En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
sure
Vikisözlük'ten, özgür sözlükten
Remove ads
Türkçe
Köken
- Osmanlı Türkçesi سوره, Arapça سُورَة (sūra).
Söyleniş
Ad
sure (belirtme hâli sureyi, çoğulu sureler), sahiplik şekli sure -si
- (İslâm) Kur'an'ın bölünmüş olduğu 114 bölümden her biri
- İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk Sûresi'ni okumaya başladı. — Memduh Şevket Esendal
Çekimleme
sure adının çekimi
Üst kavramlar
- cüz, hizb
Alt kavramlar
- Fatiha Sûresi, zamm-ı sure
- Mekkî sure, Medenî sure
Türetilmiş kavramlar
- surece,
- sureci,
- surecik,
- sureli,
- suresiz,
- sureyken,
- sureyle,
- sureyse
Çeviriler
Kaynakça
- Türk Dil Kurumuna göre "sure" maddesi
Ek okumalar
- Vikipedi'de sure
Remove ads
İngilizce
Söyleniş
- Heceleme: sure
Belirteç
sure
- (Amerika Birleşik Devletleri) kat'îyetle, kesinlikle
- Texas sure was a great place to grow up. — Teksas kesinlikle büyümek için harika bir yerdi.
Ön ad
sure (karşılaştırma more sure, üstünlük most sure)
- (bir şeyin doğruluğundan) emin.
- I am sure I've seen that dress before. — Bu elbiseyi daha önce gördüğüme eminim.
- şüpheye mahal bırakmayan, kat'î, kesin.
- What is sure is that learning is a complex business. — Kesin olan şey, öğrenmenin karmaşık bir iş olduğudur.
Deyimler
- be sure, for sure
Remove ads
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads