En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

fine

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: finé, fíne

İngilizce

Köken

Orta İngilizce finEski Fransızca finLatince) finitus.

Söyleniş

  • IPA(anahtar): /faɪn/
  • (Tasmanya ağzı) IPA(anahtar): /fæːn/
  • (dosya)
  • Heceleme: fine

fine (çoğulu fines)

  1. ceza
    He was found to be guilty and had to pay the whole fine. — Suçlu bulundu ve bütün cezayı ödemek zorunda kaldı.

Ek okumalar

  • İngilizce Vikipedi'de fine

Adıl

fine

  1. iyi bir şekilde
    He was found to be guilty and had to pay the whole fine. — Her şey iyi çalıştı.

Eylem

fine (üçüncü tekil kişi geniş zaman fines, şimdiki zaman fining, geçmiş zaman ve yakın geçmiş zaman fined)

  1. ceza kesmek

Ön ad

fine (karşılaştırma finer, üstünlük finest)

  1. az, belli belirsiz
  2. ince
  3. iyi (kaliteli, sağlam, memnun edici, istenen şekilde v.s.)
    What she said is fine. — Söylediği iyi.
  4. iyi (sağlığı yerinde v.s.)
    I am fine. İyiyim.
  5. sivri ()
  6. ufak taneli (tahıl, tuz v.s.)

Eş anlamlılar

Remove ads

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads