En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

kuru

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads

Türkçe

Söyleniş

kuru (belirtme hâli kuruyu, çoğulu kurular)

  1. kuru fasulye

Ön ad

kuru (karşılaştırma daha kuru, üstünlük en kuru)

  1. suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
    • Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - H. E. Adıvar
  2. yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
    • Kuru çöl. Kuru tepeler.
  3. daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
    • Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar. - R. H. Karay
  4. canlılığını yitirmiş
    • Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?" - H. E. Adıvar
  5. salgısı olmayan
    • Kuru öksürük. Kuru egzama.
  6. döşenmemiş, çıplak
    • Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu. - Halikarnas Balıkçısı
  7. katıksız, yanında başka şey olmayan
    • Kuru çayla karın doyar mı?
  8. etkisi ve sonucu olmayan
    • Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - R. E. Ünaydın
  9. arık, çelimsiz, kaknem, sıska, zayıf
  10. heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
    • Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 19 , İletişim Yayınları
      "Sesi alacağı yanıta inanmayacağını belirtmek ister gibi kuru ve alaycı."
  11. akıcı olmayan, duygudan yoksun
    • Kuru bir anlatım.
Deyimler
Atasözleri
Çeviriler
Çeviriler

Köken 2

kur + -u

kuru

  1. kur (ad) sözcüğünün çekimi:
    1. belirtme tekil
    2. üçüncü tekil şahıs iyelik tekil
    3. üçüncü çoğul şahıs iyelik tekil

Kaynakça

Remove ads

Gagavuzca

Ön ad

kuru

  1. kuru

Köken

Eski Türkçe qur

Kaynakça

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Keçuva dili

kuru

  1. kurt

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads