En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

yutmak

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads

Türkçe

Eylem

yutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yutar)

  1. (fizyoloji) ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek
  2. tam ve doğru söylememek
    Bazı heceleri yutuyor.
  3. inanmak, aldanmak, kanmak
    Bize numara yapma, yutacak enayi değiliz. - S. M. Alus
  4. söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek
  5. iyice, eksiksiz olarak öğrenmek
    Bazen üçer yüz sayfalık iki kitabı birden, yirmi dört saat zarfında hatmedip yuttuğu olurdu. - Y. K. Karaosmanoğlu
  6. ışığın parlaklığının düşmesi, sesin gücünün azalması
    Duvarlar bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor. - M. Ş. Esendal
  7. dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak
    Ben bu ağır sözleri yutmam.
  8. haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak
    Sakarya'nın doğusunda Türk Ordusu da kıvrılarak bu canavarın Ankara'yı yutmasına mâni olmaya çalışıyordu. - H. E. Adıvar
  9. oyunda bir şey kazanmak
  10. yutar gibi ortadan kaybetmek
    • Ayfer Tunç, 2014 Dünya Ağrısı, sayfa 18 , Can Yayınları
      "Evin neşesini yutmaya başlamamıştı daha."

Deyimler

Çeviriler

Kaynakça

Türk Dil Kurumuna göre "yutmak" maddesi

Remove ads

Çağatayca

Eylem

  1. sükyut etmek, yutmak

Kaynakça

  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads