En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Can Dündar
Türk gazeteci ve araştırmacı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Can Dündar (d. 16 Haziran 1961, Ankara), Türk araştırmacı, gazeteci, köşe yazarı ve belgesel yapımcısıdır.
Türkiye'nin yakın tarihi, politikası ve popüler kültür konularında hazırladığı belgeselleri ile ve ülke kamuoyunda gündem yaratan haberleri ile tanındı. 2015'te Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Suriyeli cihatçı gruplara askerî mühimmat gönderdiğini ortaya çıkaran "İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar" başlıklı haberi yayımlaması nedeniyle hapis cezasına çarptırılmıştır. 2016 yılından beri Almanya'da sürgünde yaşamaktadır.
Türk medyasının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilen Dündar, meslek yaşamı boyunca çeşitli özel televizyon kanalları için çok sayıda program ve belgesel hazırladı; 20'den fazla kitap yayımladı. Gazeteci, 1993 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün son 300 gününü konu edinen Sarı Zeybek adlı belgeseliyle geniş kitlelerin dikkatini çekti. 1998'de özellikle Susurluk Kazası'na ilişkin hazırladığı dosyalarla kamuoyunda gündem oluşturdu.
Dündar, Şubat 2015'te Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni oldu. Bu gazetede 29 Mayıs 2015 tarihinde kendi imzasıyla yayınlanan ve büyük yankı uyandıran MİT Tırlarındaki silah haberi nedeniyle Kasım 2015'te tutuklanıp yargılandı. Casusluk ve hükûmeti ortadan kaldırma suçlamalarından beraat eden Dündar, devletin gizli belgelerini elde edip yayımlamaktan 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan gazeteci, dava temyiz sürecindeyken Almanya'ya gitti. 31 Ekim 2016'da hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve 31 Aralık 2022 itibarıyla İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Aranan teröristler” listesinde gri kategoriye dahil edildi.
Yaşamını Almanya'da sürdüren ve basın özgürlüğü alanında çeşitli ödüllere değer görülen gazeteci, 2017 yılında Nobel Barış Ödülü adayları arasında yer almıştır.
Remove ads
Gençlik yılları, eğitimi ve akademik çalışmaları
Özetle
Bakış açısı
16 Haziran 1961 tarihinde Ankara'da Ali Rıza ve Öznur Dündar çiftinin tek çocuğu olarak doğdu. İlköğrenimini Mimar Kemal İlkokulu'nda, ortaöğrenimini ise Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamladı.
1982 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Üniversite yıllarında gazeteciliğe başladı; bu dönemde Yankı, Hürriyet, Nokta, Haftaya Bakış, Söz ve Tempo gibi yayın organlarında çalıştı. 1986'da Birleşik Krallık'ta bulunan London School of Journalism'de eğitimini tamamladı.
1988'de Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde siyaset bilimi dalında yüksek lisansını tamamladı. Tezinde, iki ülkede birer savaş gemisinin (Kocatepe ve Belgrano gemileri) yanlışlıkla batırılması ve bu olayların devlet sırrı olarak saklanması konusunu inceledi.[1]
Köşe yazarlığı ve belgesel yapımcılığı yapmakta iken ODTÜ'de doktora çalışmalarına da devam eden Dündar, 1996'da “Terör ve medya: Liberal Teori ışığında, terör olaylarının televizyonda işlenişine eleştirel bir yaklaşım” başlıklı tezi ile doktorasını tamamladı.[2] Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ ve ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü Kültürlerarası Çalışmalar programında yüksek lisans dersi verdi.
Remove ads
Gazetecilik ve medya kariyeri
Özetle
Bakış açısı
Televizyonculuğu
Televizyona 1988'de TRT'de Seynan Levent ile başladı. 1989-1995 arasında 32. Gün program ekibinde çalıştı. 1993-1994 yıllarında Show TV'de Mehmet Ali Birand’la birlikte 'Çapraz Ateş’i hazırladı. Özellikle 1993’te Sivas valisi Ahmet Karabilgin, Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu ve yazar Aziz Nesin’in konuk olduğu bölüm gündem yarattı ve üzerinden tartışmalara sebep oldu.[3]
Gazetecilik ve belgeselciliğe ağırlık verdiği dönemden sonra 2006'da televizyonculuğa yönelen Dündar, 19 Eylül 2006'da başladığı Neden? isimli tartışma programını 9 Haziran 2009 tarihine kadar hazırlayıp sundu. 2009-2010’da NTV kanalında yayımlanan Canlı Gaste’yi hazırlayıp sundu ve aynı kanalda 2010-2011’de canlı ana haber bültenini sundu. Türk medyasının önde gelen isimlerinden biri olarak değerlendirildi.[4]
Gazeteciliği ve belgeselleri
Mehmet Ali Birand ve Bülent Çaplı ile birlikte ‘Demirkırat’ (1991) ve ‘12 Mart’ (1994) adlı belgesel dizilerini hazırladı. Ayrıca Türkiye’nin güzellik kraliçelerini anlatan ‘Cumhuriyet’in Kraliçeleri’ belgesel dizisini ve Atatürk’ün son 300 günün anlatan Sarı Zeybek belgesellerini hazırladı. 1994-1995 yıllarında Türkiye tarihinin gölgede kalmış kahramanlarının öykülerini anlatan ‘Gölgedekiler’ adlı belgesel serisini hazırladı.
Köşe yazarlığı 1994'te Aktüel'de başladı; aynı yıl Yeni Yüzyıl gazetesinde günlük köşe yazıları yazmaya başladı ve bu gazetede beş yıl çalıştı.
1996 ve 1997 yılında Show Tv için hazırladığı 10 bölümlük ‘Aynalar’ belgesel ile politik ve tarihî konuların dışına çıktı; popüler kültür alanında çalışmalara yöneldi.
1996-1998 yıllarında 40 Dakika isimli belgesel-haber programını hazırlayıp sundu. Özellikle 7 Ocak 1997'de yayınlanan programda Susurluk kazası’ndan yola çıkarak yapılan araştırmalarla ilgili iddialar uzun süre gündemde kaldı.[3]
Atatürk'ün öğrencilik hayatındaki ülke durumunu ve Atatürk'ün beraberliğinde gerçekleşen değişimleri anlatan Yükselen Bir Deniz belgeseli ile 1998'de belgeselciliğe döndü. Türkiye siyasi tarihi ve popüler kültüründeki önemli kişiler ve Köy Enstitüleri, Devlet Tiyatroları, İş Bankası, Mülkiye gibi kurumlara ilişkin çok sayıda belgesel yaptı.
1999 Ocak - 2001 Ocak arası Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 2001 Ocak ayından itibaren Milliyet gazetesinde, Ada başlıklı köşe yazısı yazdı. 2003-2004 yıllarında Milliyet gazetesi için ‘Popüler Kültür’ ekini çıkardı. Milliyet gazetesiyle yolları 1 Ağustos 2013 tarihinden itibaren ayrılmıştır.[5] Milliyet'ten ayrıldıktan sonra BirGün'de Doğan Tılıç'ın köşesinde bir ay boyunca haftada üç gün yazdı.
2014 yılında Gezi Parkı protestoları ile ilgili ‘Gözdağı’ adlı belgeseli hazırladı.[6]
Mustafa belgeseli
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan Mustafa adlı filmi yazıp yönetti. 2008 yılında vizyona giren film, Atatürk'ü yargıladığı ya da kötülediği yönünde eleştirilere maruz kaldı.[7]
Genel yayın yönetmenliği
25 Ekim 2013 tarihinden itibaren yazmaya başladığı Cumhuriyet gazetesinin, 8 Şubat 2015`te genel yayın yönetmeni oldu.[8][9]
Canlı Gaste
Canlı Gaste, Can Dündar tarafından hazırlanıp sunulan haber bülteni.
16 Şubat 2009'da NTV'de başlayan yayınlanmaya başlayan program, pazartesiden perşembeye haftanın 4 günü yayınlanmış ve Ağustos 2010'da sona ermiştir.[10] 9 Aralık 2013'te yayına tekrar Artı Bir Tv'de başlayan program hafta içi her gün yayın yapmaya başlamış ancak 28 Şubat 2014'te Can Dündar dahil tüm ekibin maddi sıkıntılar ve verilen sözlerin yerine getirilmemesi nedeniyle kanaldan ayrılmasıyla program sona ermiştir.[11] 12 Ağustos 2014'te çıkan habere göre, tvem ile anlaşan Can Dündar programa yeni kanalında başlamıştır.[12]
Remove ads
MİT TIR'ları davası
Özetle
Bakış açısı
Tutuklanması
Suriye'ye gönderilen MİT TIR'ları ile ilgili haber, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet gazetesinde 29 Mayıs 2015 tarihinde ‘İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar’ başlığıyla ve Can Dündar imzasıyla yayımladı.[13][14] Hemen yayımlandıktan sonra bu konudaki görüntülere yayın yasağı getirildi ve aynı gün Can Dündar'a ‘devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasî ve askerî casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma’ suçlarından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.[15][16]
Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu haberi yapan kişi, bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu.” dedi.[17] Erdoğan'ın savcılığa yaptığı bireysel başvuru ile Can Dündar'a ‘gerçeği yansıtmayan haber, yorum ve görüntüleri yayınlamak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu’ öne sürerek iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 42 yıl hapis cezası talep edildi.[18] Dündar, 26 Kasım 2015 tarihinde gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte tutuklandı.[19] Erdoğan, 24 Kasım 2015'te ise “O TIR'lar Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürüyordu. Şimdi diyecekler ki ‘Başbakan TIR'ların içinde silah yoktu’ diyordu... Varsa ne olacak, yoksa ne olacak.” demiştir.[20]
Dündar ve Gül hakkında ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme’, ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama’, ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme’ suçlamalarını içeren iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.[21] 26 Kasım 2015'te tutuklu yargılanmak üzere cezaevine götürüldü.[22]
Tahliyesi
Dündar ve Gül, 6 Aralık 2015'te AYM'ye bireysel başvuruda bulunarak tutuklu yargılanırken haklarının ihlâl edildiğini söylediler. Bu başvurunun ardından 25 Şubat 2016'da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin “Siyasî casusluk yaptıklarına ilişkin somut bilgi yoktur”[23] şeklindeki gerekçeli karar ile tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiler.[24]
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, kararı sevinçle karşıladıklarını ancak mahkeme kararları üzerinden AK Parti`nin itham edilmesini doğru bulmadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, bu kararı alan Anayasa Mahkemesi üyelerini kutladığını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve Pervin Buldan kararı sevinçle karşıladıklarını ifade etti.[25]
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ve AGİT, kararı memnuniyetle karşıladıklarını ve basın özgürlüğü açısından önemli bulduklarını ifade ettiler.[26]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat günü Can Dündar için Anayasa Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararını "Mahkeme bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim (...) Ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. (...) Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı, bu bireysel başvuru veyahut da AYM'nin vermiş olduğu karar boşa çıkacaktı.” şeklinde yorumladı.[27]
Erdoğan 4 Mart'ta ise "Evet ortada bir Anayasa ihlali vardır. Ama Anayasa’yı ihlal eden değilim. Bu Anayasa Mahkemesi’nin karar mercinde olanlardır. Birinci mahkeme Anayasa Mahkemesi'nin kararına uydu. Ama bu işin bittiği anlamına gelmez. Savcı karara itiraz edebilir. İtiraz durumunda, bir üst mahkeme yeni bir süreci başlatabilir." dedi.[28]
Dündar, üç aylık tutukluk sürecinde el yazısıyla kaleme aldığı 37 yazıyı Tutuklandık adıyla kitaplaştırdı.[29] Kitapta, MİT TIR'ları haberini nasıl yaptıklarını ve yaşadıklarını anlattı.
Yargılanması
6 Mayıs 2016'da gerçekleşen dördüncü duruşma sonucunda Dündar ve Gül, hükûmeti ortadan kaldırma suçlamasından beraat etti.[30] İkili hakkındaki casusluk suçlaması da düştü. Devletin gizli belgelerini elde edip yayınlamaktan yedi yıl hapis cezası alan Dündar'ın cezası beş yıl 10 aya indirildi. Davanın temyiz sürecinde tutuksuzluğu devam eden Dündar, can güvenliği endişesi ile Almanya'ya gitti.[31][32] Dündar, Ağustos 2016'da Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğinden ayrıldığını; aynı gazetede köşe yazarlığına devam edeceğini açıkladı.[31]
31 Ekim 2016'da hakkında yakalama kararı çıkarılan Dündar[33], 23 Aralık 2020 tarihinde siyasi ve askeri casusluk ile terör örgütüne yardım suçlarından 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.[34][35]
Remove ads
Sürgün yaşamı
Dündar, 2016 yılından beri Almanya'da sürgünde yaşamaktadır.[36] Basın ve ifade özgürlüğü alanında aralarında Gazetecileri Koruma Komitesi'nin 2016 Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü, Leipzig Medya Vakfı tarafından verilen Basın Özgürlüğü ve Medyanın Geleceği Ödülü'nün (Erdem Gül ile birlikte) de bulunduğu çeşitli ödüllere değer görülmüştür.[37][38]
Can Dündar ve Cumhuriyet gazetesi, Eylül 2017'de Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (Prio) tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiştir.[39] Aynı gün, 2016'daki bir konferanstaki konuşması sırasında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla Diyarbakır Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Dündar ile ilgili kırmızı bülten ve iade talebinde bulunulmuştur.[40] Dündar 31 Aralık 2022 itibarıyla ise İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Aranan teröristler” listesinde gri kategoriye dahil edilmiştir.[41][42]
Dündar, Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından kurulan Bilgi ve Demokrasi Komisyonu'nda 2016'dan itibaren görev yapar. 24 Ocak 2017'den beri Almanya merkezli Özgürüz adlı haber portalının genel yönetmenliğini sürdürmektedir.[43]
Remove ads
Çalışmaları
Çalıştığı gazeteler
Çalıştığı televizyon kanalları
Hazırladığı belgeseller
- Demirkırat (1991) - Mehmet Ali Birand ve Bülent Çaplı ile birlikte, 10 bölüm, TRT
- Cumhuriyetin Kraliçeleri (1992) - 5 bölüm, Show TV
- Sarı Zeybek (1993) - 1 bölüm, Show TV
- 12 Mart (1994) - 10 bölüm, Show TV
- Gölgedekiler (1994-1995) - 6 bölüm, Kanal D
- Aynalar (1996-1997) - 10 bölüm, Show TV
- Yükselen Bir Deniz (1998) - 4 bölüm, Kanal D (Atatürk’ün öğrencilik hayatındaki ülke durumunu ve Atatürk’ün beraberliğinde gerçekleşen değişimleri anlattı)
- İsmet Paşa (1999) - Bülent Çaplı ile birlikte, 3 bölüm, CNN Türk
- Zaten Tiyatro Dediğin Nedir ki? (1999) - 3 bölüm, atv (Devlet Tiyatroları’nı konu aldı)
- 4. Nesil (2000) - 10 bölüm, NTV
- Atatürk'ün Bankası (2000) - 1 bölüm, NTV
- Köy Enstitüleri (2000) - 2 bölüm, atv
- Halef (2001) - 1 bölüm, CNN Türk (Atatürk’ün çevresindeki insanları anlattı)
- Fenerbahçe (2002) - 3 bölüm, Kanal D (Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihini anlatan ‘Bahçe’deki Fener’)
- Nazım Hikmet Belgeseli (2002) - 4 bölüm, CNN Türk
- O Gün (2002) - 11 bölüm, CNN Türk
- Bir Yaşam İksiri: Nejat Eczacıbaşı (2003) - 2 bölüm, Kanal D
- İzzet Baba - İzzet Baysal Belgeseli (2003) - 1 Bölüm, Bolu Belediyesi Youtube Kanalı
- Karaoğlan: Bir Ecevit Belgeseli (2004) - 5 bölüm, CNN Türk
- Önce İnsan! Türkiye'de İnsan Hakları ve Sivil Toplum Gelişiminin Görsel Tanıtımı (2004) CNN Türk
- Yüzyılın Aşkları (2004) - 10 bölüm, CNN Türk
- Garip: Neşet Ertaş Belgeseli (2005) - 3 bölüm, Star TV
- İlk Durak (2005) - Nebil Özgentürk ile birlikte, 2 bölüm, CNN Türk
- Yetiştik Çünkü Biz! Mülkiye Belgeseli (2006) - 4 bölüm, CNN Türk
- Çalıkuşları: Notre Dame de Sion'un Çocukları (2006) - 3 bölüm, NTV
- Lider Portreleri (2007) - 4 bölüm, NTV (Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, Mehmet Ağar ve Devlet Bahçeli’yi)
- Mustafa (2008)
- "Delikanlım... İyi bak yıldızlara..." (2012) - 1 bölüm, CNN Türk (Deniz Gezmiş'i konu aldı.)
- 17 Aralik - Erdogan'in en uzun günü (2014) - Arti Bir TV
Yayımlanmış eserleri
- Demirkırat: Bir Demokrasinin Doğuşu (1991) - Mehmet Ali Birand ve Bülent Çaplı ile birlikte
- Sarı Zeybek: Atatürk'ün Son 300 Günü (1994)
- 12 Mart: İhtilalin Pençesinde Demokrasi (1994) - Mehmet Ali Birand ve Bülent Çaplı ile birlikte
- Gölgedekiler (1995)
- Hayata ve Siyasette Dair (1995)
- Yağmurdan Sonra (1996)
- Ergenekon (1997) - Celal Kazdağlı ile birlikte
- Yarim Haziran (1998)
- Benim Gençliğim (1999)
- Köy Enstitüleri (2000)
- Nereye? (2001)
- Yaveri Atatürk’ü Anlatıyor: Salih Bozok’un Anıları (2001)
- Uzaklar (2002)
- Gazeteci Can Dündar'ın yazdığı 2002 tarihli bir roman. Romanda Can Dündar'ın gezileri anlatılıyor. Kitaba küçük bir Seyahatname denilebilir. Kitap toplamda 14 kez basılmıştır.
- Yükselen Bir Deniz (2002)
- Atatürk'ün öğrencilik hayatındaki ülke durumunu ve Atatürk'ün beraberliğinde değişimleri anlatan bir kitaptır.
- İmge Kitabevi tarafından basıldı. 2002 yılında piyasaya dağıtılan kitap 203 sayfadan oluşmaktaydı.
- Savaşta ne Yaptın Baba? (2003)
- Bir Yaşam İksiri: Dr. Nejat Eczacıbaşı (2003)
- Mustafa Kemal Aramızda (2003) - Ülkem Özge Sevgilier ile birlikte
- Büyülü Fener (2003)
- Duvar (2003) - oğlu Ege ile birlikte yazdığı masal kitabı
- Yıldızlar (2004)
- Sedat Alp: İlk Türk Hititoloğun Yaşam Öyküsü (2004) - Fatma Sevinç ile birlikte
- Kırmızı Bisiklet (2005)
- Nâzım Hikmet (2005)
- İlk Durak: İstanbul'un Entelektüel Tarihinden Tanıklıklar (2005) - Nebil Özgentürk ile birlikte
- Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç (2006)
- Hayata Dair(şiir)
- Yüzyılın Aşkları (2006)
- Karaoğlan (2006) - Rıdvan Akar ile birlikte
- İsmet Paşa (2006) - Bülent Çaplı ile birlikte
- Yakamdaki Yüzler (2007)
- Ecevit ve Gizli Arşivi (2008) - Rıdvan Akar ile birlikte
- Ben Böyle Veda Etmeliyim (2008) - İsmail Cem ile birlikte
- Lüsyen (2010)
- Aşka Veda (2012)
- Abim Deniz (2014)
- Tutuklandık (2016)
Remove ads
Ödülleri
- 2016 Leipzig Medya Vakfı Medyanın Özgürlüğü ve Geleceği Ödülü (Erdem Gül ile)[38]
- Gazetecileri Koruma Komitesi Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü[44]
- Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri Jüri Özel Ödülü (2016)
- Sosyal Demokrasi Vakfı İnsan Hakları Demokrasi Barış ve Dayanışma Ödülü (2015)
- İsveç Basın Kulübü Fikir Özgürlüğü Ödülü (2016)[45]
- Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) Basın Özgürlüğü ve Medyanın Geleceği Ödülü (2016)[46]
- Dünya Yazarlar Birliği (PEN) Almanya Hermann Kesten Ödülü[47]
- Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü (2016)[48]
Remove ads
Notlar
- 2007 yılında kendisine Alaaddin Çakıcı tarafından, NTV'de eski MİT mensubu Nuri Gündeş'i konuk ettiği "Neden" programındaki bazı sözleri nedeniyle, küresel medya patronlarının Türkiye'deki işbirlikçi elemanı olarak tanımlandığı tehditkâr bir mektup gönderilmiş bu nedenle Çakıcı aleyhine dava açmıştır.[49]
Kaynakça
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads