En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
2013 Mısır Katliamı
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
2013 Mısır katliamı ya da Rabia Katliamı olarak adlandırılan 14 Ağustos 2013 tarihinde 2013 Mısır darbesi'nin mimarı olan Başbakan Yardımcısı General Abdülfettah es-Sisi komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri ve polis güçlerinin tarafından Muhammed Mursi destekçisi sivillere ve Müslüman Kardeşler'e karşı[6] gerçekleştirilen Mısır meydanlarındaki halka ateş açılmasıyla başlayan[5] silahlı eylemlerdir. Kahire'deki Adeviyye meydanı ve Nahda meydanındaki darbe karşıtlarına Mısır ordusunun ilk müdahalesinde 278 kişi ölmüştür.[7] Olaylar sonrasında ülkede 1 aylık olağanüstü hâl ilan edilmiş, Devlet Başkan Yardımcısı Muhammed El Baradey görevinden istifa etmiştir.
Remove ads
Arka plan
2013 Mısır askeri müdahalesi sonrasında Kahire'de devam eden darbe yönetimi karşıtı protestoların akabinde Ramazan'da yönetim tarafından protestoculara müdahale uyarısında bulunulmuştur.
Olaylar ve Kayıplar

14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ilk müdahalenin ardından Mısır Sağlık bakanlığı 464 kişinin öldüğünü[8] duyurmuştur. Ülke genelinde devam eden müdahalelerde bir diğeri El-Kardaka kentinde, olaylar sonrası 1 kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmıştır. Süveyş'te ise 11 kişi ölmüş, yaklaşık 160 kişi yaralanmıştır. Yine ülke 14 Ağustos tarihinden itibaren 1 aylık olağanüstü hâl ilan edilmiş, Mısır genelinde yaşanan olaylar sonrası Mısır Sağlık Bakanlığı ilk resmi açıklamasında 235 kişinin öldüğünü, 2001 kişinin yaralandığını, İhvan tarafından internet sitesinden yazılı olarak yapılan açıklamada ise ölü sayısının 2 bin 200 olduğu söylenmiştir.[9]
Remove ads
Saldırı ve katliamlar
Özetle
Bakış açısı
14 Ağustos
Aralarında kadın ve çocukların aralarında bulunduğu siviller keskin nişancılar tarafından[10] öldürülmüş, yaralılara saldırılmış,[11] göstericilere gaz bombası atılmış[12] Müslüman Kardeşler 15 Ağustos 2013 tarihli açıklamasında ölü sayısının 2200, yaralı sayısının 10 bine yakın olduğunu bildirmiştir.[13] Yine olaylarda İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci'nin 17 yaşındaki kızı ölmüştür.[14] Mısır Sağlık Bakanlığı ise 14 Ağustos'ta yaşanan olaylar sonrası 525[15] kişinin öldüğünü,[16] 3700 kişinin yaralandığını[17] duyurmuştur.
15 Ağustos
Sivillere yönelik saldırıların ikinci gününde Mısır Sağlık Bakanlığı ölü sayısının 638,[18] yaralı sayısının 4201[18] olduğunu duyurmuştur.
16 Ağustos: Gazap Cuması
"Gazap Cuması" adıyla 14 Ağustos'ta sivil göstericilere karşı başlatılan saldırı veya katliamlara karşı Muhammed Mursi destekçisi gösteriler sırasında halka açılması sonucu ilk belirlemelere göre,[19] 213 kişinin ölmüştür.
Sina yarımadasının kuzeyinde de ordunun ayaklanan kabileleri kontrol altına almakta zorlandığı belirtilmiş, Mısırlı yetkililer, son 24 saat içinde 20'den fazla güvenlik görevlisinin öldüğünü, 15 karakolun saldırıya uğradığını belirtmiştir.[20]
El Fetih Camii kuşatması

16 Ağustos günü Ramses Meydanı'nda düzenlenen gösterilerde darbe yönetiminin sivil halka ateş açması sonucu aralarında yaralıların da bulunduğu yüzlerce kişi El Feth Camii'ne sığındı. Camide bulunan 400 ile 1000 kişi arasındaki kalabalık grup,[21] sabah namazından sonra cami hoparlöründen yardım çağrısında bulundu.
Öğle saatlerinde bir grubun çıkışına izin verilmesi ve ardından camiden ayrılanların tutuklanmasını gören grup, camiden bu şekilde ayrılmayı reddetti ve camide açlık grevi başladı.[22] Bunun üzerine saat 14:00 sularında darbe yönetimi camiye müdahale etmeye başladı. Müdahale sonrasında camide bulunanlar tutuklandı.
Ayrıca kuşatma sırasında camide bulunan TRT muhabiri Metin Turan ve Anadolu Ajansı muhabiri Hiba Zekeriya'dan uzun süre haber alınamadı.[23] TRT muhabiri Metin Turan, Twitter hesabı aracılığıyla caminin içerisinden uzun süre yaşananlarla ilgili bilgi verdi.[24]
Kilise saldırıları
Olayların sonrasında Mursi destekçileri 3 gün içerisinde 45 kadar kiliseye saldırdı. Çoğunluğu yakılan bu kiliselerin dışında Hristiyanlara ait 11 kurum da saldırıların hedef oldu. Hüsnü Mübarek rejiminin yıkılmasının ardından gelişen olaylarda da İslamcıların hedefi olan Kıpti Hristiyanlar, Müslüman Kardeşler hareketinin ülkede güçlenmesinden endişe duyuyordu.[25][26][27]
Remove ads
17 Ağustos
Mısır'da haklarında tutuklama kararı çıkarılan Müslüman Kardeşler (İhvan) üyelerinin Kahire'deki Ebu Zabel cezaevine nakledildikleri sırada meydana gelen aralarında Müslüman Kardeşler üyelerininde bulunduğu saldırılarda 36 kişi ölmüştür.[28]
ENCHR araştırması
Mısır Ulusal Konseyi İnsan Hakları komisyonu olaylarla ilgili polis ve protestocuları suçladı. Soruşturma ağırlıklı olarak aşırı güç kullanan polisi ve silahlı olan protestocuları barındırıyor.
Tepkiler
Almanya Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle diyalog ve müzakereye geri dönülmesi çağrısında bulundu.[29]
ABD Mısır'da olağanüstü hâl ilan edilmesine "şiddetle" karşı çıktığını açıklamıştır.[30]
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton "Gelen ölüm ve yaralanma haberleri aşırı derecede endişe verici" açıklamasında bulunmuştur.
Birleşmiş Milletler Tarafsız soruşturma çağrısında bulunmuştur.[31]
İngiltere Ortadoğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Alistair Burt, Mısır'da her zamankinden daha acil itidal ve diyaloğa ihtiyaç olduğunu bildirdi.
İran Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "İran, Mısır'daki acı ve üzüntü verici gelişmeleri dikkatle takip ediyor. Sivillere şiddet uygulanmasını ve halkın öldürülmesini şiddetle kınıyoruz ve olayların talihsiz sonuçlara yol açmasından derin endişe duyuyoruz" denildi.
Katar Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik müdahalesini kınadı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "Silahsız gösterilere silahlı müdahale kabul edilemez" demiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliamı şiddetle kınadığını söylemiş, Türkiye Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada "Birleşmiş Milletler derhal harekete geçmelidir"[32] denilmiştir.[33] Yine Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan "Bu konuda Batılı ülkeler eğer samimi davranmazlarsa, samimi adımlar atmazlarsa ben inanıyorum ki artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlanacaktır. Buna biz de dahiliz" demiştir.[34] Yine Türkiye'nin Kahire büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı Ankara'ya çağrılmıştır.
Remove ads
Rabia işareti
Darbe karşıtlarının özgürlük sembolü haline gelmiştir.[35]
2013 Mısır askeri müdahalesi ile Mısır'da başlayan ve 16 Ağustos 2013 Mısır katliamı ile devam eden süreçte, hem Mısır'da, hem de Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelerde birçok gösteriler ve protestolar düzenlendi. Mısır'daki protestoların merkezi durumunda olan Rabiatü'l Adeviyye meydanındaki insanlar, hem meydanın ismini çağrıştırdığı için, hem de Tahrir Meydanı'nda toplanan kalabalıktan ayrı olduklarını belli etmek için, dört parmaklarını kaldırarak bir işaret yapmaya başladılar.[36]
Yaygın şekilde kullanılması
Özellikle Türkiye'deki sosyal medya kullanıcıları, Rabiatü'l Adeviyye meydanındaki göstericilerin bu işaretinden esinlenerek, sarı zemin üzerine siyah renkte, bir elin dört parmağını simgeleyen sembolü ortaya çıkardılar. Bu sembolün sosyal medyada yayılmaya başlamasıyla birlikte birçok kişi de bu sembolü içeren tişörtler ve pankartlar ile gösterilere katılmaya başladı.
R4BIA işaretinin, İslam dünyasında zafer işaretinin yerine geçebileceği vurgulanıyor.[37]
Remove ads
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads