Spa

Kaplıca ya da spa, mineral açısından zengin kaynak suyunun (bazen deniz suyunun) kullanıldığı, tedavi edici banyoların yapıldığı tesislerdir. Spa merkezleri, spa tesisleri hatta kaplıcalı tatil köyleri dahil, tipik olarak balneoterapi olarak da bilinen çeşitli sağlık tedavileri sunar.

Flamingo Spa, Flamingo Entertainment Centre, Vantaa, Finlandiya

Carolus Thermen Spa, Aachen, Almanya

Mineralli termal suyun iyileştirici gücüne olan inanç, tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Bu tür uygulamalar dünya çapında popüler olmuştur ancak özellikle Avrupa ve Japonya'da oldukça yaygın olduğu gibi günlük spalar ve medspalar da oldukça yaygındır. Bu merkezlerde çeşitli kişisel bakım uygulamaları da sunulmaktadır.

Kelime Kökeni

Terim, Romalılar zamanından beri bilinen Belçika'nın Spa kasabasının adından türetilmiştir. Bu dönemde kasabanın adı Aquae Spadanae olarak bilinirdi.^[1] Bazen yanlış bir şekilde "serpmek, serpiştirmek veya nemlendirmek" anlamına gelen Latince spargere kelimesi ile de ilişkilendirilmiştir.^[2]

Ticari bağlamda, kelimenin Latince "su ile sağlık" anlamına gelen salus per aquam veya sanitas per aquam ifadelerinin kısaltması olduğu yaygın olarak iddia edilir. Bu çok olası değildir. Türetmenin 21. yüzyılın başlarına kadar ortaya çıkmadığı ve muhtemelen bir backronym olduğu düşünülmektedir. Çünkü kısaltmaların 20. yüzyıldan önce dile geçtiğine dair hiçbir kanıt yoktur.^[3] Ayrıca bu kelime bilinen Roma adıyla da örtüşmez.

Orta Çağ'dan bu zamana kadar, demir eksikliğinden kaynaklanan hastalıklar, chalybeat (demir içeren) kaynak suyu içilerek tedavi edilirdi. (1326'da demir ustası Collin le Loup, bu tedavi ile iyileştiğini iddia etti ve o dönemde bu kaynak fıskiye anlamına gelen Valonca bir kelime olan Espa olarak adlandırıldı)

16. yüzyıl İngiltere'sinde, Romalıların tıbbi banyo yapma fikirleri Bath gibi şehirlerde yeniden canlandırıldı (Roma hamamlarıyla bilinen Bath şehri bu isimle anılır). 1596'da Belçika'daki Spa kasabasına (o zamanlar Spaw olarak adlandırılmış) giden William Slingsby, Yorkshire'da chalybeat bir kaynak keşfetti. Burada kapalı bir kuyu inşa etti ve bu yer, İngiltere'de tıbbi suların içildiği ilk kaplıca olan Harrogate olarak bilinir hale geldi. Ardından, 1596'da Timothy Bright ikinci bir kuyu keşfettikten sonra buraya İngiliz Spa adını verdi ve bu, Spa kelimesinin genel bir tanım olarak kullanılmaya başlanmasına öncülük etti.

Özellikleri

Spa merkezlerinin diğer merkezlerden ayırt edici özellikleri girişten itibaren kendini gösterir. Müzik sisteminden dekorasyona, hoş kokulu mumlardan aydınlatma sistemi ve kullanılan kozmetik ürünlerle birlikte kadar her detay, merkeze gelen kişiye hem ruhsal hem de bedensel bir deneyim sunar. Spa müşterileri genellikle vücut bakım programlarını tercih eder. Rahatlatıcı aroma yağları ve salt body peeling uygulamaları, masaj teknikleriyle birleştirilerek kişiye sunulur. Bu bakımlar, sadece bedensel rahatlama sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ruhsal huzur da sunar.

Masajda kullanılan yağların içeriğindeki narenciye aromaları kan dolaşımını hızlandırarak vücuda zindelik kazandırırken, salt body peeling ile cilt ölü derilerden arındırılır. Ardından, toz halindeki deniz yosunu su ile karıştırılarak bir kıvam elde edilir ve kişinin tüm vücuduna uygulanır. Vücut streç filmle sarılarak dermolife cihazına yatırılır. Bu cihaz, titreşim yöntemiyle kan dolaşımını hızlandırır ve püskürttüğü aroma buharıyla toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Cihazdaki farklı renk yansımaları ise renk terapisi aracılığıyla kişiye ruhsal dinginlik ve rahatlama sağlar.

Bunun yanı sıra, spa merkezlerinde kullanılan bir diğer yöntem ise deniz tuzları ve yosunlardır. Bu maddeler, zengin mineral içeriğine sahip olup, aynı zamanda cilt proteini olan elastinin üretimini artıran öncül bileşenler içerir. Bu nedenle, birinci sınıf spa merkezlerinde bu tür yöntemler sıklıkla tercih edilir. Tüm bu uygulamaların temel amacı, vücudun su ve tuz dengesini düzenlemek, bedene enerji vererek yorgunluğu ve ağrıları hafifletmek, ayrıca cildin elastin yapısının yeniden güçlenmesine yardımcı olmaktır.

Sudan gelen sağlık

Orijinal Latince adı ile Sanitas Per Aquam (SPA) yani “Sudan Gelen Sağlık”, Romalılardan bugüne kadar uygulanan su terapilerine verilen isimdir. Su ile iyileşme, suyun kullanımından gelen sağlık, suyun sıcak, soğuk ve farklı biçimlerde (akıtma, damlama, duşlama, püskürtme) uygulanması ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında kullanılmaktadır.