Gezi Parkı olayları
2013'te İstanbul'da başlayan protesto / From Wikipedia, the free encyclopedia
Gezi Parkı olayları veya Gezi Parkı direnişi, 28 Mayıs 2013 tarihinde, ilk olarak İstanbul'daki Taksim Gezi Parkı için hazırlanan kentsel gelişim planına karşı çıkmak amacıyla düzenlenen, daha sonrasında ifade özgürlüğü, medya sansürü, otoriteryanizm gibi toplumsal sorunlara ve Erdoğan'ın baskıcı yönetimine karşı toplumsal bir harekete dönüşen protesto hareketleridir.[72]
Gezi Parkı olayları | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Taksim Gezi Parkı'ndaki eylemciler, 15 Haziran 2013 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Protestolar, 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan ve sadece umumi hizmette kullanılmak koşulu ile tapuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edilmiş olan Taksim Gezi Parkı'na İstanbul 6. İdare Mahkemesi ve 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı olduğu hâlde Topçu Kışlası'nı Taksim Yayalaştırma Projesi çerçevesinde imar izni olmadan yeniden inşa etmesini engelleme eylemi olarak başladı ve parkta yapılan bir oturma eyleminin şiddet kullanılarak tahliye edilmesine duyulan öfkeyle ateşlendi.[73] Ardından, Türkiye'nin dört bir yanında, basın, ifade ve toplanma özgürlüğü ile AKP hükûmetinin Türkiye'nin laikliğini zedelemesi gibi çok çeşitli kaygıları protesto eden destek gösterileri ve grevler düzenlendi. İlk çevre protestosunu organize eden küçük bir topluluğun ötesinde merkezi bir liderliğin olmadığı protestolar, İşgal hareketi ve 1968 Mayıs olaylarıyla karşılaştırıldı. Sosyal medya, protestolarda kilit bir rol oynadı, çünkü Türk medyasının büyük bir kısmı özellikle ilk aşamalarda protestoları küçümsedi ve protestolara sansür uyguladı. Hükûmetin tahminiyle yaklaşık 3,6 milyon kişi, Türkiye genelinde ilk Gezi Parkı protestosuyla bağlantılı yaklaşık 5.000 gösteriye aktif olarak katıldı. Yirmi iki kişi hayatını kaybetti ve çoğu ağır olmak üzere 8.000'den fazla kişi yaralandı.[74]
Taksim Gezi Parkı'ndaki oturma eylemi, polisin 1 Haziran'da Taksim Meydanı'ndan çekilmesinin ardından yeniden başladı ve binlerce protestocunun çadırlarda yaşadığı, kütüphane, sağlık merkezi, gıda dağıtımı ve kendi medyalarını kurdukları bir protesto kampına dönüştü. Gezi Parkı kampının 15 Haziran'da çevik kuvvet tarafından temizlenmesinin ardından protestocular Türkiye'nin dört bir yanındaki diğer parklarda toplanmaya başladı ve protestoları ilerletmenin yollarını tartışmak üzere halka açık forumlar düzenledi.[75] Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Haziran'da protestocuları "birkaç çapulcu" olarak nitelendirdi.[76] Polis, protestoları göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile bastırdı. Olaylarda 11 kişi hayatını kaybetti, 8.000'den fazla kişi yaralandı ve 3.000'den fazla kişi tutuklandı. Polis şiddeti ve hükûmetin protestocularla diyalog kurmaması, bazı yabancı hükûmetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından eleştirildi.[77][78]
Protestocuların yelpazesinin geniş olduğu ve hem sağ hem de sol görüşlü bireyleri kapsadığı belirtildi. Protestocuların şikâyetleri; yerel çevre sorunlarından, Recep Tayyip Erdoğan'ın otoriterliği,[79][80] alkol yasağı, toplum içinde öpüşme tartışması ve Suriye'deki savaş gibi konulara kadar uzanıyordu. Protestocular, kendilerini çapulcu olarak adlandırarak, Erdoğan'ın kendilerine yönelik hakaretini sahiplendiler. Twitter'daki pek çok kullanıcı da kullanıcı adlarını değiştirerek çapulcu adını kullandı.[81] Çeşitli analistlere göre protestolar, Erdoğan'ın on yıllık döneminin en zorlu olayları ve on yıllardır ülke çapında yaşanan en önemli huzursuzluk gösterisiydi.[82][83]