En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

belli

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: Belli

Türkçe

Söyleniş

IPA(anahtar): /belˈli/

Köken

Eski Türkçe bel (bel) <-> bellemek

Ön ad

belli (karşılaştırma daha belli, üstünlük en belli)

  1. Beli olan
    • Ahmet BÜKE, 2004 İzmir Postası'nın Adamları, sayfa 103 , Kanat Yayınları
      "Evdeki tek kadehi bulamıyorum. İnce belli çay bardağını indiriyorum."
  2. Bilinmedik bir yanı olmayan: malum
    • Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
  3. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan; anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
    • Bu âzâde insanlarda her türlü adîliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - A. H. Çelebi
    • Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - N. Araz
  4. belirli
    • Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - A. Ağaoğlu

Atasözleri

Deyimler

adı belli, belli başlı, belli belirsiz, belli etmek, belli olmak, karda yürüyüp izini belli etmemek

Çeviriler

Kaynakça


Remove ads

Lazca

belli

  1. belli

Türkmence

Ön ad

belli

  1. belli
  2. bilinen, tanınan, tanınmış

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads