En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
hacet
Vikisözlük'ten, özgür sözlükten
Remove ads
Türkçe
Söyleniş
Köken
Osmanlı Türkçesi حاجت, Arapça حَاجَة (ḥāce).
Ad
hacet (belirtme hâli haceti, çoğulu hacetler)
- herhangi bir şey için lüzumlu olma, ihtiyaç, gereklilik, lüzum
- Söylemeye hacet yok ki, bu bir ruh hamlesi ve hareket hâlinde bir ebedîlik prensibidir. - Peyami Safa
- (din) Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek
- Bu devri yüz defa yapabildiniz mi mutlaka her hacetiniz de yerine gelir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- ihtiyaç duyulan veya lüzumlu şey
- (fizyoloji) idrar veya dışkı yapma
Çekimleme
hacet adının çekimi
Deyimler
hacet deresi, hacet dileme, hacet görme, hacet kalmama, hacet kapısı, hacet namazı, hacet penceresi, hacet tepesi, hacet yeri, hacet yok
Türetilmiş kavramlar
hacet
|
Çeviriler
herhangi bir şey için lüzumlu olma
Çeviriler
çeviriler
|
Kaynakça
- Türk Dil Kurumuna göre "hacet" maddesi
Atasözleri
- (herhangi bir şey için lüzumlu olma): Kötü komşu insanı hacet sahibi eder
Remove ads
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads