En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

kol

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: köl, кол

Türkçe

Köken

Osmanlı Türkçesi قول, Eski Türkçe qol (qol).

Söyleniş

kol (belirtme hâli kolu, çoğulu kollar)

  1. (anatomi) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm; dal.
    • Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
      Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
       M. Â. Ersoy
  2. (giyim) Giyside vücudun bu bölümünü saran parça.
    • Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı
  3. (mühendislik) Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça.
    • 2006: Fahri ERDİNÇ, 2006 Acı Lokma, sayfa 158 , Yordam Kitap
      "Ayaklı fotoğraf makinesi benzer aygıtını meydana kurar. Çeyreği ödersin, kara bezi başına örtersin ve makinenin büyüteçli gözlüğünden bakarsın. Sinemacı da kolu çevirir."
  4. Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça.
    • 2009 Nalân KARADUMAN, 2009 Şeyler Denizi, sayfa 17 , Kavis Kitap
      "Nice sonra sokak uyanıp pencereler açıldığında, o çoktan Hayriyanım'ın pencerelerini silip ardına kadar açmış, yollukları silkip evin önündeki merdivenin koluna atmış olurdu."
  5. Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri; branş, dal, kısım, şube
    Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları.
  6. İş ekibi, grubu:
    • 1944: Ekmel İZDEM, 1944 Dünkü - Bugünkü Akhisar, sayfa 80 , Ülkü Basımevi
      "Çarşamba günleri yapılan idare heyeti toplantıları bir (öğretmenler kurulu) manzarası halini alıyor. Başkan, Dil-Edebiyat Kolu başkanı, Kitapsaray kolu başkanı, Ar Kolu başkanı ve Spor Kolu başkanı hep öğretmen."
  7. Sıra.
    • 2006: Fahri ERDİNÇ, 2006 Acı Lokma, sayfa 55 , Yordam Kitap
      "Yangın bir koldan Orta mahalleye, bir koldan da Rum mahallesine yürüdü."
  8. (hayvan anatomisi)Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü.
  9. (bitki anatomisi) Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal.
  10. (müzik aletleri)Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü.
  11. (askeriye) kanat
    • 1974: Hasan İzzettin DİNAMO, 1974 Kutsal İsyan 6, sayfa 191 , May Yayınları
      "Kolun önündeyse dört tank, ilk çağlar canavarlarının dört zırhlı örneği gibi ilerliyordu."
  12. (denizcilik) Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.
  13. (polis) kolluk
    Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi. R. H. Karay

Çekimleme

Sözcük birliktelikleri

aynakol, avara kolu, beşinci kol, cırcır kolu, çengi kolu, çift kol, dağ kolu, deve kolu, eğitsel kol, fakir kol, imdat kolu, iş kolu, kafakol, kantar kolu, kapı kolu, karakol, karpuz kol, keşif kolu, kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, kolbaşı, kolbastı, kolu uzun, kumanda kolu, ön kol, rot kolu, sağ kol, sağkol, sürgü kolu, takma kol, truvakar kol, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu,


Türetilmiş kavramlar

Çeviriler

Kaynakça

Ek okumalar

  • Vikipedi'de kol
Remove ads

Endonezce

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (sebzeler, turpgiller) lahana

Faroece

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Gagavuzca

Köken

Eski Türkçe qol (qol).

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (anatomi) kol

Kaynakça

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

İsveççe

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (elementler) karbon

Kısaltmalar

İzlandaca

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Norveççe

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Zazaca

Söyleniş

  • Heceleme: kol

kol d

  1. boynuzu olmayan keçi
  2. yontulmuş, sivri olmayan şey.

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads