En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Anti-Kemalizm
Kemalizm ideolojisine karşıtlık Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Anti-Kemalizm ya da Kemalizm karşıtlığı, ilkelerden oluşan Türk milliyetçisi bir ideoloji olan Kemalizm'i reddetme ve bu ideolojinin lehine olan çalışmaların yaygınlığını azaltmaya çalışmadır. Bazı anti-Kemalistler Kemalizm'i laiklik ilkesi sebebiyle reddederken bazıları da Kemalizm'i bir burjuva ideolojisi olarak gördüğünden[1][2] reddeder. Bazıları da Kemalizm'in fazla milliyetçilik ve hatta Türkiye'deki farklı etnik kimliklere karşı asimilasyon politikası içerdiğini düşündüklerinden[1] Kemalizm'i reddetmektedir. Kemalizm'in uygulandığı tek parti dönemi ise baskıcı ve yasakçı olması gerekçesiyle,[3] halkın dini inancına baskı yapıldığı düşünüldüğünden veya bu dönemde tek tip insan yetiştirildiği ve halktan kopuk olduğu[4] iddiasıyla bazı anti-Kemalistlerce eleştirildi. 1980 ve sonrası; sivil toplum, anti-Kemalizm tartışmalarının da yoğunlaşmaya başladığı bir dönemdir.[5]
Remove ads
Kemalizm'e yönelik eleştiriler
Özetle
Bakış açısı
Tek parti diktatörlüğü
Bazı anti-Kemalistler tek partili CHP dönemini bir diktatörlük dönemi olarak ele alır.[6][7] Bu düşünceye göre; Kemalist Cumhuriyet, egemenliği millete verdiği iddiasında bulunmasına rağmen aslında egemenlik millette değil, CHP'nin başındaki kişilerde toplanmaktaydı. Milletin ne yapacağına tek parti olan CHP'nin karar vermesi ve başka parti olmaması, egemenliğin aslında millette olmaması ve bir diktatörlüğün olması olarak ele alındı. 1930'lu yıllarda Türkiye, sıralama bakımından Avrupa'nın dördüncü tek parti diktatörlüğü olarak tanımlandı.[8]
Kemalizmin demokratik olmaması
Kemalizm'in tek particilik anlayışı anti-Kemalistlerce eleştirildi. Bir anti-Kemalist olan Cemil Koçak'a göre Kemalizm gerçekten çok partili sisteme geçmeyi hedeflememişti, iki kere yapılan çok partili hayata geçiş denemesi göstermelikti.[9] Serbest Cumhuriyet Fırkası kurucu başkanı Fethi Okyar tarafından 3 ayda feshedilmesine[10] rağmen, Serbest Cumhuriyet Fırkası yerine başka bir partiyle çok partili sisteme geçiş denemesi yapılmadı ve ardından 16 sene boyunca çok partili hayata anca Batılı devletlerin baskısıyla geçildi.[9]
Tek tipçilik
Bazı anti-Kemalistlere göre tek partili CHP döneminde devletin belirlediği tek tip insan yetiştirilir. Kemalist rejim halkın tüm yaşam biçimine müdahale eder ve halka baskı kurarak nasıl yaşayacağına karar verir. İkinci Cumhuriyetçiler Kemalizmi, bireysel özgürlüklere karşı bir ideoloji olarak görmüştür.[11][12]
Halka dayanmaması ve despotluk
Kemalizm'e yönelik eleştirilerden biri Kemalist devrimlerin halka dayanmadığı, halka baskı kurularak yapıldığı ve tepeden inme olduğudur. İdris Küçükömer, tek partili CHP döneminin despot bir nitelik taşıdığını söyler. İdris Küçükömer'e göre CHP sivil toplum yaratamamış hatta sivil toplum yaratmayı engellemiştir.[13] Bir başka kesimdeki eleştiri çerçevesinde tek parti dönemindeki anayasa değişikliklerinin keyfiliği, ceza kanunu ve medeni kanun gibi kanunların başka milletlerin kültürüne dayanmasından dolayı Türklükten yoksun olduğu iddiasıyla ele alındı.[14] Ayrıca Cemil Koçak, Cumhuriyet'in sloganlarından biri olan "hâkimiyet-i millîye"nin sadece kağıt üzerinde kaldığını söyler.[15]
Ekonomik kalkınmanın başarılamaması
İdris Küçükömer, Türkiye'nin tek partili Kemalist dönemde ekonomik kalkınmayı bir türlü başaramadığını iddia etmiştir. 1923'ten 1933'e kadar devletin daha liberal kapitalist yoldan ekonomik kalkınma deneyleri yaptığını, başarısız olunca da CHP tarafından çaresizce devletçiliğe dönüldüğünü ifade eder. İdris Küçükömer istikrarsız ve deneme yanılmayla yapılan ekonomik politikaları ayrıca "devlet eliyle kapitalist yetiştirme" olarak niteleyerek eleştirdi.[13]
