Morris'in 1986 tarihli fantastik romanı The Well at the World's End'de bir karakter olarak geçer, "Silverfax" adlı atla birlikte - Tolkien bunu uyarlayarak Gandalf'ın atı "Gölgeyele"yi (Shadowfax) yaratmıştır. İskandinav mitolojisinden ilham alan Morris'in kitabı yarı ortaçağımsı bir ortamda geçer ve Tolkien'i derinden etkilemiştir. Gandalf olan büyücünün orijinal adı Bladorthin'dir.[T 33]
Tolkien daha sonra Eski Norsça isimleri gelişigüzel kullanmasından pişmanlık duymuş ve 1937'de bunu 'boş bir saatte uydurulmuş Edda kaynaklı cüce isimleri yığını' olarak nitelendirmiştir.[T 34] Fakat Eski Norsça isimleri kullanma kararı Yüzüklerin Efendisi'nin yazımında geniş kapsamlı sonuçlar doğurdu; 1942'de Tolkien eserin kurgusal Westron dilinden yapılmış sözde bir çeviri olmasına karar vermiş ve bu İngilizce çeviride Eski Norsça isimler Vadi dilindeki isimleri temsil etmek için kullanılmıştır.[9] Bu bağlamda Gandalf, Erebor Cücelerinin günlük işlerinde 'dışarıya karşı' kullandıkları dilde Olórin'e verdikleri ismin İngilizcedeki karşılığıdır. Tharkûn ise Cücelerin ona kendi ana dilleri Khuzdul'da verdikleri, muhtemelen aynı anlama gelen (çevrilmemiş) isimdir.[T 35]
Remove ads
Özetle
Bakış açısı
Rehber
Gandalf'ın rolü ve önemi Yüzüklerin Efendisi'nin tasarımında büyük ölçüde artmıştır, öyle ki 1954'te yazdığı bir mektupta Tolkien Gandalf'tan "insan kılıklı melek" olarak bahseder.[T 36] Tolkien aynı mektupta Gandalf'ın Dünya'daki güçlerini sınırlamak için yaşlı bir adam kılığına sokulduğunu söyler. 1965'te ve 1971'de Tolkien yine Gandalf'tan meleksi bir varlık olarak bahseder.[T 37][T 38]
1946'da yazdığı bir mektupta Tolkien, Gandalf'ı bir "Odin gezgini" olarak düşündüğünü söyler.[T 39] Diğer yorumcular da benzer şekilde Gandalf'ı İskandinav tanrısı Odin'in tek gözlü, uzun beyaz sakallı, geniş kenarlı şapkalı ve asalı yaşlı bir adam olan "Gezgin" kılığındaki haline benzetmiş,[10][11] ya da onu Kral Arthur efsanelerindeki Merlin'e veya Jung'un "bilge yaşlı adam" arketipine benzetmişlerdir.[12]
The Annotated Hobbit kitabında Dougles Anderson, Gandalf'ın rolünü Alman halk efsanelerindeki dağ ruhu Rübezahl'a benzetir. Bu figürün "bir rehber, bir elçi, ya da bir çiftçi" olarak ortaya çıkabileceğini ve genellikle "asalı, sakallı bir adam" bir adam olarak tasvir edildiğini söyler.[13]
Remove ads
- Tolkien Letters'taki 156 numaralı mektubunda, Gandalf'ı geri gönderen "Otorite"nin Valar'ın üzerinde olduğunu açıkça belirtir (Valar Arda'nın zaman ve mekanına bağlıyken, Gandalf zamanın ötesine geçmişti). Bunu da açıkça Eru'nun dünyanın seyrini değiştirmek için müdahale ettiği bir örnek olarak sunar.
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads