En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

Melkor

J.R.R. Tolkien'in evreninde kötü bir karakter Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Melkor
Remove ads

Melkor, ya da diğer adıyla Morgoth, J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evrenindeki başlıca kötü varlık ve tanrısal Valar'dan biridir. Sauron'un efendisi olan Melkor, orklar, troller ve ejderhalar başta olmak üzere Orta Dünya'daki çoğu kötücül varlığın yaratıcısıdır. Ondan Silmarillion, Húrin'in Çocukları, Beren ile Lúthien ve Gondolin'in Düşüşü kitaplarında bahsedilir.

Pratik Bilgiler Unvanı/Diğer adı, Irkı ...

Melkor, Valar'ın en güçlüsüdür ancak karanlığa yönelir Arda'nın baş düşmanı olarak Morgoth adını alır. Orta Dünya'daki tüm kötülüğün kökeni nihayetinde ona dayanır. Aulë'ye Maiardan biri kendi türüne ihanet etmiş ve Melkor'un başlıca hizmetkarı ve halefi olan Sauron'a dönüşmüştür.

Melkor, Şeytan'ın bir benzetmesi olarak yorumlanmıştır; tıpkı Lucifer gibi, bir zamanlar Tanrı'nın en büyük meleğiyken gururu yüzünden düşmüş ve yaratıcısına karşı isyan etmiştir. Morgoth aynı şekilde John Milton'ın Kayıp Cennet'indeki düşmüş meleğe, yine bir Şeytan figürüne benzetilmiştir. Tom Shippey, Silmarillion'ın yaratılış ve düşüş hikâyesiyle Tekvin Kitabı'ndan esinlendiğini, hatta Melkor'un bile ilk başta iyi niyetlerle başladığını yazmıştır. Verlyn Flieger, temel cazibenin sahip olma arzusu olduğunu, bunun ironik bir şekilde efsanedeki en büyük iki figürü olan Melkor ve Fëanor'u etkilediğini yazıyor.

Remove ads

İsim

Melkor, Quenya dilinde (Tolkien'in yarattığı elf dillerinden biri) "Güç içinde yükselen" anlamına gelir.[T 1][T 2] Bu ismin Sindarin formu Belegûr idir fakat Melkor bu isimle hiç anılmazdı; bunun yerine "Büyük Ölüm" anlamındaki Belegurth kullanılırdı.[T 3] Orta Dünya evreninin erken versiyonlarında bu ismin bir diğer formu, "Güçlü kimse" anlamına gelen Melko idi.[T 4]

Morgoth, Sindarin dilinde "Kara Düşman" demektir.[T 4] Bu isim ona, Valinor'un İki Ağacı'nı yok edip, Noldor'un Yüce Kralı Finwë'yi öldürüp Silmarilleri çaldıktan sonra verildi.[T 5][T 6]

Bauglir, Sindarin dilinde "Zalim" ve "Baskıcı" anlamlarına gelir; çoğu zaman Morgoth adıyla birleştirilerek "Morgoth Bauglir" sıfatında kullanılır.[T 2]

Sauron gibi, Melkor da birden fazla unvanla anılırdı: Karanlığın Efendisi, Büyük Düşman, Kara El, Kuzey'deki Karanlık Güç. İnsanlar ona Karanlık Kral ve Karanlık Güç derlerdi; Sauron'un etkisi altındaki Númenor'lu insanlar ona Alemin Efendisi ve Özgürlük Getiren derlerdi. Amlach adındaki insan ise ona "Yalanların Efendisi" ismini vermişti.[T 7]

Remove ads

Kurgusal tarihi

Özetle
Bakış açısı

Ainulindalë ve Valaquenta'da

ve Arda’nın (Evren ve Dünya) yaratılışından önce, Melkor, Eru Ilúvatar'ın yarattığı "melekvari varlıklar" olan Ainur’un en güçlüsüydü. Eru'nun Boşluk'u terk etmiş olmasından memnun olmayan Melkor, yaratıcısını taklit ederek Boşluk'u bilinçli varlıklarla doldurmaya çalıştı. Ancak bunun için, yalnızca Eru'ya ait olan Ölümsüz Alev'e, yani Gizli Ateş'e ihtiyacı vardı; Melkor onu bulamadı.Ainur'un Müziğinde Eru'ya karşı mücadele etti ve müziğe kendi temalarını ekledi.[T 8] Daha zayıf iradeli birçok Ainur'u kendi tarafına çekti. İronik bir şekilde bu girişimleri Müziği gerçekten bozamadı; aksine Eru'nun asıl niyetini daha da zenginleştirdi. Melkor'un uyumsuzluklarının getirdiği çatışma ve hüzün sayesinde Eru'nun Müziği derinlik ve güzellik kazandı. Aulë'nin aksine, Melkor yaratımlarının tamamen Eru sayesinde mümkün olduğunu kabul edemeyecek kadar gururluydu. Bunun yerine Melkor, Eru'ya rakip olmayı arzuluyordu.[T 8]

Erken bir taslakta Tolkien, elf Finrod'un şöyle dediğini yazar: "Eru hariç, Melkor'dan güçlü olduğu düşünülebilecek hiçbir şey yoktur."[T 9] Silmarillion'da da Eru Ilúvatar benzer şekilde: "Kudretlidir Ainur ve içlerinde en kudretlisidir Melkor" der.[T 10]

1955'te yazdığı bir denemede Tolkien, Morgoth'un Arda'nın başlangıcındaki muazzam gücünü vurgular; diğer bütün Valar bir araya gelse bile ondan güçlü değillerdir ve Eru İlúvatar'dan sonra en güçlü odur:[T 11]

Melkor'un asıl doğasında çok daha güçlü olması gerekir. Eru'dan sonraki en büyük güç olmalı. Sonradan, bütün Valar bir araya gelse bile onu dizginleyemez ya da 'zincirleyemez' hale gelmeli. Arda'nın ilk dönemlerinde tek başına Valar'ı Orta Dünya'dan kovup geri çekilmeye zorladığına dikkat edin.

Büyük Müzik tüm maddi yaratılışın örneği olarak durduğundan, Melkor'un uyumsuzluklarının yarattığı kaos tüm kötülüğün kaynağıdır. Orta Dünya'daki her şey onun etkisiyle lekelenmiştir.[T 8] Morgoth's Ring adlı eserde Tolkien, Sauron'un gücünün büyük kısmını hapsettiği Tek Yüzük ile tüm Arda arasında - ki buna "Morgoth'un Yüzüğü" der - bir benzetme yapar; Arda, Dünya'nın Yeniden Kurulmasına kadar Melkor'un gücünü barındırır ve onun tarafından bozulur.[T 12] Valaquenta, Melkor'un daha küçük Ainur olan Maiar'ın birçoğunu nasıl kandırıp kendi tarafına çektiğini anlatır.[T 13]

Daha fazla bilgi Sauron, Morgoth ...

Quenta Silmarillion'da

Yaratılışının ardından birçok Ainur, Eä’ya girdi. Aralarında en güçlüleri Dünyanın Kudretleri olan Valar'dır; güçleri daha az olanlar ise onların takipçileri ve yardımcıları olarak hareket eden Maiar'dır. Erunun temalarından anladıkları kadarıyla evreni ve içindeki Arda'yı düzenlemeye giriştiler. Melkor ve takipçileri de Eä'ya girdi ancak Melkor, büyük bilgisine rağmen kardeşleri tarafından yeni âlemin lideri olarak tanınmamasından dolayı hayal kırıklığına uğrayıp sinirlendi. Öfke ve utanç içinde, diğerlerinin yaptılarını bozup mahvetmeye koyuldu.[T 15]

Her bir Vala, dünyanın belirli bir yönüne ilgi duyar. Melkor, aşırılıklar ve şiddete çekilir-acı soğuk, kavurucu sıcak, depremler, karanlık ve yakıcı ışık onun ilgisini çeker. Gücü o kadar büyüktür ki başlangıçta Valar onu dizginleyemedi; Melkor onların birleşmiş gücüne karşı koydu. Arda, Vala Tulkas Eä'ya girip bu dengeyi bozuncaya kadar kararsız ve dengesiz kaldı.[T 15]

Melkor, Tulkas tarafından sürülünce karanlıkta derin derin düşünmeye başladı. Tulkas başka bir şeyle meşgulken Melkor İki Lamba'yı ve Valar ülkesi Almaren'i yok etti. Arda karanlığa ve ateşe gömüldü ve Melkor Orta Dünya'ya çekildi. Sonraki versiyonlarda, Melkor'un ayrıca Arda'nın her tarafına ajanlarını yaydığı, onların da toprağın derinliklerini kazıp büyük çukurlar ve kaleler inşa ettikleri ve böylece Arda karanlık ve alev nehirleriyle tahrip olduğu anlatılır.[T 15]

Valar, uzak batıdaki Aman'a çekildi. Orada Valinor ülkesine yerleştiler ve burayı sıkı şekilde tahkim ettiler. Melkor ise Kuzeydeki kalesi Utumno'dan Orta Dünya üzerinde hüküm sürüyordu.[T 15] İlk saltanatı, Ilúvatar'ın Çocukları'nın büyüğü Elfler'in Cuiviénen kıyılarında uyanmasıyla son buldu. Valar onları Melkor'un garazından kurtarmaya karar verdi. Ancak Valar saldırmadan önce Melkor birkaç Elfi yakaladı. Onlara işkence edip yozlaştırarak ilk orkları yarattı.[T 16][T 17] Başka versiyonlarda ise Orklar yozlaşmış İnsanlar olarak veya yalnızca karanlık efendilerinin iradesiyle hareket eden ruhsuz varlıklar olarak anlatılmıştır. Melkor'un kalesi Utumno'dan ölümcül bir soğuk yayılıyordu ve Kuzey'e bitmek bilmeyen bir kış getirmişti; Valar, Elflerin güvenliği için Melkor'a yedi yıl süren bir savaş açtı. Utumno kuşatılarak Melkor yenilgiye uğratıldı. Bu savaşlar Arda'yı daha da tahrip etti. Tulkas, Melkor'u yendi ve özel olarak dövülmüş Angainor zinciriyle bağlayarak Valinor'a getirdi. Melkor, üç çağ boyunca Mandos'un Salonları'na hapsedildi.[T 18]

Serbest bırakılmasının ardından Melkor şartlı olarak Valinor'a kabul edildi, her ne kadar bazı Valar ona güvenmemeye devam etse de.[T 5] Alçak gönüllü ve erdemli görünmeyi başardı ancak gizlice, yenilgisinden sorumlu tuttuğu Elflere zarar vermeyi planladı. Valinor'a gelen üç Elf soyunun yeteneklisi olan Noldor, bilgiye olan açlıkları nedeniyle onun tuzaklarına karşı en savunmasız olanlardı. Valar bunu fark ettiklerinde Melkor'u tutuklaması için Tulkas'ı gönderdiler ancak Melkor çoktan kaçmıştı. Korkunç bir örümcek kılığındaki kötücül varlık Ungoliant'ın yardımıyla Valinor'un İki Ağacı'nı yok etti, Noldor Kralı Finwë'yi öldürdü ve Finwë'nin oğlu Fëanor'un yaptığı, içlerinde Ağaçların ışığını barındıran üç Silmarili çaldı. Bunun üzerine, Fëanor ona Morgoth ("Kara Düşman") adını verdi ve sonrasında Elfler arasında yalnızca bu isimle bilindi.[T 6]

Morgoth, bu kez Orta Dünya'nın kuzeyinde, yarı yıkık durumda olan Angband kalesinde hükmünü yeniden başlattı. Kaleyi yeniden inşa etti ve üzerine üç zirveli volkanik Thangorodrim dağlarını yükseltti. Silmarilleri ise bir demir taca yerleştirdi ve bu tacı asla başından çıkarmadı. Fëanor ve Noldor'un çoğu onu takip etti ve yol esnasında akrabaları Teleri'yi öldürerek Mandos'un Laneti'ni üstlerine çektiler. Noldor, Beleriand'a ulaşmalarının üzerine krallıklarını kurdu ve Morgoth'a savaş açtılar. Çok geçmeden Güneş ve Ay ilk defa yükseldi[T 19] ve İnsanlar uyandı.[T 20] Ana muharebeler şunlardı; Dagor-nuin-Giliath (Yıldızlar Altındaki Savaş, Ay'ın ilk yükselişinden önce yapıldı), Dagor Aglareb (Muhteşem Savaş),[T 21] Angband Kuşatması'nın bozulduğu Dagor Bragollach (Ani Alev Muharebesi),[T 22] ve Noldor ile müttefik İnsan ordularının bozguna uğrayıp Doğulu İnsanların Morgoth'un tarafına geçtiği Nírnaeth Arnoediad (Sayısız Gözyaşı) muharebesi.[T 23] Sonraki birkaç onyıl boyunca Morgoth kalan Elf Krallıklarını yok etti ve onların topraklarını Balar Körfezi'ndeki bir sığınmacı adasına ve Ulmo'nun koruması altındaki Sirion Ağızları'nda küçük bir yerleşim yerine indirgedi.[T 24][T 25]

Nírnaeth Arnoediad savaşından önce, İnsan Beren ve Elf Lúthien Angband'a girerek Lúthien'in şarkısıyla onu uykuya daldırmasından sonra Morgoth'un tacından bir Silmarili kurtardılar. Bu Silmarili daha sonra torunları Elwing miras aldı ve o da Sirion Ağızları'ndaki Elf sığınağına yerleşti. Kocası Eärendil, alnında Silmaril'i taşıyarak denizi aşarak Valinor'a ulaştı ve Orta Dünya'yı Morgoth'tan kurtarmaları için Valar'a yalvardı.[T 26]

Ardından gelen Öfke Savaşı sırasında Beleriand yok edildi. Arda tarihindeki en uzun ve en kanlı çatışma olan bu 50 yıllık savaş boyunca Morgoth birçok İnsanı kendi tarafına çağırdı. Ancak sonunda Morgoth tamamen yenilgiye uğratıldı. Thangorodrim, Eärendil'in ejderhaların en büyüğü olan Kara Ancalagon'u öldürmesiyle parçalandı; Ancalagon düşerken Thangorodrim'in üzerine çakıldı. Kalan az sayıda ejderha etrafa dağıldı, hayatta kalan birkaç Balrog ise kendilerini yerin derinliklerine sakladılar. Morgoth en derin çukura kaçarak af diledi ancak ayakları altından kesildi, tacı bir tasma haline getirildi ve bir kez daha Angainor ile zincirlendi. Valar, onu Gece Kapıları'ndan Boşluk'a iterek Dünyadan sonsuza kadar sürgün etti. O Boşluk'ta, kehanet edilen Dagor Dagorath gerçekleşip nihai yıkımını bulana kadar kalacaktı. Ancak onun kötülüğü dünyada kaldı ve iradesi tüm yaşayan varlıkları etkilemeye devam etti.[T 27]

Húrin'in Çocukları'nda

Quenta Silmarillion'da özetlenen hikâyenin daha kapsamlı bu versiyonunda, Húrin ve kardeşi Huor, üç elf-dostu insan soyundan biri olan Hador Hanesi'nin beyleridir. Nírnaeth Arnoediad'da ordularını ve kendilerini feda ederek Turgon'un Gondolin'e kaçmasına yardım ederler. Huor öldürülür fakat Húrin, Morgoth'a esir düşer. Turgon'a yardımının ve meydan okumasının intikamı olarak Morgoth, Húrin'i ve çocuklarını lanetler ve onu Thangorodrim'deki tahtına oturtarak sonraki yıllarda çocuklarının başlarına gelenleri (Morgoth'un keskin gözlerinden görerek) izlemeye zorlar. Morgoth'un Húrin'le karşılaşması, Silmarillion'dan daha ayrıntılı olarak ve Bitmemiş Öyküler'deki kadar kopuk olmayan bir anlatımla sunulmuştur. Burada, İnsanların uyanışlarından kısa bir süre sonra Morgoth tarafından yozlaştırılmalarından ilk defa bahsedilir ve Morgoth, "niyetinin gölgesi" aracılığıyla gücünün tüm dünyaya yayıldığını ifade eder.[T 28]

Yüzüklerin Efendisi'nde

Yüzüklerin Efendisi'nin "Karanlıkta Bir Bıçak" bölümünde Melkor'dan kısaca bahsedilir: Aragorn, Tinúviel'in hikâyesinin şarkısını söyledikten sonra Melkor'un ("Büyük Düşman") Silmarillerin tarihindeki rolünü kısaca anlatır.[T 29]

Remove ads

Gelişimi

Özetle
Bakış açısı

Tolkien'in hikâyelerinin erken versiyonlarında, Melkor/Morgoth Valar'ın en güçlüsü olarak görülmez. Burada, Arda'daki Valar'ın lideri Manwë ile eşit güçtedir.[T 30] Ancak hikâyenin sonraki revizyonlarında gücü giderek artar ve sonunda Valar'ın en güçlüsü haline gelir.[T 8] Hatta geç bir makalede diğer tüm Valar'ın toplamından daha güçlü olduğu ifade edilir. Eşitler arasında öne çıkan bir varlıktan diğer yaratılmış varlıkların onu tamamen yenemeyeceği kadar güçlü bir varlığa dönüşür.[T 31]

Tolkien, zamanla bu karakterin tasarımı ve adında değişiklikler yaptı. Fëanor'un verdiği isim, Morgoth, ilk hikâyelerden beri mevcuttu; ona aynı zamanda uzun bir süre Melko da denildi. Tolkien bunun Sindarin karşılığı konusunda kararsız kalmış ve Belcha, Melegor ve Moelech arasında gidip gelmiştir. İsmin anlamı da zaman içinde değişiklik göstermiş ve farklı dönemlerde milka ("açgözlü") ya da velka ("alev") ile ilişkilendirilmiştir.[T 2][T 32] Benzer şekilde, Tolkien'in oluşturduğu Eski İngilizce çeviriler de anlam bakımından farklılıklar gösterir: Melko, Orgel ("kibir") ve Morgoth, Sweart-ós ("kara tanrı") olarak çevrilmiştir.[T 33] Morgoth'a bir noktada belirli bir ilgi alanı da atfedilmiştir; Turambar'ın Hikayesi'nde Tinwelint (Thingol'ün öncüsü) ona "Demirin Vala'sı" adını verir.[T 34]

Yorumlama

Özetle
Bakış açısı

Şeytani Figür

Melkor, Şeytan'ın bir benzetmesi olarak yorumlanmıştır; tıpkı Lucifer gibi, bir zamanlar Tanrı'nın en büyük meleğiyken gurur yüzünden düşmüş ve yaratıcısına karşı isyan etmiştir.[1] Tolkien, Ainur'un tüm işleri arasında açık ara en kötüsünün "Morgoth ve uşağı Sauron'un mutlak Şeytani isyanı ve kötülüğü" olduğunu yazmıştır.[T 35] The J. R. R. Tolkien Encyclopedia'da John R. Holmes, Melkor'un doğasının John Milton'ın Paradise Lost eserindeki düşmüş melek (Şeytan) ile benzerlik gösterdiğini öne sürer.[2] Melkor, elf kölelerini çalıştırdığı bir "demir cehennem" kurar. Sürekli daha fazla güç elde etme hırsı, onu modern makinelerin despotizminin bir sembolü yapar.[3]

Tolkien uzmanı Brian Rosebury, Hristiyan inancı ile açık paralellikler olduğunu söyler: Eru Tanrı, Ainur melekler ve Melkor da Şeytan'dır. Ama farklılıklar da en az benzerlikler kadar belirgindir, çünkü yaratılış kısmen Ainur'lar aracılığıyla gerçekleşir.[4] Eru'ya karşı isyanı yaratıcı bir eylemdir - Melkor dünyanın boşluğunu varlıklarla doldurmaya heves eder. Ama yaratıcılığı gurur yüzünden kusurludur ve yıkıcı hale gelir. "Kendi şanı için başka varlıklar yaratma arzusu", kendi isteklerini yerine getirecek uşaklar ve köleler istemeye dönüşür. Bu "yaratıcılık cazibesine kapılma" durumu, Tolkien'in eserinde Melkor'un düşmanı Fëanor'da da görülür - Fëanor, değerli eserleri Silmariller'i geri almak için umutsuz bir savaşa girmeye hazırdır.[5]

Tolkien uzmanı Tom Shippey, Silmarillion'un açıkça Yaratılış kitabının bir öyküntüsü olduğunu yazar (Tolkien'in Shire'ı da İngiltere'nin bir öyküntüsüdür). Shippey, Tolkien'in dostu C. S. Lewis'in "Şeytan bile iyi yaratılmıştı" sözünü aktarır.[6] Tolkien de Yüzüklerin Efendisi'nde Elrond'a şöyle dedirtir: "Çünkü ilk başta hiçbir şey kötü değildir. [Karanlıklar Efendisi] Sauron bile değildi."[4][T 36] Shippey'e göre okuyucu, "Elfler'in hiç bilmediği Morgoth'un o işinin, [Şeytani] yılanın Adem ve Havva'yı ayartması olduğunu" varsayabilir. Hikâyedeki insanlar da "Cennet'ten kaçıp Babil lanetine uğramış" Adem'in soyudur.[6]

Sahiplenme tutkusu

Tolkien uzmanı Verlyn Flieger, Orta Dünya'nın ilk yaratılan ışığının parçalanmasını tartışırken, Melkor/Morgoth'un Silmarillere olan tepkisini, bu mücevherleri yaratmış Fëanor'unkiyle karşılaştırır. Temel cazibenin sahip olma arzusu olduğunu ve sahiplenme arzusunun kendisinin Tolkien'in yarattığı dünyada "büyük günah" olduğunu belirtir. Aynı zamanda "Elinin işine de, yüreğinde tasarladıklarına da gönlünü haddinden fazla kaptırma" emrinin Silmarillion'da açıkça ifade edildiğini gözlemler. Flieger, Tolkien'in bu iki karakteri tasvir edişini karşılaştırır: "Fëanor'un yüreği, kendi elleriyle yarattığı bu şeylere bir çırpıda bağlanıverdi" ve hemen ardından "Melkor, Silmarillere sahip olma tutkusuna kapıldı, zihninde canlanan parıltıları kalbini yakıp kavuran bir ateşe dönüştü." Biri Ainur'un en kudretlilerinden biri, diğeri ise yaratıcı Noldor Elflerinin en kurnaz ve beceriklisi olan Melkor ile Fëanor'un "karanlığı başlatmalarının" yerinde bir ironiye sahip olduğunu olduğunu yazar.[7]

Remove ads

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads