Hudud
Fıkıhta bir konu / From Wikipedia, the free encyclopedia
Hudud (Arapça: حدود Ḥudūd, aynı zamanda hadud, hudood; hadd'in çoğulu) "sınırlar, hudutlar, sınırlar" anlamına gelen Arapça bir kelimedir.
Kelime Fıkıh terminolojisinde göre şeriatta suç ve ceza tanımlaması Tanrı tarafından belirlenen eylemleri tanımlar. Bu cezalar modern öncesi İslam'da nadiren uygulandı ve bazı modern devletlerde kullanımları tartışma kaynağı oldu.
Geleneksel İslam hukuku, suçları Tanrı'ya karşı işlenen suçlar ve insana karşı işlenen suçlar olarak ikiye ayırıyordu. Anlayışa göre bu suçlar ilkinin, yani Allah'ın hududunu veya "sınırlarını" ihlal ediyordu ve bu suçları işleyenler Kuran'dan (veya bazı durumlarda hadislerden) çıkarılan cezalarla cezalandırılmaktaydı. Diğer bir anlatımla Hudud Kur'anda cezası belirlenen suçları tanımlamak için kullanılır. Bunların tam olarak hangi suçları kapsadığı konusunda görüş birliği bulunmuyor. Şeriatta Zina, hırsızlık, içki içmek, kazf, yol kesme (ayaklanma veya soygun) ve irtidat suçları, cezaları Kur'an ayetlerine dayanılarak uygulanan eylemlerdir. Ancak bu suçların tanımları, kapsamları, derecelendirilmesi, kanıtlanması ve verilen cezaların hangi şartlarda (örneğin suçta kasıt unsuru aranması) uygulanacağı gibi konular Kur'anda yer almayan konulardır ve bu konularda ihtiyaç duyulan hükümler fıkıhçılar tarafından konulur.
Hukukçular, İslam'da irtidat ve meşru bir İslami yöneticiye karşı isyanın had suçları olup olmadığı konusunda ihtilaf etmişlerdir.[1]
Şeriata göre suç ve ceza tanımında Hudud yanında geçerli olan diğer cezalandırma yöntemleri Kısas ve tazirdir.