taban

Türkçe

Söyleniş

IPA^(anahtar): /ta.ˈban/

Heceleme: ta‧ban

Köken

Osmanlı Türkçesi تابان‎, o da Eski Türkçe tapan‎ (tapan).

Ad

taban (belirtme hâli tabanı, çoğulu tabanlar)

1. (anatomi)Ayağın alt yüzü; aya.
2. (mimarlık) Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü; zemin, tavan karşıtı
3. (ayak giyimi) Ayakkabının alt bölümü.
4. (mimarlık) Kaide.
5. Bir şeyin en alt bölümü; dip.
6. Değerlendirmede en alt derece.
7. (sosyoloji) Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle.
   • Partinin tabanının istekleri doğrultusunda hareket etmeyince baskı arttı.
8. temel
9. (hidroloji) Denizin, gölün veya akarsuyun zemini.
10. (denizcilik)Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü.
11. (geometri) Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi.
    • Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.
12. (aritmetik) Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı.

    5³ yazılırken 3 rakamı üstür, 5 ise taban.

13. (dil bilimi) Çekim eki almamış kelime kök veya gövdesi.
14. göz, al-mak; burun, gözlükçü, kavur-mak vb.
15. (tarım) Tarlanın düz ve verimli kesimi.
16. (eskimiş, demircilik) Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.

Çekimleme

taban adının çekimi

		tekil	çoğul
yalın		taban	tabanlar
belirtme		tabanı	tabanları
yönelme		tabana	tabanlara
bulunma		tabanda	tabanlarda
ayrılma		tabandan	tabanlardan
tamlayan		tabanın	tabanların
iyelik
		tekil	çoğul
1. tekil	yalın	tabanım	tabanlarım
	belirtme	tabanımı	tabanlarımı
	yönelme	tabanıma	tabanlarıma
	bulunma	tabanımda	tabanlarımda
	ayrılma	tabanımdan	tabanlarımdan
	tamlayan	tabanımın	tabanlarımın
2. tekil	yalın	tabanın	tabanların
	belirtme	tabanını	tabanlarını
	yönelme	tabanına	tabanlarına
	bulunma	tabanında	tabanlarında
	ayrılma	tabanından	tabanlarından
	tamlayan	tabanının	tabanlarının
3. tekil	yalın	tabanı	tabanları
	belirtme	tabanını	tabanlarını
	yönelme	tabanına	tabanlarına
	bulunma	tabanında	tabanlarında
	ayrılma	tabanından	tabanlarından
	tamlayan	tabanının	tabanlarının
1. çoğul	yalın	tabanımız	tabanlarımız
	belirtme	tabanımızı	tabanlarımızı
	yönelme	tabanımıza	tabanlarımıza
	bulunma	tabanımızda	tabanlarımızda
	ayrılma	tabanımızdan	tabanlarımızdan
	tamlayan	tabanımızın	tabanlarımızın
2. çoğul	yalın	tabanınız	tabanlarınız
	belirtme	tabanınızı	tabanlarınızı
	yönelme	tabanınıza	tabanlarınıza
	bulunma	tabanınızda	tabanlarınızda
	ayrılma	tabanınızdan	tabanlarınızdan
	tamlayan	tabanınızın	tabanlarınızın
3. çoğul	yalın	tabanı tabanları
	belirtme	tabanını tabanlarını
	yönelme	tabanına tabanlarına
	bulunma	tabanında tabanlarında
	ayrılma	tabanından tabanlarından
	tamlayan	tabanının tabanlarının

Atasözleri

Kırk gün taban eti, bir gün av eti

Deyimler

taban çıkmak, taban girmek, taban koymak, taban yapmak, taban tepmek, taban patlatmak, taban tabana zıt olmak, tabana kuvvet, tabana kuvvet kaçmak, tabanı yanmış it gibi, tabanları kaldırmak, tabanları patlamak, tabanları yağlamak

Sözcük birliktelikleri

ayak tabanı, baştaban, çalataban, daltaban, devetabanı, düztaban, karataban, taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yanık, tabanı yarık, veri tabanı

Çeviriler

çeviriler

Almanca: Fußsohle (de) d, Sohle (de) d, Basis (de) d Azerice: daban (az), döşəmə (az) Eski Türkçe: tapan‎ (otk) (tapan) Fince: antura (fi),jalkapohja (fi), pohja (fi) Gagavuzca: taban (gag) İngilizce: sole (en), base (en) Kırım Tatarcası: taban (crh) Osmanlı Türkçesi: تابان‎ (ota) Tatarca: taban (tt) Türkmence: daaban (tk)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "taban" maddesi

Gagavuzca

Söyleniş

Heceleme: ta‧ban

Köken

Eski Türkçe tapan‎ (tapan)

Ad

taban

1. taban

Kaynakça

• Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kırım Tatarcası

Söyleniş

Heceleme: ta‧ban

Köken

Eski Türkçe tapan‎ (tapan)

Ad

taban

1. belirli bir yöne, görüşe yönelme, _e doğru

   Bizge taban. - Bize doğru.

2. taban

Tatarca

Söyleniş

Heceleme: ta‧ban

Köken

Eski Türkçe tapan‎ (tapan)

Ad

taban

1. taban