dolmak

Türkçe

Eylem

dolmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi dolar) dolmak -ar dolmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi dolar)

1. dolu duruma gelmek
2. bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek

Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. - T. Buğra

1. bir yere iyice yayılmak, kaplamak

Oda sigara dumanı dolmuştu. - S. F. Abasıyanık

1. bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek

Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar. - S. F. Abasıyanık

1. süre, hesap tamamlanmak

Süresi doldu, emekliye ayrıldı.

1. sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek

Deyimler

kulakları dolmak, pabucuna kum dolmak, zamanı dolmak

Çeviriler

çeviriler

Azerice: dolmaq (az) Fince: täyttyä (fi) İngilizce: fill (en) Karaçay Balkarca: tol (krc) Tatarca: tulu (tt) Türkmence: doolmak (tk)