Milliyetçilik ve asimilasyon
Bazı anti-Kemalistler, Türkiye'de yaşayan Kürtler gibi azınlıklara karşı Kemalizm'in zorunlu Türkleştirme ve asimilasyon yaptığını iddia ederek Kemalizme karşı çıkar. Kemalizm'in tek tipçi, tek milletçi anlayışta olduğu iddiasıyla kültürel asimilasyon olarak görülüp eleştirilir. Kemalizm'i asimilasyoncu-milliyetçi bir ideoloji olarak görerek eleştiren çeşitli gruplar da vardır.[16]
Dini inanca baskı kurulması
Bazı anti-Kemalistler, tek partili Kemalist dönemi dini alanı sekülerlik lehine daralttığı için eleştirdi. Kemalist dönemde Hıyanet-i Vataniye Kanunu ile din ve politika arasına ayrım konulması; hilafetin kaldırılması; şer'i mahkemelerin kaldırılması; Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun kabul edilmesi; tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması; devlet dini ibaresinin Anayasa'dan çıkarılması ve ezanın Türkçe okunmasının zorunlu olması gibi radikal laiklik kapsamındaki gelişmeler dini hayat, sembol ve fikirleri devre dışı bırakmak olarak görüldü.[17] Anti-Kemalistlerin iddiasına göre laiklik ilkesi din ve devlet işlerini ayırmayı öngörürken, Kemalist rejimde dinin nasıl yaşanacağına Kemalist rejim karar verir hatta din yasaklanır. Halkın dini inancına baskı kurulduğu söylenir. Laiklik; din ile devlet işlerini ayırmayı öngörürken, Kemalist rejimde devletin dine baskı kurması din ile devlet arasındaki ayrımı ortadan kaldırdığı için bunun laikliğe de uymayacağı iddiasıyla eleştirildi. Harf Devrimi'nin yapılması ile geçmişle bağların koparıldığı, hilafetin kaldırılması ile de diğer İslam ülkeleriyle dini ilişkilerin koparıldığı ileri sürülmüştür.[18] Öte yandan Kemalizm'i dini açıdan eleştiren kesim içinde Cumhuriyet dönemini kendilerinin geleceği açısından travma ve mağduriyet dönemi olarak görenler vardır. Bu sebeple Kemalizm ve onun ana figürü Atatürk'e besledikleri duygu bazı yazarlarca kırgınlık, kızgınlık ve hınç olarak sıfatlandırılmaktadır.[19]
Tek partili CHP döneminde basın özgürlüğünün olmaması
Bazı anti-Kemalistlerin iddiasına göre tek partili Kemalist CHP döneminde gazeteler yeterince eleştiri yapma hakkına veya yeterince özgürlüğe sahip değildi. İddiaya göre; o dönem gazetelerin çoğu tek parti olan CHP'nin destekçisiydi ve öyle olmak zorundaydı. 3 ayda kapatılan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurulduğu dönemde bile Serbest Cumhuriyet Fırkası hemen CHP basınının hedefi olmuştu. Bu olayı Cemil Koçak "İktidar basını SCF'lileri daha en başından mahkum etmişti" şeklinde anlatır. O dönem CHP'nin kontrol ettiği basın Serbest Cumhuriyet Fırkası'na hoş bir karşılama yapmamıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın muhalefet yapabileceği sınırlar daha en başından basın aracılığıyla iktidar tarafından çizilmişti ve ardından olaylı İzmir mitingi sonrası kapatılmıştı.[20]
Tek partili CHP döneminde, çok partili sisteme geçiş denemesinde kurulan 2 muhalefet partiyi destekleyen gazeteler sert cezalar almışlardır. Vatan, Tanin, Tevhid-i Efkar ve Adana Tokgöz gazeteleri Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı desteklediği için sert ceza almış. Son Telgraf ve Yeni Sabah gazeteleri de Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı desteklediği sert ceza almıştır. Bu sert cezaların demokratik anlayışa uymadığı söylenmiştir.[21]
Kemalist tarihçilik
Bazı anti-Kemalistler, Kemalizmin tarihçilik anlayışını ve resmî tarihi eleştirir. Tek partili CHP döneminin bir diktatörlük dönemi olduğunu iddia eden anti-Kemalistler, Atatürk'ün çok partili sistemi ve demokrasiyi arzuladığı şeklindeki tarih yazımını reddeder. Başka bir görüş ise Türk Kurtuluş Savaşı'nın anti-emperyalist olmadığı iddiasıdır. Murat Belge ve İdris Küçükömer'e göre Kurtuluş Savaşı anti-emperyalist değildi, sadece bir Türk-Yunan savaşıydı.[13][22] Bir anti-Kemalist olan Kadir Mısıroğlu ise Kemalist tarihçiliğin, Türk tarihini Atatürk'ten ve Türkiye Cumhuriyeti'nden başlattığını ve geçmişi inkâr ettiğini ileri sürdü.[23]
Cumhurbaşkanının partili ve taraflı olması
27 senelik tek partili Kemalist rejimde cumhurbaşkanı partili ve anti-Kemalistlere göre taraflıydı. Atatürk ve İnönü hem Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı hem de cumhurbaşkanıydı. Bu durum bazı anti-Kemalistlerce eleştirildi.[24] Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulup, çok partili sistem denemesi yapıldığında Mustafa Kemal Paşa'ya SCF'ye yakın çevreler tarafından tarafsız olması ve CHP'den ayrılması istendi ama Mustafa Kemal Paşa cumhurbaşkanlığı sırasında CHP'den ayrılmadı. SCF dışında, ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Atatürk'ün partili cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkarak tarafsız ve partisiz cumhurbaşkanlığını savunmuştur.[25][26]
1 Mayıs İşçi Bayramının yasaklanması[[tartışmaya bakınız]]
Türkiye'de 1921 yılında işgal kuvvetlerinin yasaklarına rağmen 1 Mayıs gösterileri yapıldı.[27][28] Cumhuriyetin ilanından aylar önce İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar arasında işçi temsilcileri, grev ve sendika hakkının tanınmasının yanında 1 Mayıs tarihinin işçi ve emekçi bayramı olarak tanınması çağrısı kararlaştırıldı.[29] 1 Mayıs, Türkiye'de 1922 ve 1923 gibi yıllarda serbestçe kutlandı. Ancak ilerleyen yıllarda çeşitli şekillerde kısıtlamalarla ve yasaklarla karşılaştı.[27] 1925 yılında Takrir-i Sükûn yasasının geçmesinden sonra sendika, grev ve kutlamalar gibi haklar sonraki yıllarda etkisi sürecek şekilde askıya alındı.[29] 1935'te ismi Bahar Bayramı olarak değiştirildi ve tatil günü ilan edildi.[27]
Bir anti-Kemalist olan Cemil Koçak, 8 Nisan 1923 tarihinde yayınlanan "9 Umde Beyannamesi"nde işçilerin taleplerinin yer almamasına dikkat çekti. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramının Osmanlı'nın son döneminde bile serbestçe kutlandığını söyleyerek 1 Mayıs'ın tek partili CHP zamanı Atatürk ve İnönü dönemlerinde yasaklanmasını eleştirdi. Milli Mücadele sürerken işgal altında bulunan İstanbul'da bile İngiliz ve Fransız emperyalistlerinin 1921 yılında 1 Mayıs kutlamasına izin verdiğini belirterek, emperyalist devletlerde kutlanabilen bayramın tek partili CHP hükümetinde kutlanamamasını eleştirdi.[29]
Remove ads
Dikkate değer bazı anti-Kemalistler
- Abdurrahman Dilipak[30]
- Ahmet Altan[6][31]
- Ali Bulaç[32][33]
- Atilla Yayla[34][35]
- Ayşe Hür[36]
- Bülent Uluer[37]
- Celadet Ali Bedirhan[38]
- Cemalettin Kaplan[39][40][41]
- Cemil Koçak[42][43][44]
- Etyen Mahçupyan[45]
- Fethullah Gülen[46][47][48][49][50]
- Fikret Başkaya[2]
- İbrahim Kaypakkaya[51]
- İdris Küçükömer[4]
- Kadir Mısıroğlu[52][53][54][55][56]
- Mehmet Altan[57][58]
- Metin Kaplan[59][60][61]
- Murat Belge[62]
- Mustafa Armağan[63]
- Mümtaz'er Türköne[64]
- Nazlı Ilıcak[65]
- Nihal Atsız[7][66]
- Rıza Nur[67]
- Roni Margulies[68]
- Selahattin Demirtaş[69]
- Sevan Nişanyan[70]
- Şahin Alpay[71]
- Şevki Yılmaz[72][73]
- Taner Akçam[74][75]
- Yavuz Bahadıroğlu[76]
- Yusuf Kaplan[77]
Remove ads
Kaynakça
Konuyla ilgili eserler
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads