En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

hacet

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads

Türkçe

Söyleniş

IPA(anahtar): /haː.ˈd͡ʒet/
Heceleme: ha‧cet

Köken

Osmanlı Türkçesi حاجت, Arapça حَاجَة (ḥāce).

hacet (belirtme hâli haceti, çoğulu hacetler)

  1. herhangi bir şey için lüzumlu olma, ihtiyaç, gereklilik, lüzum
    Söylemeye hacet yok ki, bu bir ruh hamlesi ve hareket hâlinde bir ebedîlik prensibidir. - Peyami Safa
  2. (din) Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek
    Bu devri yüz defa yapabildiniz mi mutlaka her hacetiniz de yerine gelir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  3. ihtiyaç duyulan veya lüzumlu şey
  4. (fizyoloji) idrar veya dışkı yapma

Çekimleme

Deyimler

hacet deresi, hacet dileme, hacet görme, hacet kalmama, hacet kapısı, hacet namazı, hacet penceresi, hacet tepesi, hacet yeri, hacet yok

Türetilmiş kavramlar

Çeviriler

Çeviriler

Kaynakça

Atasözleri

Remove ads

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads