En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

karanlık

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: Karanlık

Türkçe

Köken

karan + -lık

Söyleniş

  • IPA(anahtar): /ka.ɾan.ˈlɯc/
  • Heceleme: ka‧ran‧lık

Zıt anlamlılar

karanlık (belirtme hâli karanlığı, çoğulu karanlıklar)

  1. bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan, ışığı olmayan şahıs veya şey
    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. H. S. Tanrıöver
  2. perişanlık, sıkıntı, üzüntü
    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu

Çekimleme

Alt kavramlar

Deyimler

Türetilmiş kavramlar

  • karanlıkça,
  • karanlıkçı,
  • karanlıkçık,
  • karanlıkken,
  • karanlıkla,
  • karanlıklı,
  • karanlıksa,
  • karanlıksız

Çeviriler

Ek okumalar

Ön ad

karanlık (karşılaştırma daha karanlık, üstünlük en karanlık)

  1. gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (hâl)
    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. A. Ümit
  2. kanunlara, töreye, yasalara uygun olmayan
    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. M. Ş. Esendal
  3. karışık
  4. ışıksız
    Gel, dayan, dayanabilirsen bu karanlık acıya.

Atasözleri

Çeviriler

Kaynakça

Remove ads

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads