En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

durmak

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads

Türkçe

Eylem

durmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi durur)

  1. hareketsiz durumda olmak
    • Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. - Y. K. Karaosmanoğlu
  2. işlemez olmak, çalışmamak
    • Bileğimdeki saat durmuş. - A. Gündüz
  3. bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
    • Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim. - N. Cumalı
  4. dinmek, kesilmek
    • Yağmur durdu.
  5. varlığını sürdürmek
    • Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.
  6. var olmak
    • Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?
  7. beklemek, dikilmek
    • Oturacak değil, ayakta duracak yer yok. - R. N. Güntekin
  8. yaşamak
    • Anneannen duruyor mu?
  9. birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak
    • Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?
  10. kalmak
    • Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. - M. Yesari
  11. bir yerde olmak veya bulunmak
    • Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu. - T. Buğra
  12. belli bir durumda, bir görevde bulunmak
    • Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum. - H. Taner
  13. ara vermek
    • Sabahtan beri hiç durmadım.
  14. bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek
    • Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi.

Çekimleme

Yardımcı eylem

durmak

  1. kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur


Deyimler

dolap beygiri gibi dönüp durmak, selam durmak, sürtüp durmak, üstünde durmak


Çeviriler

Kaynakça

Remove ads

Türkmence

Eylem

durmak

  1. durmak
  2. ayağa kalkmak, dikilmek

Kaynakça

  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads